9789750857478
801467
https://www.hesapli24.com/bambaska-bir-sartre
Bambaşka Bir Sartre
9.01
Jean Paul-Sartre'ın manevi kızında bulunan şahsi arşivinden
ve kendisiyle yaptığı görüşmelerden hareketle bir başka
Sartre portresi çiziyor François Noudelmann.
“Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-
film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre'ın
yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe
meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından
rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını
ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma.
“Bir yazarın hayatına girmek için her şeye karşın bir yol
seçmek gerektiğine göre, yan yolları izleme stratejisi verimli
olabilir. Bu strateji bağlantılar üzerinden yanlamasına
düşünmeyi, çevresi ve –birlikte yeni, şaşırtıcı bir yöne girdiği–
kişiler üzerinden bir bireyin izini sürmeyi amaçlıyor. İnsan
hayatlarının anlaşılması için biraz epigenetiği devreye
sokmak tekanlamlı nedenselcilikten kaçınmayı, yerinde
dönüşümleri ve çevrenin yarattığı farklılaşmaları ortaya
koymayı sağlıyor. Raymond Aron ona Husserl'den söz
etmeseydi ve onu Berlin'e yönlendirmeseydi, Sartre
fenomenolog olur muydu? Peki ya Jean Genet ya da Frantz
Fanon'la karşılaşmasaydı, Kötü kavramı üzerinde düşünür ve
sömürgeciliğe böylesine şiddetle karşı çıkar mıydı?”
Jean Paul-Sartre'ın manevi kızında bulunan şahsi arşivinden
ve kendisiyle yaptığı görüşmelerden hareketle bir başka
Sartre portresi çiziyor François Noudelmann.
“Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-
film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre'ın
yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe
meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından
rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını
ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma.
“Bir yazarın hayatına girmek için her şeye karşın bir yol
seçmek gerektiğine göre, yan yolları izleme stratejisi verimli
olabilir. Bu strateji bağlantılar üzerinden yanlamasına
düşünmeyi, çevresi ve –birlikte yeni, şaşırtıcı bir yöne girdiği–
kişiler üzerinden bir bireyin izini sürmeyi amaçlıyor. İnsan
hayatlarının anlaşılması için biraz epigenetiği devreye
sokmak tekanlamlı nedenselcilikten kaçınmayı, yerinde
dönüşümleri ve çevrenin yarattığı farklılaşmaları ortaya
koymayı sağlıyor. Raymond Aron ona Husserl'den söz
etmeseydi ve onu Berlin'e yönlendirmeseydi, Sartre
fenomenolog olur muydu? Peki ya Jean Genet ya da Frantz
Fanon'la karşılaşmasaydı, Kötü kavramı üzerinde düşünür ve
sömürgeciliğe böylesine şiddetle karşı çıkar mıydı?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.