9789754649611
782448
https://www.hesapli24.com/abd-ve-turk-hukukunda-medeni-ceza
ABD ve Türk Hukukunda Medeni Ceza
16.65
Türk hukukundaki tazminatın birincil olarak telafi işlevine hizmet edeceği anlayışının aksine Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hukukunda tazminatın hem telafiye hem de önleme ve cezalandırmaya hizmet edeceği kabul edilmektedir. Bu düşüncenin temelinde sorumluluk hukukunun işlevleri yatmaktadır. Bu nedenle sorumluluk hukukunun işlevleri ile haksız fiilin yaptırımı olan tazminatın işlevleri arasında kaçınılmaz bir ilişki vardır. Nitekim denkleştirici adaletin sağlanması için zarar verene haksız fiil sorumluluğu yükletiliyorsa, doğal olarak tazminat da zararın telafisine hizmet eder. Bu çerçevede zarar mağdurun malvarlığında meydana gelen eksilme gözetilerek belirlenmekte, mağdurun zenginleştirilmesi kabul edilmemekte ve mağdurun elde ettiği yararlar denkleştirmeye tabi tutulmaktadır. Bu ilkelere göre belirlenen tazminat, borçlar hukuku anlamında tazminat; yani telafi tazminatı olarak da ifade edilebilir. Diğer yandan haksız fiil sorumluluğu haksız eylemi önlemek amacıyla kabul, mağdur yönlü bakış açısı yerini fail yönlü bakış açısına bırakır. Diğer bir deyişle nasıl bir yaptırım uygulansın ki eylemin gerçekleşmesi önlensin düşüncesi ön plana çıkar. Eylemi önlemeye yönelik yaptırımlar belirlenirken eylem sonrasına değil, eylem öncesine odaklanılır. Tazminat, zarar miktarını da aşabilen yönde kusura göre derecelendirilir. Türk hukukunda tazminatın birincil olarak telafi işlevine hizmet edeceği benimsenmesine karşın önleme amacıyla kabul edilen, zenginleşme yasağıyla bağdaşmayan ve sayıları her geçen gün artan tazminatlar da bulunmaktadır. Ayrıca medeni ceza, özel hukuk cezası, cezai tazminat gibi değişik terimlerle zararı aşan tazminatların bulunduğu da ifade edilmektedir.
Türk hukukundaki tazminatın birincil olarak telafi işlevine hizmet edeceği anlayışının aksine Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hukukunda tazminatın hem telafiye hem de önleme ve cezalandırmaya hizmet edeceği kabul edilmektedir. Bu düşüncenin temelinde sorumluluk hukukunun işlevleri yatmaktadır. Bu nedenle sorumluluk hukukunun işlevleri ile haksız fiilin yaptırımı olan tazminatın işlevleri arasında kaçınılmaz bir ilişki vardır. Nitekim denkleştirici adaletin sağlanması için zarar verene haksız fiil sorumluluğu yükletiliyorsa, doğal olarak tazminat da zararın telafisine hizmet eder. Bu çerçevede zarar mağdurun malvarlığında meydana gelen eksilme gözetilerek belirlenmekte, mağdurun zenginleştirilmesi kabul edilmemekte ve mağdurun elde ettiği yararlar denkleştirmeye tabi tutulmaktadır. Bu ilkelere göre belirlenen tazminat, borçlar hukuku anlamında tazminat; yani telafi tazminatı olarak da ifade edilebilir. Diğer yandan haksız fiil sorumluluğu haksız eylemi önlemek amacıyla kabul, mağdur yönlü bakış açısı yerini fail yönlü bakış açısına bırakır. Diğer bir deyişle nasıl bir yaptırım uygulansın ki eylemin gerçekleşmesi önlensin düşüncesi ön plana çıkar. Eylemi önlemeye yönelik yaptırımlar belirlenirken eylem sonrasına değil, eylem öncesine odaklanılır. Tazminat, zarar miktarını da aşabilen yönde kusura göre derecelendirilir. Türk hukukunda tazminatın birincil olarak telafi işlevine hizmet edeceği benimsenmesine karşın önleme amacıyla kabul edilen, zenginleşme yasağıyla bağdaşmayan ve sayıları her geçen gün artan tazminatlar da bulunmaktadır. Ayrıca medeni ceza, özel hukuk cezası, cezai tazminat gibi değişik terimlerle zararı aşan tazminatların bulunduğu da ifade edilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.