9786256394315
802178
https://www.hesapli24.com/ahlak-i-hamide-osmanli-ahlak-kitapligi-2
Ahlâk-ı Hamîde;Osmanlı Ahlak Kitaplığı - 2
10.63
Ahlâkî bir emirin aynı zamanda dinî bir emir olduğu İslâm'da dinî emirler ile ahlâkî görevler
birbiriyle o derece kaynaşmıştır ki âdeta birbirlerinden ayrılmaz bir bütün meydana getirmişlerdir.
Bunun bir sonucu olarak İslâm toplumlarında İslâm ve ahlâk çoğunlukla eş anlamlı görülmüştür.
Amacı gerek insanı gerek insanın mensubu olduğu toplumu iyi, güzel, doğru, akıllı ve mutlu kılmak
olan ahlâk bu yönüyle İslâm'la aynı anlamları içermekte ve aynı amaçları hedeflemektedir.
İslâm'ın özellikle hayatın ahlâkî boyutuna getirdiği; insanı ve toplumu iyiye, doğruya ve güzele
ulaştıran kurallarından derinden etkilenen Türkler; Müslümanların iyi, güzel huylarla bezenmelerini
sağlamak, onları hakikate sevk etmek, topluma ve devlete faydalı, İslâmiyet'in faziletlerini yaşayan
ahlâklı bireyler yetiştirmek amacıyla güzel ahlâkı anlatan Türkçe pek çok eser kaleme almışlardır.
Osmanlı'nın kurulmasıyla İslâm Ahlâkı bu toplumun hem düşünce hayatında, hem de bizzat
yaşayışında yer almış ve bir hayat tarzı haline gelmiştir. Yaklaşık altı asır gibi bir zaman dilimi içinde
birçok bilgin bu ahlâkın nazarî ve amelî zeminini belirlemeye çalışmış; ahlâkın ilmî zemine oturtulması
noktasında ortaya çıkan meseleleri inceleyen ve irdeleyen bir çok eser kaleme almışlardır. Klasik Türk
edebiyatında tercüme edilmiş eserler kadar telif eserler de önemli bir yer tutmuş; İslâmî Türk
edebiyatının ilk dönemlerinden itibaren Arapça ve Farsçadan yapılan tercümelerle nesir alanında
önemli bir aşama sağlanmışken telif eserlerle beraber köklü bir ahlâkî metinler geleneği meydana
getirilmiştir.
Elinizdeki çalışma bu geleneği oluşturan geniş külliyatın cüz'i bir kısmını “Osmanlı Ahlâk
Kitaplığı” başlığı altında günümüz okuyuncusuna sunmak, erdemli bir toplumun inşasında ecdadımızın
hangi referanslar ve âmillerle hareket ettiğini anlamak arzusunun bir neticesi olarak hazırlanmıştır.
Ahlâkî bir emirin aynı zamanda dinî bir emir olduğu İslâm'da dinî emirler ile ahlâkî görevler
birbiriyle o derece kaynaşmıştır ki âdeta birbirlerinden ayrılmaz bir bütün meydana getirmişlerdir.
Bunun bir sonucu olarak İslâm toplumlarında İslâm ve ahlâk çoğunlukla eş anlamlı görülmüştür.
Amacı gerek insanı gerek insanın mensubu olduğu toplumu iyi, güzel, doğru, akıllı ve mutlu kılmak
olan ahlâk bu yönüyle İslâm'la aynı anlamları içermekte ve aynı amaçları hedeflemektedir.
İslâm'ın özellikle hayatın ahlâkî boyutuna getirdiği; insanı ve toplumu iyiye, doğruya ve güzele
ulaştıran kurallarından derinden etkilenen Türkler; Müslümanların iyi, güzel huylarla bezenmelerini
sağlamak, onları hakikate sevk etmek, topluma ve devlete faydalı, İslâmiyet'in faziletlerini yaşayan
ahlâklı bireyler yetiştirmek amacıyla güzel ahlâkı anlatan Türkçe pek çok eser kaleme almışlardır.
Osmanlı'nın kurulmasıyla İslâm Ahlâkı bu toplumun hem düşünce hayatında, hem de bizzat
yaşayışında yer almış ve bir hayat tarzı haline gelmiştir. Yaklaşık altı asır gibi bir zaman dilimi içinde
birçok bilgin bu ahlâkın nazarî ve amelî zeminini belirlemeye çalışmış; ahlâkın ilmî zemine oturtulması
noktasında ortaya çıkan meseleleri inceleyen ve irdeleyen bir çok eser kaleme almışlardır. Klasik Türk
edebiyatında tercüme edilmiş eserler kadar telif eserler de önemli bir yer tutmuş; İslâmî Türk
edebiyatının ilk dönemlerinden itibaren Arapça ve Farsçadan yapılan tercümelerle nesir alanında
önemli bir aşama sağlanmışken telif eserlerle beraber köklü bir ahlâkî metinler geleneği meydana
getirilmiştir.
Elinizdeki çalışma bu geleneği oluşturan geniş külliyatın cüz'i bir kısmını “Osmanlı Ahlâk
Kitaplığı” başlığı altında günümüz okuyuncusuna sunmak, erdemli bir toplumun inşasında ecdadımızın
hangi referanslar ve âmillerle hareket ettiğini anlamak arzusunun bir neticesi olarak hazırlanmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.