Ağrıyı Keşfetmek - Fizyoterapist Rehberliğinde Derinliklere Yolculuk

“Ağrıyı Keşfetmek: Fizyoterapist Rehberliğinde Derinliklere Yolculuk” isimli kitabıma başlarken duyduğum heyecanı sizlerle paylaşmak isterim. Yıllarca hastalarımdan, kendimden ve çevremden aldığım geri bildirimler ışığında; deneyim, tecrübe ve bilimin birleştiği bu eserde, birbirinden değerli yazarların katkılarıyla ağrıyı derinlemesine inceleme fırsatı bulacağınızı umuyorum. Ağrı, dünden bugüne, hatta insanoğlunun var oluşundan bu yana hayatımızda yer alan ve üzerine konuşulup yazılması bitmeyen bir semptomdur. Farklı kültürlerde bazen olgunlaşmayı anlatan bir metafor, bazen de bir dayanıklılık testi olarak karşımıza çıkar. Atalarımızdan bu yana, ağrı ve acı üzerine söylenmiş birçok söz vardır: “Ağrın neredeyse canın oradadır” ya da “Her yaranın bir acısı vardır.” Bu ifadeler, insanın en çok acı hissettiği yere odaklandığını ve her bireyin kendi sıkıntısını derinlerde, benzersiz bir şekilde yaşadığını anlatır. Zamanla, hastalarımızdan da bu sözleri duymaya başladık çünkü ağrı yalnızca bedende değil, ruhun derinliklerinde de iz bırakır. Bu yüzden acıyı anlamak, sadece onu hissetmekle değil, onun bizde bıraktığı değişimi fark etmekle mümkündür. Denilir ki, “Acı çekmiş hiç kimse, artık eskisi gibi değildir.” Gerçekten de acı ve/veya ağrı, sadece bir duygu değil; insanın dünyaya ve kendine bakışını değiştiren bir yolculuktur—bizi olgunlaştıran, dönüştüren ve yeniden şekillendiren güçlü bir deneyimdir. Bu derin yolculukta, ağrıyı kabul etmek, onunla ilgili ilişkisel kavramları incelemek ve son olarak nasıl başa çıkabileceğimizi irdelemek istedim. Bu kitabı, siz değerli okuyuculara bu yolculukta bir rehber olması için hazırladım. Bu kitabı sevgili anneme ve hayatımdaki duruşumu borçlu olduğum, şükran ve rahmetle andığım sevgili babama ithaf ediyorum.