9789755711577
377382
https://www.hesapli24.com/amithara-mina-nin-cigligi
Amithara - Minanın Çığlığı
13.52
Gaz lambasını kitaba iyice yaklaştırıp, kızıl kızıl parlamakta olan deri cildi açtı. Dokunuşuyla birlikte dağılacakmış gibi ellerinin arasında çatırdadı sayfalar. Biraz daha dikkatli bakınca parşömen yapraklarının bir çeşit tutkalla birbirlerine, daha sonra da cilde yapıştırılmış olduklarını fark etti.
Oldukça eski görünen ilk parşömen yaprağı boştu. Özen göstermeye çalışarak ikinci sayfayı açtı Litchia. Karşısına itina gösterilerek hazırlandığı anlaşılan bir el yazısı çıktı. Sayfanın sağ üst köşesine tarih atılmıştı: Birinci Güz Ayı, 425. Bu bir kitap değil; bir günceydi anlaşılan. Metne hızla göz gezdirirken Litchianın bakışları sayfanın sonundaki imzaya takılıp kaldı: Zhantor Dhora
Bir feryat koptu yaşlı tarihçinin ağzından. Nefes alışverişleri hızlanırken kalbi, tekleyip onu sıkıştırmaya başladı. Elini istemsizce göğsüne bastırdı. Günce masadan kayarak büyük bir patırtıyla yere düştü
Zhantor Dhoranın bedeni, kalenin şapelinin soğuk zemininde grotesk bir açıyla yatıyordu. Yılların etkisiyle artık kutsallığını kaybetmiş olan mekân, ana binadan kopup, zamandan bağımsız eski bir rüzgârın kucağında göğe doğru yükselmeye başladı. Zhantor, yüzüne vuran esintinin etkisiyle gözlerini araladı. Az önce rüzgârı yararak sert toprağa yaklaşmakta olan bedeni şimdi bulutların beyaz yumuşaklığına doğru süzülüyordu. Madetõra Kalesi, Zhantorun düş görmesine izin verdi. Eski yaşanmışlıkları bu yolla hatırlatmak her zaman daha etkiliydi. Ve kale, onun unutmasına asla izin vermeyecekti.
Savaşın ve aşkın arasında sıkışıp kalmış bir komutan
Kendisine başkaldıranların arasında bir sevgili
Tercihler, zorunluluklar
Sonuçları yüzyıllar boyunca sürecek bir yanlış ve ardında bıraktığı lanet! Ve tüm bunları, hayatını adayarak araştıran bir tarihçi
Geçmişin tozlu raflarında cevapları ararken, gerçeğin utangaç yüzü dünün sayfalarında değil, bir kâhinin kehanetinde saklıdır aslında. Minanın Çığlığındadır; bir piçin kimliksiz bırakılmış yüzünde azıcık tebessüm yaratma isteğinin sancısını çekerek doğuranların isyanı Amithãranın satırlarında sorgulanır
Hayal dünyamıza renkli tablolar çizdiğine, geliştirdiğine inandığımız fantastik romanlar arasına Amithãra -Minanın Çığlığı-ile katılan Sayın Neşe Günfer Bilginin ilk adımı elinizdeki kitap. Her ayrıntısını ince ince ve titizlikle, bıkmadan tekrar tekrar gözden geçirerek hazırladığı kitabın, değerli okurlarımızdan da beklediği ilgiyi göreceğini düşünüyoruz.
Gaz lambasını kitaba iyice yaklaştırıp, kızıl kızıl parlamakta olan deri cildi açtı. Dokunuşuyla birlikte dağılacakmış gibi ellerinin arasında çatırdadı sayfalar. Biraz daha dikkatli bakınca parşömen yapraklarının bir çeşit tutkalla birbirlerine, daha sonra da cilde yapıştırılmış olduklarını fark etti.
Oldukça eski görünen ilk parşömen yaprağı boştu. Özen göstermeye çalışarak ikinci sayfayı açtı Litchia. Karşısına itina gösterilerek hazırlandığı anlaşılan bir el yazısı çıktı. Sayfanın sağ üst köşesine tarih atılmıştı: Birinci Güz Ayı, 425. Bu bir kitap değil; bir günceydi anlaşılan. Metne hızla göz gezdirirken Litchianın bakışları sayfanın sonundaki imzaya takılıp kaldı: Zhantor Dhora
Bir feryat koptu yaşlı tarihçinin ağzından. Nefes alışverişleri hızlanırken kalbi, tekleyip onu sıkıştırmaya başladı. Elini istemsizce göğsüne bastırdı. Günce masadan kayarak büyük bir patırtıyla yere düştü
Zhantor Dhoranın bedeni, kalenin şapelinin soğuk zemininde grotesk bir açıyla yatıyordu. Yılların etkisiyle artık kutsallığını kaybetmiş olan mekân, ana binadan kopup, zamandan bağımsız eski bir rüzgârın kucağında göğe doğru yükselmeye başladı. Zhantor, yüzüne vuran esintinin etkisiyle gözlerini araladı. Az önce rüzgârı yararak sert toprağa yaklaşmakta olan bedeni şimdi bulutların beyaz yumuşaklığına doğru süzülüyordu. Madetõra Kalesi, Zhantorun düş görmesine izin verdi. Eski yaşanmışlıkları bu yolla hatırlatmak her zaman daha etkiliydi. Ve kale, onun unutmasına asla izin vermeyecekti.
Savaşın ve aşkın arasında sıkışıp kalmış bir komutan
Kendisine başkaldıranların arasında bir sevgili
Tercihler, zorunluluklar
Sonuçları yüzyıllar boyunca sürecek bir yanlış ve ardında bıraktığı lanet! Ve tüm bunları, hayatını adayarak araştıran bir tarihçi
Geçmişin tozlu raflarında cevapları ararken, gerçeğin utangaç yüzü dünün sayfalarında değil, bir kâhinin kehanetinde saklıdır aslında. Minanın Çığlığındadır; bir piçin kimliksiz bırakılmış yüzünde azıcık tebessüm yaratma isteğinin sancısını çekerek doğuranların isyanı Amithãranın satırlarında sorgulanır
Hayal dünyamıza renkli tablolar çizdiğine, geliştirdiğine inandığımız fantastik romanlar arasına Amithãra -Minanın Çığlığı-ile katılan Sayın Neşe Günfer Bilginin ilk adımı elinizdeki kitap. Her ayrıntısını ince ince ve titizlikle, bıkmadan tekrar tekrar gözden geçirerek hazırladığı kitabın, değerli okurlarımızdan da beklediği ilgiyi göreceğini düşünüyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.