9786059515030
703902
https://www.hesapli24.com/bagimsiz-denetimde-denetim-kalitesi-genel-cercevesi-ve-gostergeleri-alaninda-ilk
Bağımsız Denetimde Denetim Kalitesi Genel Çerçevesi ve Göstergeleri; Alanında İlk
11.30
Denetim kalitesi uzun yıllar çok tartışılmış fakat çok az anlaşılabilmiştir. Henüz nasıl tanımlanacağı ve ölçülebileceği konusunda fikir birliği sağlanamamıştır. Kullanıcılar, denetçiler, düzenleyici kurumlar, toplum ve finansal raporlama değer zincirindeki tüm paydaşlara göre denetim kalitesini oluşturan ve değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler farklı olmaktadır. Çoğu profesyonel tarafından denetim kalitesi, denetim standartları ile uyum derecesi olarak algılansa da bu bakış açısı muhasebe skandallarını önlemeye yetmemiştir. Kıran kırana rekabet ve piyasalarda kısa zaman aralıklarıyla yaşanan değişim işletmeler ile finansal tablolardan fayda sağlayanlar arasındaki asimetrik bilgi sorunu, bağımsız denetim kalitesinin önem kazanmasına neden olmuştur. Denetim şirketleri ise bir slogan olarak denetim kalitesini vurgulamaktan öte sürecin altında yatan parametreleri nadiren kamuyla paylaşmaktadır.
Yeryüzünde ticaret hayatında olduğu kadar ulusal ve uluslararası kurumlar, ülkeler, ulusal ve uluslararası bloklar arasında da rekabet her yönüyle artarak devam etmektedir. 50 yıl öncesine bakacak olursak kıran kırana rekabet, uzay teknolojisi alanında Amerika Birleşik Devletleri ile geçmişteki ismiyle Sovyetler Birliği arasında yaşanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Apollo uzay araçları serisi ile atağa geçmiş ve aya ilk ayak basan Neil Armstrong' un adını dünyada küçük büyük herkese ezberletmiştir. Uzay rekabetinde hafızalarımıza kazınan diğer bir olay ise "Challenger Facia" sı olmuştur. Bu anlatım uzay teknolojisindeki yarışın boyutlarını, başarı ve başarısızlıkları ifade ederken, 2001 yılında muhasebe alanında bir Challenger Faciası olarak "Enron Vakası" yaşanmıştır. Enron vakasına kadar "genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri", "uluslararası muhasebe ve denetim standartları" ile hemen hemen kusursuz bir denetim yapıldığına inanılırken Enron , Lehman Brothers v.b. vakalar mükemmel işlediği düşünülen bağımsız denetim sürecinde çok sayıda küçük (minör) ve büyük (majör) boyutlu hatalar olduğunu ortaya çıkartmıştır. Bu noktadan sonra bağımsız denetim kalitesi önem kazanmış düzenleyici kurumlar denetim kalitesi genel çerçevesi konusunda yayınlar yapmaya ve kılavuzlar oluşturmaya başlamışlardır. Bu kitapta FRC, IAASB ve PCAOB' nin denetim kalitesi genel çerçevesi konusundaki yaklaşımları derlenmiştir. PCAOB, denetim kalitesi genel çerçevesini diğer yaklaşımlardan farklı olarak ilk defa matematiksel rasyolar şeklinde tanımlamış, örnek hesaplamalar önermiş ve tüm rasyoların birlikte değerlendirilebileceği bir "balance scorecard" oluşturmuştur. Bununla beraber kitapta denetim kalitesi ilk defa kalite maliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Bu kitap bağımsız denetim elemanları, YMM' ler ve SMMM' ler için olmaz ise olmaz nitelikte bir kaynaktır. Bağımsız denetçilere işveren şirketler için de aynı özeliktedir. Bu konularda çalışan akademisyenler için çok sayıda makale ve ötesi anlamındadır. Tüm dünyadaki bağımsız denetçilerin kitabın son bölümünde önerilen matematiksel rasyo göstergelerine çok fazla ihtiyaçları vardır. Çünkü seksen adet olarak önerilen göstergeleri dünya literatüründe başka bir kaynakta bulmak mümkün değildir.
Denetim kalitesi uzun yıllar çok tartışılmış fakat çok az anlaşılabilmiştir. Henüz nasıl tanımlanacağı ve ölçülebileceği konusunda fikir birliği sağlanamamıştır. Kullanıcılar, denetçiler, düzenleyici kurumlar, toplum ve finansal raporlama değer zincirindeki tüm paydaşlara göre denetim kalitesini oluşturan ve değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler farklı olmaktadır. Çoğu profesyonel tarafından denetim kalitesi, denetim standartları ile uyum derecesi olarak algılansa da bu bakış açısı muhasebe skandallarını önlemeye yetmemiştir. Kıran kırana rekabet ve piyasalarda kısa zaman aralıklarıyla yaşanan değişim işletmeler ile finansal tablolardan fayda sağlayanlar arasındaki asimetrik bilgi sorunu, bağımsız denetim kalitesinin önem kazanmasına neden olmuştur. Denetim şirketleri ise bir slogan olarak denetim kalitesini vurgulamaktan öte sürecin altında yatan parametreleri nadiren kamuyla paylaşmaktadır.
Yeryüzünde ticaret hayatında olduğu kadar ulusal ve uluslararası kurumlar, ülkeler, ulusal ve uluslararası bloklar arasında da rekabet her yönüyle artarak devam etmektedir. 50 yıl öncesine bakacak olursak kıran kırana rekabet, uzay teknolojisi alanında Amerika Birleşik Devletleri ile geçmişteki ismiyle Sovyetler Birliği arasında yaşanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Apollo uzay araçları serisi ile atağa geçmiş ve aya ilk ayak basan Neil Armstrong' un adını dünyada küçük büyük herkese ezberletmiştir. Uzay rekabetinde hafızalarımıza kazınan diğer bir olay ise "Challenger Facia" sı olmuştur. Bu anlatım uzay teknolojisindeki yarışın boyutlarını, başarı ve başarısızlıkları ifade ederken, 2001 yılında muhasebe alanında bir Challenger Faciası olarak "Enron Vakası" yaşanmıştır. Enron vakasına kadar "genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri", "uluslararası muhasebe ve denetim standartları" ile hemen hemen kusursuz bir denetim yapıldığına inanılırken Enron , Lehman Brothers v.b. vakalar mükemmel işlediği düşünülen bağımsız denetim sürecinde çok sayıda küçük (minör) ve büyük (majör) boyutlu hatalar olduğunu ortaya çıkartmıştır. Bu noktadan sonra bağımsız denetim kalitesi önem kazanmış düzenleyici kurumlar denetim kalitesi genel çerçevesi konusunda yayınlar yapmaya ve kılavuzlar oluşturmaya başlamışlardır. Bu kitapta FRC, IAASB ve PCAOB' nin denetim kalitesi genel çerçevesi konusundaki yaklaşımları derlenmiştir. PCAOB, denetim kalitesi genel çerçevesini diğer yaklaşımlardan farklı olarak ilk defa matematiksel rasyolar şeklinde tanımlamış, örnek hesaplamalar önermiş ve tüm rasyoların birlikte değerlendirilebileceği bir "balance scorecard" oluşturmuştur. Bununla beraber kitapta denetim kalitesi ilk defa kalite maliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Bu kitap bağımsız denetim elemanları, YMM' ler ve SMMM' ler için olmaz ise olmaz nitelikte bir kaynaktır. Bağımsız denetçilere işveren şirketler için de aynı özeliktedir. Bu konularda çalışan akademisyenler için çok sayıda makale ve ötesi anlamındadır. Tüm dünyadaki bağımsız denetçilerin kitabın son bölümünde önerilen matematiksel rasyo göstergelerine çok fazla ihtiyaçları vardır. Çünkü seksen adet olarak önerilen göstergeleri dünya literatüründe başka bir kaynakta bulmak mümkün değildir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.