9786257495912
743577
https://www.hesapli24.com/alusi-tefsiri-2-cilt
Alusi Tefsiri 2 Cilt
27.81
Osmanlı devletinin son dönemlerinde Bağdat müftüsü olan Âlûsî (ö. 1270/1854) dil, edebiyat ve tefsir
alanlarında yaptığı çalışmalarla, özellikle hacimli tefsiriyle adından çokça söz ettirmiş bir Osmanlı
âlimidir. Osmanlı devletine müftülük yaptığı yıllarda yazdığı tefsirinde, başta Zemahşerî'nin (v.
538/1143) el-Keşşâf'ı olmak üzere birçok tefsir ve onların hâşiyelerinden yararlanmıştır. Bunun
yanında Âlûsî, Beyzâvî ve hâşiyelerinden de önemli ölçüde istifade etmiştir. Âlûsî'nin, özellikle
Hafâcî'nin (ö. 1069/1659) Hâşiyetü'ş-Şihâb'ını temel aldığını söylemek mümkündür.
Sonuç itibariyle Âlûsî tefsiri, geçmiş klasik tefsirlerin mukâyeseli tahlilidir. Dolayısıyla Âlûsî tefsirini
okumak bir anlamda geçmişte yazılan tüm tefsirlerin muhtevâsını okumak gibidir. Bu nedenle Âlûsî
tefsirini anlamak, geçmişte kaleme alınan tefsir kaynaklarındaki tartışmalardan haberdar olmayı
gerektirmektedir. Zira Âlûsî, bazen bu tartışmaları özetleyip kendi fikrini ortaya koymakla yetinirken,
bazen sadece işaret etmekle yetinir ve ilgili tartışmayı geçmişteki tefsir literatürüne havale eder. İşte
bu nedenle eserin Türkçe'ye kazandırılması oldukça büyük bir çaba gerektirmiştir. Okuyucunun daha
iyi anlayabilmesi için eserin lafzî tercümesinden ziyâde mâna tercümesi öncelenmiştir. Ayrıca
konuların anlaşılması için gerektiği yerde köşeli parantezler yoluyla izahlar getirilmiştir. Böylece
sadece tercüme yapılmamış, Âlûsî tefsirinin âdeta Türkçe hâşiyesi yapılmış gibidir.
Osmanlı devletinin son dönemlerinde Bağdat müftüsü olan Âlûsî (ö. 1270/1854) dil, edebiyat ve tefsir
alanlarında yaptığı çalışmalarla, özellikle hacimli tefsiriyle adından çokça söz ettirmiş bir Osmanlı
âlimidir. Osmanlı devletine müftülük yaptığı yıllarda yazdığı tefsirinde, başta Zemahşerî'nin (v.
538/1143) el-Keşşâf'ı olmak üzere birçok tefsir ve onların hâşiyelerinden yararlanmıştır. Bunun
yanında Âlûsî, Beyzâvî ve hâşiyelerinden de önemli ölçüde istifade etmiştir. Âlûsî'nin, özellikle
Hafâcî'nin (ö. 1069/1659) Hâşiyetü'ş-Şihâb'ını temel aldığını söylemek mümkündür.
Sonuç itibariyle Âlûsî tefsiri, geçmiş klasik tefsirlerin mukâyeseli tahlilidir. Dolayısıyla Âlûsî tefsirini
okumak bir anlamda geçmişte yazılan tüm tefsirlerin muhtevâsını okumak gibidir. Bu nedenle Âlûsî
tefsirini anlamak, geçmişte kaleme alınan tefsir kaynaklarındaki tartışmalardan haberdar olmayı
gerektirmektedir. Zira Âlûsî, bazen bu tartışmaları özetleyip kendi fikrini ortaya koymakla yetinirken,
bazen sadece işaret etmekle yetinir ve ilgili tartışmayı geçmişteki tefsir literatürüne havale eder. İşte
bu nedenle eserin Türkçe'ye kazandırılması oldukça büyük bir çaba gerektirmiştir. Okuyucunun daha
iyi anlayabilmesi için eserin lafzî tercümesinden ziyâde mâna tercümesi öncelenmiştir. Ayrıca
konuların anlaşılması için gerektiği yerde köşeli parantezler yoluyla izahlar getirilmiştir. Böylece
sadece tercüme yapılmamış, Âlûsî tefsirinin âdeta Türkçe hâşiyesi yapılmış gibidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.