9786256930575
767917
https://www.hesapli24.com/ask-sevdi-bizi
Aşk Sevdi Bizi
15.72
Gökyüzünden koparıp almış, öylece sevmiştin beni. Haliyle hürriyetime düşkündüm seni
tanımadan önce. Arada, tabiatım depreşiyordu tabii ki. Ne zaman kaçmaya kalksam kolayca
yakalar, avuçlarınla sıkmadan kavrar; sevgiyle, şefkatle okşar ve aşk masallarından şarkılar
mırıldanarak kalmaya ikna ederdin.
Böylece aylar, hatta yıllar geçti. Kafesimde kaldım uzun süre.
Bir “of” demedim. Bilakis “Nerede olursam olayım nihayetinde yanındayım” diye binlerce
şükürler gönderdim o en yüceye.
Soranlara saadetimin büyüklüğünü anlattım övünerek. Herkesin gıptayla baktığı sonsuz bir
aşk inşa ettim avuç kadar yerde.
Bir müddet sonra değişmeye başladın. Teninden mahrum bıraktın önce. Üzüldüm, çok
üzüldüm ama, “varsın olsun” dedim sonra. Senden gelmişti ya, o da güzeldi. Hem nasılsa
arada parmak uçlarını öpmeme izin de veriyordun.
Sonra parmak uçların da gitti. Sonra gülüşün, sesin, neyin varsa işte terk ettiler beni. Artık
kafesime bile birkaç günde bir uğramaya başlamıştın. Kapı tıkırtıları ve ayak seslerinden
'geliyor galiba' diyerek teselli buluyordum. Ne olursa olsun, arada seni görebiliyordum ya...
O bile yetiyordu.Ancak senin durmaya hiç niyetin yoktu. Bir akşamüstü geldin son kez. Sarılacaksın
zannettim, gözlerim parladı, sevinecek gibi oldum. Lakin heyhat, sen ellerini uzatıp bir
hamlede kanatlarımı kırdın. Kafesimin kapısını açtın ve “şimdi git!” dedin.
Gökyüzünden koparıp almış, öylece sevmiştin beni. Haliyle hürriyetime düşkündüm seni
tanımadan önce. Arada, tabiatım depreşiyordu tabii ki. Ne zaman kaçmaya kalksam kolayca
yakalar, avuçlarınla sıkmadan kavrar; sevgiyle, şefkatle okşar ve aşk masallarından şarkılar
mırıldanarak kalmaya ikna ederdin.
Böylece aylar, hatta yıllar geçti. Kafesimde kaldım uzun süre.
Bir “of” demedim. Bilakis “Nerede olursam olayım nihayetinde yanındayım” diye binlerce
şükürler gönderdim o en yüceye.
Soranlara saadetimin büyüklüğünü anlattım övünerek. Herkesin gıptayla baktığı sonsuz bir
aşk inşa ettim avuç kadar yerde.
Bir müddet sonra değişmeye başladın. Teninden mahrum bıraktın önce. Üzüldüm, çok
üzüldüm ama, “varsın olsun” dedim sonra. Senden gelmişti ya, o da güzeldi. Hem nasılsa
arada parmak uçlarını öpmeme izin de veriyordun.
Sonra parmak uçların da gitti. Sonra gülüşün, sesin, neyin varsa işte terk ettiler beni. Artık
kafesime bile birkaç günde bir uğramaya başlamıştın. Kapı tıkırtıları ve ayak seslerinden
'geliyor galiba' diyerek teselli buluyordum. Ne olursa olsun, arada seni görebiliyordum ya...
O bile yetiyordu.Ancak senin durmaya hiç niyetin yoktu. Bir akşamüstü geldin son kez. Sarılacaksın
zannettim, gözlerim parladı, sevinecek gibi oldum. Lakin heyhat, sen ellerini uzatıp bir
hamlede kanatlarımı kırdın. Kafesimin kapısını açtın ve “şimdi git!” dedin.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.