Ali Haki Edna Divanı; Hayatı, Yaşam Felsefesi, Şiirleri Hayatı, Yaşam Felsefesi, Şiirleri

Stok Kodu:
9789944387057
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
544
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
17,61
9789944387057
377308
Ali Haki Edna Divanı; Hayatı, Yaşam Felsefesi, Şiirleri
Ali Haki Edna Divanı; Hayatı, Yaşam Felsefesi, Şiirleri Hayatı, Yaşam Felsefesi, Şiirleri
17.61
Halk şairleri, Anadolu'nun çeşitli yerlerine serpilmiş rengârenk çiçekler gibidir. Her biri yaşadığı yere ve yöreye ayrı bir renk katmıştır. () Ali Haki'ye göre dünyada yapılacak en büyük yatırım; insana yapılan yatırımdır. Bu ise, ancak eğitimle olur. Hayatı boyunca insanların eğitim ve öğretimiyle uğraştı. Bunu yaparken maddi bir karşılık beklemedi. Hz. Ali'nin; "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum." düşüncesine bağlanarak, söz dilinde, kalem elinde gönüllere aydınlık tohumları ekmiştir. Evini bir akademi gibi öğrencilerin hizmetine sunar. Dönem dönem de ateşli tartışmaların yapıldığı erenler meclisine çevirir. Verdiği eğitim sistemi bilinen klasik yöntemlerin dışında tamamen gönüllülük temelindedir. () Şiirlerinde birlik ve beraberliğin önemine değinen Ali Haki, herkesi eşit görür. Coşkuyla yazdığı şiirlerinde yalın bir duyarlılıkla yaşam ve insan sevgisini işler. İnsanı kendini tanımaya zorlayan bir felsefeye ve engin bir hoşgörüye sahiptir. Onun sevgiye dayalı düşünce anlayışında tutuculuğa yer yoktur () Ali Haki'yi bugüne taşıyan en önemli etken, onun düşündüğü gibi yaşamasıdır. Bu da beraberinde kendi çağını aşma ve çevresinde farklı olmayı getirmiştir. Örneğin; sakalına asla jilet vurmaz. Saçlar ise uzun ve arkadan bağlıdır. Yaşadığı dönemin yerleşik değerlerine ters düşen ilginç görünümü, mizacı ve ruhsal durumu kendi başına bir merak konusu olmuştur. O ise çevreden gelen tepkilere aldırmadan keskin sezgileri ve ince duyarlılığı ile hakikat bildiği yoluna devam eder. () Ali Haki, büyük bir aşkla bağlı olduğu Ehl-i Beyt düşüncesine gönül vermiş âşık, pir, arif ve mürşitlerle buluşmak için, dönemin geri feodal zincirlerini kırarak, derviş misali diyar diyar gezer. Onun içinde bulunduğu ruh hali ve düşünce yapısı, bir tutku ifadesi olarak çalışmalarına da yansır. Divane gönlüne çare olacak dermanı bulmak için haftalarca sürecek gezilere çıkar. Bu gezilerinde zamanla belirli bir çevre edinir. Bir yanda eğitim işlerini yürütürken, diğer yanda yol arkadaşı edindiği kimselerle, ömrünün sonuna kadar derin tartışmalar yapar. () Bu yoldaki kararlı yürüyüşünü ve gerçek aşk arayışını, bugün bize bıraktığı şiirlerinden anlamaya çalışıyoruz. Ali Haki, 1961 yılında Elbistan'ın Yapılıpınar (Biragani) Köyü'nde vefat etmiştir.
Halk şairleri, Anadolu'nun çeşitli yerlerine serpilmiş rengârenk çiçekler gibidir. Her biri yaşadığı yere ve yöreye ayrı bir renk katmıştır. () Ali Haki'ye göre dünyada yapılacak en büyük yatırım; insana yapılan yatırımdır. Bu ise, ancak eğitimle olur. Hayatı boyunca insanların eğitim ve öğretimiyle uğraştı. Bunu yaparken maddi bir karşılık beklemedi. Hz. Ali'nin; "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum." düşüncesine bağlanarak, söz dilinde, kalem elinde gönüllere aydınlık tohumları ekmiştir. Evini bir akademi gibi öğrencilerin hizmetine sunar. Dönem dönem de ateşli tartışmaların yapıldığı erenler meclisine çevirir. Verdiği eğitim sistemi bilinen klasik yöntemlerin dışında tamamen gönüllülük temelindedir. () Şiirlerinde birlik ve beraberliğin önemine değinen Ali Haki, herkesi eşit görür. Coşkuyla yazdığı şiirlerinde yalın bir duyarlılıkla yaşam ve insan sevgisini işler. İnsanı kendini tanımaya zorlayan bir felsefeye ve engin bir hoşgörüye sahiptir. Onun sevgiye dayalı düşünce anlayışında tutuculuğa yer yoktur () Ali Haki'yi bugüne taşıyan en önemli etken, onun düşündüğü gibi yaşamasıdır. Bu da beraberinde kendi çağını aşma ve çevresinde farklı olmayı getirmiştir. Örneğin; sakalına asla jilet vurmaz. Saçlar ise uzun ve arkadan bağlıdır. Yaşadığı dönemin yerleşik değerlerine ters düşen ilginç görünümü, mizacı ve ruhsal durumu kendi başına bir merak konusu olmuştur. O ise çevreden gelen tepkilere aldırmadan keskin sezgileri ve ince duyarlılığı ile hakikat bildiği yoluna devam eder. () Ali Haki, büyük bir aşkla bağlı olduğu Ehl-i Beyt düşüncesine gönül vermiş âşık, pir, arif ve mürşitlerle buluşmak için, dönemin geri feodal zincirlerini kırarak, derviş misali diyar diyar gezer. Onun içinde bulunduğu ruh hali ve düşünce yapısı, bir tutku ifadesi olarak çalışmalarına da yansır. Divane gönlüne çare olacak dermanı bulmak için haftalarca sürecek gezilere çıkar. Bu gezilerinde zamanla belirli bir çevre edinir. Bir yanda eğitim işlerini yürütürken, diğer yanda yol arkadaşı edindiği kimselerle, ömrünün sonuna kadar derin tartışmalar yapar. () Bu yoldaki kararlı yürüyüşünü ve gerçek aşk arayışını, bugün bize bıraktığı şiirlerinden anlamaya çalışıyoruz. Ali Haki, 1961 yılında Elbistan'ın Yapılıpınar (Biragani) Köyü'nde vefat etmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat