Alman Aşkı

Stok Kodu:
9786253830359
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
8,45
9786253830359
852365
Alman Aşkı
Alman Aşkı
8.45
Friedrich Max Müller (1823- 1900) Alman filolog ve oryantalist. Hayatının önemli kısmını Britanya'da geçirmiş ve Batı akademisinde kabul gören Hindoloji ve Karşılaştırmalı Din disiplinlerine büyük katkı yapmış ve ayrıca Turan Dil Ailesi gruplandırmasını yapan kişidir. "Deutsche Liebe" (Alman Aşkı), düzyazıyla yazılmış bir şiir gibi ölçüye bağlı kalmadan ifade edilen duygularla daha da güçlü ve şefkatlidir. Eser, pek çok şair için ilham kaynağı olmuştur ve Müller'in anlatımı, her okuyucunun iç dünyasında yankılanacak derin ve evrensel temalara dokunur. “Her hayatın, insanın nerede olduğunu bilmeden, sıkıcı ve tozlu bir kavak sokağında ilerler gibi ilerlediği yılları vardır. Bu yıllardan geriye, ilerlediğimizi ve sadece yaşlandığımızı hissetmekten başka bir şey kalmaz. Hayat nehri pürüzsüzce akıp giderken, aynı nehir olarak kalır; sadece her iki yakadaki manzara değişmiş gibi görünür. Ama sonra hayatın kataraktları gelir. Onlar hafızamızda yer etmişlerdir ve biz, onları geçip çok uzaklara gittiğimizde ve sonsuzluğun sessiz denizine yaklaştığımızda o zaman bile sanki onların koşuşturmalarını ve kükremelerini uzaktan duymuşuz gibi gelir. Geride kalan ve bizi ileriye doğru iten yaşam gücünün kaynağını ve beslenmesini hâlâ o kataraktlardan aldığını hissederiz.”
Friedrich Max Müller (1823- 1900) Alman filolog ve oryantalist. Hayatının önemli kısmını Britanya'da geçirmiş ve Batı akademisinde kabul gören Hindoloji ve Karşılaştırmalı Din disiplinlerine büyük katkı yapmış ve ayrıca Turan Dil Ailesi gruplandırmasını yapan kişidir. "Deutsche Liebe" (Alman Aşkı), düzyazıyla yazılmış bir şiir gibi ölçüye bağlı kalmadan ifade edilen duygularla daha da güçlü ve şefkatlidir. Eser, pek çok şair için ilham kaynağı olmuştur ve Müller'in anlatımı, her okuyucunun iç dünyasında yankılanacak derin ve evrensel temalara dokunur. “Her hayatın, insanın nerede olduğunu bilmeden, sıkıcı ve tozlu bir kavak sokağında ilerler gibi ilerlediği yılları vardır. Bu yıllardan geriye, ilerlediğimizi ve sadece yaşlandığımızı hissetmekten başka bir şey kalmaz. Hayat nehri pürüzsüzce akıp giderken, aynı nehir olarak kalır; sadece her iki yakadaki manzara değişmiş gibi görünür. Ama sonra hayatın kataraktları gelir. Onlar hafızamızda yer etmişlerdir ve biz, onları geçip çok uzaklara gittiğimizde ve sonsuzluğun sessiz denizine yaklaştığımızda o zaman bile sanki onların koşuşturmalarını ve kükremelerini uzaktan duymuşuz gibi gelir. Geride kalan ve bizi ileriye doğru iten yaşam gücünün kaynağını ve beslenmesini hâlâ o kataraktlardan aldığını hissederiz.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat