Ayandon; Gidip De Dönemeyen Cesur İnsanların Öyküsü... Gidip De Dönemeyen Cesur İnsanların Öyküsü...

Stok Kodu:
9789751025111
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
253
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2015-04-28
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
12,12
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
9789751025111
376285
Ayandon; Gidip De Dönemeyen Cesur İnsanların Öyküsü...
Ayandon; Gidip De Dönemeyen Cesur İnsanların Öyküsü... Gidip De Dönemeyen Cesur İnsanların Öyküsü...
12.12
Deniz, kurşuni gökyüzünün altında, heybetli kükreyişleriyle, uçsuz bucaksız koskoca meydan bana kaldı, der gibiydi. Azgın dalgalar hüzünle ürperen kıyıları olanca gücüyle dövüyordu. Yaşlı kadın sahile inen yamacın üstünde durdu. Rüzgarla sertleşen kar serpintilerinden yüzünü sakınmak için defne ağaçlarını kendine siper yapmaya gayret ederek, karşısındaki çetin ve sonsuz suya baktı. Bu gözler, geniş göklere, açık ufuklara, deli rüzgarların çığlıklarına, denizlere, ormanlara, dağların ötesine, yalnız bir bir ağaca; bir ardıç, bir pınar, bir dereye hep aşinaydı. Bu deniz ne istiyordu? Her yer siyah,karanlık ve sinsiydi... Bugün deniz ve orman sınırında kartalın hava nakşını seyretme günü olmadığını o da biliyordu. Uçuk benziyle yırtılan denize daldı gözleri... Buraya her gelişinde olduğu gibi, yine oğlundan duyduğu Son sözleri aklından geçirdi:" Ana, ver çıkınımı, gün doğdu yolum gider; köz iner yüreğime..."
Deniz, kurşuni gökyüzünün altında, heybetli kükreyişleriyle, uçsuz bucaksız koskoca meydan bana kaldı, der gibiydi. Azgın dalgalar hüzünle ürperen kıyıları olanca gücüyle dövüyordu. Yaşlı kadın sahile inen yamacın üstünde durdu. Rüzgarla sertleşen kar serpintilerinden yüzünü sakınmak için defne ağaçlarını kendine siper yapmaya gayret ederek, karşısındaki çetin ve sonsuz suya baktı. Bu gözler, geniş göklere, açık ufuklara, deli rüzgarların çığlıklarına, denizlere, ormanlara, dağların ötesine, yalnız bir bir ağaca; bir ardıç, bir pınar, bir dereye hep aşinaydı. Bu deniz ne istiyordu? Her yer siyah,karanlık ve sinsiydi... Bugün deniz ve orman sınırında kartalın hava nakşını seyretme günü olmadığını o da biliyordu. Uçuk benziyle yırtılan denize daldı gözleri... Buraya her gelişinde olduğu gibi, yine oğlundan duyduğu Son sözleri aklından geçirdi:" Ana, ver çıkınımı, gün doğdu yolum gider; köz iner yüreğime..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat