Alamut'un Büyüsü; Haşhaşiler: Sır ve Ölüm Haşhaşiler: Sır ve Ölüm

Stok Kodu:
9786059011280
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
440
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-06-25
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
13,58
9786059011280
436318
Alamut'un Büyüsü; Haşhaşiler: Sır ve Ölüm
Alamut'un Büyüsü; Haşhaşiler: Sır ve Ölüm Haşhaşiler: Sır ve Ölüm
13.58
Hasan Sabbahı esrarengiz havaya büründürenler daha çok Avrupalılardır. Bâtınîler Hasan Sabbahten önce de vardı. Nizârî İsmailîleri, İran İsmailîleri, Haşhaşîler, Bâtınîler, Alamutun Efendisi, Şeyhul-Cebel deyince ilk akla gelen Hasan Sabbahtır. Selçuklular İran, Ortadoğu ve Anadoluya yayıldıklarında, çoklukla Selçuklu sahasında, 160 yıl en etkili faaliyetlerini gösteren Bâtınîler, İsmailîlerin değişik kolları olarak zamanımıza kadar gelmişlerdir. Biz eseri yazarken, tarihî kaynakları esas aldık ve farklı anlatımlarla aynı konulara temas eden bu eserlerde yazılanları olduğu gibi vererek, bir bütün halinde Bâtınîler ve Hasan Sabbahın kurduğu, kimine göre yeryüzü cennetini, kimine göre yeryüzü cehennemini, her iki yönüyle ortaya çıkarmak istedik. İnsanları uyuşturan vaat midir; yoksa haşhaş denilen ot mudur? Esas olan vaattir; yoksa zamanımızdaki intihar saldırılarını izah edemeyiz. Birçok araştırıcı, Hasan Sabbah ve haşhaşı yan yana getirmezler ve haşhaşın kesinlikle kullanılmadığını söylerler. Kimi de belli bir süre kullanıldığını belirtirler. Hasan Sabbahın fedaîlerini haşhaşla veya inançla başka âlemlere götürmesi, gözlerinin önüne bir cennet sermesi, ayrıca teşkilatçılığının başarısıdır. Hasan Sabbah etrafında izah edilen Haşhaşîler, Şîadan türeyen İsmailîlerdir. İsmailîler de kendi içlerinde iki esas kola ayrılmıştır: Nizârî ve Mustalî. Biz, kesin inancın en bariz örneğini gösteren Haşhaşîleri anlayabilmek için, Şîa ve İsmailîleri de verdik. Haşhaşîler üzerine yazılan kitapları incelediğimizde, belli başlı kitaplarda dahi olan anlatılırken, yazarın, inancına, meşrebine ve ilmî seviyesine göre yoruma gittiğini gördük. Biz, yorumları yine araştırıcıların görüşleri olarak aktarmayı tercih ettik.
Hasan Sabbahı esrarengiz havaya büründürenler daha çok Avrupalılardır. Bâtınîler Hasan Sabbahten önce de vardı. Nizârî İsmailîleri, İran İsmailîleri, Haşhaşîler, Bâtınîler, Alamutun Efendisi, Şeyhul-Cebel deyince ilk akla gelen Hasan Sabbahtır. Selçuklular İran, Ortadoğu ve Anadoluya yayıldıklarında, çoklukla Selçuklu sahasında, 160 yıl en etkili faaliyetlerini gösteren Bâtınîler, İsmailîlerin değişik kolları olarak zamanımıza kadar gelmişlerdir. Biz eseri yazarken, tarihî kaynakları esas aldık ve farklı anlatımlarla aynı konulara temas eden bu eserlerde yazılanları olduğu gibi vererek, bir bütün halinde Bâtınîler ve Hasan Sabbahın kurduğu, kimine göre yeryüzü cennetini, kimine göre yeryüzü cehennemini, her iki yönüyle ortaya çıkarmak istedik. İnsanları uyuşturan vaat midir; yoksa haşhaş denilen ot mudur? Esas olan vaattir; yoksa zamanımızdaki intihar saldırılarını izah edemeyiz. Birçok araştırıcı, Hasan Sabbah ve haşhaşı yan yana getirmezler ve haşhaşın kesinlikle kullanılmadığını söylerler. Kimi de belli bir süre kullanıldığını belirtirler. Hasan Sabbahın fedaîlerini haşhaşla veya inançla başka âlemlere götürmesi, gözlerinin önüne bir cennet sermesi, ayrıca teşkilatçılığının başarısıdır. Hasan Sabbah etrafında izah edilen Haşhaşîler, Şîadan türeyen İsmailîlerdir. İsmailîler de kendi içlerinde iki esas kola ayrılmıştır: Nizârî ve Mustalî. Biz, kesin inancın en bariz örneğini gösteren Haşhaşîleri anlayabilmek için, Şîa ve İsmailîleri de verdik. Haşhaşîler üzerine yazılan kitapları incelediğimizde, belli başlı kitaplarda dahi olan anlatılırken, yazarın, inancına, meşrebine ve ilmî seviyesine göre yoruma gittiğini gördük. Biz, yorumları yine araştırıcıların görüşleri olarak aktarmayı tercih ettik.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat