Belediyelerde İnsan Kaynağı Alımları ve Hemşehrilik Olgusu: İstanbul Örneği

Stok Kodu:
9786052641767
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
418
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
23,33
9786052641767
793107
Belediyelerde İnsan Kaynağı Alımları ve Hemşehrilik Olgusu: İstanbul Örneği
Belediyelerde İnsan Kaynağı Alımları ve Hemşehrilik Olgusu: İstanbul Örneği
23.33
Hemşehrilik olgusu iç göçlerle birlikte başlayan ve informel ilişkilerle devam eden bir sürecin çıktısıdır. Siyasal, sosyal ve yönetsel boyutlara sahip olmasından dolayı önemi her geçen gün artmakla birlikte oldukça kapsamlı ve bir o kadarda multidisipliner bir olgudur. Mezkûr olgunun temelde üç boyuta sahip olması, beraberinde sacayakları olan üç farklı aktörün doğmasına neden olmuştur. Siyasal boyutuyla siyasi seçkinler; sosyal boyutuyla hemşehri dernekleri ve yönetsel boyutuyla belediye bürokrasisi hemşehriliğin bir kavramdan olguya dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Hemşehriğin farklı disiplinlerle bağlantılı olması bu kavram ve olgunun farklı bakış açılarında, değişik yöntemlerle yorumlanmasına ve analiz edilmesine yol açarak bu aşamalar devam etmektedir. Bu araştırmada ise yerel yönetim birimleri arasında en önemlilerinden olan belediyelerde personel alımları ve hemşehrilik örüntüleri arasındaki ilişki bilimsel bir paradigmayla izah edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın hedef evrenini oldukça kozmopolit bir toplumsal dokuya sahip olan ve hemşehri odaklarının en fazla olduğu İstanbul şehri olarak belirlenmiştir. Ulaşılabilir evrenini ise İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı olan Beşiktaş, Üsküdar, Ataşehir, Esenler, Büyükçekmece ve Sancaktepe ilçe belediyeleri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu inceleme konusu olan ilçe belediyelerindeki belediye bürokratları, yerel siyasi seçkinler ve hemşehri derneği yöneticileri olmak üzere toplam 27 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların tümüyle yüz yüze görüşülmüştür. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı-yapılandırılmış mülakat tekniğine başvurulmuştur. Hemşehrilik olgusunun analiz edilebilmesi için fenomenoloji tekniğiyle çalışma grubunun algıları betimlenerek tartışılmaya çalışılmıştır. Yarı-yapılandırılmış mülakat ve açık uçlu soru formu teknikleriyle veriler bir araya getirilmiştir. Araştırma soru formunun hazırlanmasında hemşehrilik olgusuna ilişkin hem ulusal ve uluslararası literatüre hem de başta Kamu Tercihi Teorisi'nin (KTT) öne sürmüş olduğu argümanlar olmak üzere ilgili diğer teorilere dayanılarak şekillendirilmiştir. Araştırmada hemşehrilik olgusuna ilişkin yönetsel, siyasal ve olmak üzere üç ana boyut tespit edilmiştir. Tartışmalar sonucunda üç ana boyutun altında 14 alt boyut tespit edilmiştir. Araştırmanın özellikle siyasal ve sosyal ana boyutlarının Kamu Tercihi Teorisiyle örtüştüğü anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra belediyelere personel alımlarında yoğun siyasi baskıların olması ve bunun liyakat ilkesini işlevsiz hale getirmesi; hemşehriliğin ve particiliğin işe alımlarda belirleyici baskın faktörler olduğu; hemşehri derneklerinin sivil toplum kuruluşu vasfına sahip olmalarından ziyade birer politik mübadele aracı olduğu araştırmanın başlıca bulgu ve tespitleri arasında yer almaktadır. Araştırmanın yürütülmesi üzerinden geçen yaklaşık bir seneye rağmen bu alana ilişkin yapılmış olan ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaların yeterli düzeyde olmadığı, özellikle kozmopolit toplumsal dokudaki kentlerdeki informel ilişkilerin genel olarak kamu yönetimi özelde ise yerel yönetim birimleri içerisinde en önemlilerinden olan belediyeler üzerindeki yansımalarının ne şekilde cereyan ettiği ve bu kapsamda hemşehrilik olgusunun mega kent yönetimlerdeki simbiyotik ağ bağların belediye yönetimlerinde insan kaynağı seçimlerinde ne tür bir etkisi olduğuna dönük ampirik çalışmaların görece yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. Söz konusu tespitlere, araştırmanın okuyucularına ve bu alandaki uzman kişilerin tavsiyelerine istinaden hemşehrilik olgusu ve belediyelerde insan kaynağı alımlarına yönelik güncel bilimsel çalışmalarla harmanlanarak, araştırmanın sistematiğini de bozmayacak biçimde kitaba dönüştürülmesine karar verilmiştir. Bu nedenlere bağlı olarak kitabın başta kamu yönetimi, siyaset bilimi ve sosyoloji disiplinleri olmak üzere ilgili diğer bilim dallarına multidisipliner bir perspektif sunabileceği ön görülmektedir.
Hemşehrilik olgusu iç göçlerle birlikte başlayan ve informel ilişkilerle devam eden bir sürecin çıktısıdır. Siyasal, sosyal ve yönetsel boyutlara sahip olmasından dolayı önemi her geçen gün artmakla birlikte oldukça kapsamlı ve bir o kadarda multidisipliner bir olgudur. Mezkûr olgunun temelde üç boyuta sahip olması, beraberinde sacayakları olan üç farklı aktörün doğmasına neden olmuştur. Siyasal boyutuyla siyasi seçkinler; sosyal boyutuyla hemşehri dernekleri ve yönetsel boyutuyla belediye bürokrasisi hemşehriliğin bir kavramdan olguya dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Hemşehriğin farklı disiplinlerle bağlantılı olması bu kavram ve olgunun farklı bakış açılarında, değişik yöntemlerle yorumlanmasına ve analiz edilmesine yol açarak bu aşamalar devam etmektedir. Bu araştırmada ise yerel yönetim birimleri arasında en önemlilerinden olan belediyelerde personel alımları ve hemşehrilik örüntüleri arasındaki ilişki bilimsel bir paradigmayla izah edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın hedef evrenini oldukça kozmopolit bir toplumsal dokuya sahip olan ve hemşehri odaklarının en fazla olduğu İstanbul şehri olarak belirlenmiştir. Ulaşılabilir evrenini ise İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı olan Beşiktaş, Üsküdar, Ataşehir, Esenler, Büyükçekmece ve Sancaktepe ilçe belediyeleri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu inceleme konusu olan ilçe belediyelerindeki belediye bürokratları, yerel siyasi seçkinler ve hemşehri derneği yöneticileri olmak üzere toplam 27 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların tümüyle yüz yüze görüşülmüştür. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı-yapılandırılmış mülakat tekniğine başvurulmuştur. Hemşehrilik olgusunun analiz edilebilmesi için fenomenoloji tekniğiyle çalışma grubunun algıları betimlenerek tartışılmaya çalışılmıştır. Yarı-yapılandırılmış mülakat ve açık uçlu soru formu teknikleriyle veriler bir araya getirilmiştir. Araştırma soru formunun hazırlanmasında hemşehrilik olgusuna ilişkin hem ulusal ve uluslararası literatüre hem de başta Kamu Tercihi Teorisi'nin (KTT) öne sürmüş olduğu argümanlar olmak üzere ilgili diğer teorilere dayanılarak şekillendirilmiştir. Araştırmada hemşehrilik olgusuna ilişkin yönetsel, siyasal ve olmak üzere üç ana boyut tespit edilmiştir. Tartışmalar sonucunda üç ana boyutun altında 14 alt boyut tespit edilmiştir. Araştırmanın özellikle siyasal ve sosyal ana boyutlarının Kamu Tercihi Teorisiyle örtüştüğü anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra belediyelere personel alımlarında yoğun siyasi baskıların olması ve bunun liyakat ilkesini işlevsiz hale getirmesi; hemşehriliğin ve particiliğin işe alımlarda belirleyici baskın faktörler olduğu; hemşehri derneklerinin sivil toplum kuruluşu vasfına sahip olmalarından ziyade birer politik mübadele aracı olduğu araştırmanın başlıca bulgu ve tespitleri arasında yer almaktadır. Araştırmanın yürütülmesi üzerinden geçen yaklaşık bir seneye rağmen bu alana ilişkin yapılmış olan ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaların yeterli düzeyde olmadığı, özellikle kozmopolit toplumsal dokudaki kentlerdeki informel ilişkilerin genel olarak kamu yönetimi özelde ise yerel yönetim birimleri içerisinde en önemlilerinden olan belediyeler üzerindeki yansımalarının ne şekilde cereyan ettiği ve bu kapsamda hemşehrilik olgusunun mega kent yönetimlerdeki simbiyotik ağ bağların belediye yönetimlerinde insan kaynağı seçimlerinde ne tür bir etkisi olduğuna dönük ampirik çalışmaların görece yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. Söz konusu tespitlere, araştırmanın okuyucularına ve bu alandaki uzman kişilerin tavsiyelerine istinaden hemşehrilik olgusu ve belediyelerde insan kaynağı alımlarına yönelik güncel bilimsel çalışmalarla harmanlanarak, araştırmanın sistematiğini de bozmayacak biçimde kitaba dönüştürülmesine karar verilmiştir. Bu nedenlere bağlı olarak kitabın başta kamu yönetimi, siyaset bilimi ve sosyoloji disiplinleri olmak üzere ilgili diğer bilim dallarına multidisipliner bir perspektif sunabileceği ön görülmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat