9786254253898
829500
https://www.hesapli24.com/ataturk-un-1933-universite-reformu-surecinde-ankara-dil-ve-tarih-cografya-fakultesi-nde-gorevli-alman-bilim-adamlari-ve-yaptiklari-calismalar
Atatürk’ün 1933 Üniversite Reformu Sürecinde Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Görevli Alman Bilim Adamları ve Yaptıkları Çalışmalar
13.82
Türk Milleti'nin Milli Mücadele'yi kazanarak bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Atatürk, savaş sonrasında kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni sağlam temeller üzerine inşa etmek için uğraşmıştır. Bunu gerçekleştirmek için dil, tarih ve coğrafya alanında ülkenin ihtiyacı olan uzmanların yetiştirilmesi amacıyla Ankara'da Ankara Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi'ni kurmuştur. İsmi Atatürk tarafından verilen ve bizzat Atatürk'ün direktifleri üzerine kurulan Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde Türk dili, tarihi ve coğrafyası yanında, Türk ve Türkiye tarihinin aydınlatılmasına yardımcı bilim dallarında (Coğrafya, Arkeoloji, Antropoloji…), Türk ve Türkiye tarihinin bütün dönemlerinde kaynaklık edecek dillerin (Sümeroloji, Hititoloji, Sinoloji, Hindoloji, Hungaroloji, Yunanca, Latince, Arapça, Farsça…) öğretimine yer verilmiştir. Bütün kuruluş çalışmalarını tamamlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 9 Ocak 1936 tarihinde Atatürk'ün de hazır bulunduğu bir törenle Türk, Alman ve Avusturya'lı profesörlerden oluşan zengin bir öğretim üyesi kadrosuyla öğretime başlamıştır. Bu fakültede görev alan Alman bilim adamlarının başında Georg Rohde (Klasik Filoloji), Benno Landsberger (Sümeroloji, Hititoloji), Hans Gustav Güterbock (Sümeroloji, Hititoloji), Walter Ruben (Hindoloji), Karl Menges (Rus Dili ve Edebiyatı), Wolfram Eberhard (Sinoloji), Hans Henning von der Osten (Arkeoloji), Herbert Louis (Coğrafya), Karl Steuerwald (Alman Dili ve Edebiyatı), Clemens Möller (Alman Dili ve Edebiyatı), Hubert Melzig (Alman Dili ve Edebiyatı), Heinz Kristinus (Alman Dili ve Edebiyatı) gibi bilim adamları, fakülte ve enstitü kütüphanelerinin kurulması ve geliştirilmesi, batı klasiklerinin tercümesi, yüksek düzeyde bilimsel öğretim, araştırma ve yayın faaliyetlerinin yapılması, genç Türk bilim adamlarının yetiştirilmesi konularında yapmış oldukları hizmetleriyle Türk bilim ve üniversite hayatında derin izler bırakmışlardır.
Türk Milleti'nin Milli Mücadele'yi kazanarak bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Atatürk, savaş sonrasında kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni sağlam temeller üzerine inşa etmek için uğraşmıştır. Bunu gerçekleştirmek için dil, tarih ve coğrafya alanında ülkenin ihtiyacı olan uzmanların yetiştirilmesi amacıyla Ankara'da Ankara Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi'ni kurmuştur. İsmi Atatürk tarafından verilen ve bizzat Atatürk'ün direktifleri üzerine kurulan Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde Türk dili, tarihi ve coğrafyası yanında, Türk ve Türkiye tarihinin aydınlatılmasına yardımcı bilim dallarında (Coğrafya, Arkeoloji, Antropoloji…), Türk ve Türkiye tarihinin bütün dönemlerinde kaynaklık edecek dillerin (Sümeroloji, Hititoloji, Sinoloji, Hindoloji, Hungaroloji, Yunanca, Latince, Arapça, Farsça…) öğretimine yer verilmiştir. Bütün kuruluş çalışmalarını tamamlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 9 Ocak 1936 tarihinde Atatürk'ün de hazır bulunduğu bir törenle Türk, Alman ve Avusturya'lı profesörlerden oluşan zengin bir öğretim üyesi kadrosuyla öğretime başlamıştır. Bu fakültede görev alan Alman bilim adamlarının başında Georg Rohde (Klasik Filoloji), Benno Landsberger (Sümeroloji, Hititoloji), Hans Gustav Güterbock (Sümeroloji, Hititoloji), Walter Ruben (Hindoloji), Karl Menges (Rus Dili ve Edebiyatı), Wolfram Eberhard (Sinoloji), Hans Henning von der Osten (Arkeoloji), Herbert Louis (Coğrafya), Karl Steuerwald (Alman Dili ve Edebiyatı), Clemens Möller (Alman Dili ve Edebiyatı), Hubert Melzig (Alman Dili ve Edebiyatı), Heinz Kristinus (Alman Dili ve Edebiyatı) gibi bilim adamları, fakülte ve enstitü kütüphanelerinin kurulması ve geliştirilmesi, batı klasiklerinin tercümesi, yüksek düzeyde bilimsel öğretim, araştırma ve yayın faaliyetlerinin yapılması, genç Türk bilim adamlarının yetiştirilmesi konularında yapmış oldukları hizmetleriyle Türk bilim ve üniversite hayatında derin izler bırakmışlardır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.