9786256874244
804120
https://www.hesapli24.com/ayaga-kalk-insanlik-ahlak-adalet-ve-siyaset-yazilari
Ayağa Kalk İnsanlık ;Ahlâk Adalet ve Siyaset Yazıları
12.29
Mademki yeryüzünde insan olarak bulunuyoruz; dağ, taş, toprak, hayvan,
bitki ve diğer canlı/cansız varlıklardan bir farkımız/farklılığımız olması
gerekmez mi?
İnanç, düşünce, beklenti, özlem, tutku, hasret gibi farklılıklarımızı
zorlamadan; “insan olma” ortak paydasında buluşamıyorsak, her varlık
için, bu gezegen cehennem ve zindana dönüşecektir.
Diğer eserlerimde anlattıklarımdan farklı olarak; ahlak, adalet ve
maneviyat öğretilerini merkeze alıp, siyaset anlayışıyla buluşturmaya
odaklandım.
Etik değerler; kurumsal, ilkesel, mesleki ve tüm görev alanlarındaki,
doğruluk, dürüstlük, adalet ve hakkaniyet yazılı kurallarını içerir. Ahlâk ise
bireyde şekillenip, topluma yansıyan, olumlu/tutarlı davranışlar bütünüdür.
Toplum ve topluluklara göre değişebilir. Yazılı ve yazılı olmayan
gelenek/göreneklerle şekillenir. Biri diğerinin yerine geçemez. Alternatifi
de değildir. Birbirlerini tamamlarlar.
Ahlaklı, adil, dürüst insan; prensipli, düzenli, özenli, disiplinli, uyumlu,
kurallar, ilkeler ve yasaların gereğini yerine getiren bir kişilik karakterine
sahiptir. Bir konut sitesinde kirada yaşıyorsa; Türk Borçlar kanununa göre,
mülk sahibine karşı yükümlülükleri, sorumlulukları vardır. Kat mülkiyeti
kanunu ve site yönetim planına göre; diğer komşularına ve yönetime karşı
sorumlulukları vardır. Türk medeni kanununa göre ise aile bireylerine karşı
görev ve sorumlulukları vardır. Eğer kusur, özensizlik ve kabahati aşan bir
suç vasfı varsa ortada; mağdur ve sanık, ceza hukukuyla tanışmak zorunda
kalır.
Yasaları bilmemek; bir kusur/ihmal/suç karşısında mazeret kabul
edilmemektedir. Bundan dolayıdır ki; sistemli, özenli ve verimli bir yaşam
modeli için öncelikle hak, ödev ve sorumluluklarımızın ne olduğunu bilip,
mümkünse beklenenden daha fazlasını sunmak gereklidir.
Mademki yeryüzünde insan olarak bulunuyoruz; dağ, taş, toprak, hayvan,
bitki ve diğer canlı/cansız varlıklardan bir farkımız/farklılığımız olması
gerekmez mi?
İnanç, düşünce, beklenti, özlem, tutku, hasret gibi farklılıklarımızı
zorlamadan; “insan olma” ortak paydasında buluşamıyorsak, her varlık
için, bu gezegen cehennem ve zindana dönüşecektir.
Diğer eserlerimde anlattıklarımdan farklı olarak; ahlak, adalet ve
maneviyat öğretilerini merkeze alıp, siyaset anlayışıyla buluşturmaya
odaklandım.
Etik değerler; kurumsal, ilkesel, mesleki ve tüm görev alanlarındaki,
doğruluk, dürüstlük, adalet ve hakkaniyet yazılı kurallarını içerir. Ahlâk ise
bireyde şekillenip, topluma yansıyan, olumlu/tutarlı davranışlar bütünüdür.
Toplum ve topluluklara göre değişebilir. Yazılı ve yazılı olmayan
gelenek/göreneklerle şekillenir. Biri diğerinin yerine geçemez. Alternatifi
de değildir. Birbirlerini tamamlarlar.
Ahlaklı, adil, dürüst insan; prensipli, düzenli, özenli, disiplinli, uyumlu,
kurallar, ilkeler ve yasaların gereğini yerine getiren bir kişilik karakterine
sahiptir. Bir konut sitesinde kirada yaşıyorsa; Türk Borçlar kanununa göre,
mülk sahibine karşı yükümlülükleri, sorumlulukları vardır. Kat mülkiyeti
kanunu ve site yönetim planına göre; diğer komşularına ve yönetime karşı
sorumlulukları vardır. Türk medeni kanununa göre ise aile bireylerine karşı
görev ve sorumlulukları vardır. Eğer kusur, özensizlik ve kabahati aşan bir
suç vasfı varsa ortada; mağdur ve sanık, ceza hukukuyla tanışmak zorunda
kalır.
Yasaları bilmemek; bir kusur/ihmal/suç karşısında mazeret kabul
edilmemektedir. Bundan dolayıdır ki; sistemli, özenli ve verimli bir yaşam
modeli için öncelikle hak, ödev ve sorumluluklarımızın ne olduğunu bilip,
mümkünse beklenenden daha fazlasını sunmak gereklidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.