4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamında Belirsiz Alacak Davası Uygulaması;İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Doktora Tezleri Dizisi No: 22 Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Doktora Tezleri Dizisi No: 22
Hemen her hukuk sisteminde, talep sonucunun dava dilekçesinde açık ve belirli bir şekilde bulunması zorunlu bir unsurdur. Ancak, bazı durumlarda talep sonucunun davanın başında tam ve kesin olarak belirlenmesi alacaklıdan beklenmeyecek kadar zor, hatta imkansız olabilir. Alacağın tam olarak belirlenmesinin objektif olarak imkansız ya da alacaklıdan beklenmeyecek kadar zor olduğu böyle durumlarda, hak arama özgürlüğünün yolunu açmak gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK ile belirsiz alacak davası kabul edilmiştir. İşçi alacakları yargılama konusu olduğunda, işçi açısından temel sorunlardan birisi, talep sonucunun yargılama öncesinde belirlenememesidir. Talep sonucunun hangi durumlarda yargılama öncesi belirsiz olduğunun kabul edileceği ve belirsiz alacak davası açılabileceği konusunda öğretide farklı görüşler yer almaktadır. Bu konuda yargı kararlarının da birbirinden farklı olması konuya ilişkin tartışmaların sürmesine yol açmaktadır. Bu çalışmada, öncelikle belirsiz alacak davası Medeni Usul Hukuku açısından incelenmiştir. Daha sonra ise temel işçi alacakları, tazminat ve ücretler olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ayrıca da her bir alacak kalemi bakımından bu davanın şartlarının var olup olamayacağının tespitine ve çözüm önerilerinin getirilmesine çaba gösterilmiştir.
Hemen her hukuk sisteminde, talep sonucunun dava dilekçesinde açık ve belirli bir şekilde bulunması zorunlu bir unsurdur. Ancak, bazı durumlarda talep sonucunun davanın başında tam ve kesin olarak belirlenmesi alacaklıdan beklenmeyecek kadar zor, hatta imkansız olabilir. Alacağın tam olarak belirlenmesinin objektif olarak imkansız ya da alacaklıdan beklenmeyecek kadar zor olduğu böyle durumlarda, hak arama özgürlüğünün yolunu açmak gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK ile belirsiz alacak davası kabul edilmiştir. İşçi alacakları yargılama konusu olduğunda, işçi açısından temel sorunlardan birisi, talep sonucunun yargılama öncesinde belirlenememesidir. Talep sonucunun hangi durumlarda yargılama öncesi belirsiz olduğunun kabul edileceği ve belirsiz alacak davası açılabileceği konusunda öğretide farklı görüşler yer almaktadır. Bu konuda yargı kararlarının da birbirinden farklı olması konuya ilişkin tartışmaların sürmesine yol açmaktadır. Bu çalışmada, öncelikle belirsiz alacak davası Medeni Usul Hukuku açısından incelenmiştir. Daha sonra ise temel işçi alacakları, tazminat ve ücretler olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ayrıca da her bir alacak kalemi bakımından bu davanın şartlarının var olup olamayacağının tespitine ve çözüm önerilerinin getirilmesine çaba gösterilmiştir.