Beng ü Bâde

Stok Kodu:
9786051553825
Boyut:
140-215-0
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-03-07
Kapak Türü:
Sıvama Cilt
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
10,05
9786051553825
458370
Beng ü Bâde
Beng ü Bâde
10.05
Beng ü Bâde, Fuzûlî'nin 444 beyitlik bir kısa mesnevisi. Mesne­vi sözünden umumiyetle Mevlâna'nın eseri akla gelmekle beraber esasen mesnevi, doğu edebiyat mecrâsının nazım türlerinden biri. Fuzûlî'nin Beng'i (Esrar) ve Bâde'yi (Şarap) kişileştirerek, kendileri ve birbirleri hakkında konu­şturduğu bu küçük mesnevisini daha önce Bal Kaşığım kitabıyla tefekkür âlemine yelken açan Murat Kaymaz Dresden nüshasından hazırladı. Okuyucu, Beng ü Bâde'de, bu ikisi dışında pek çok mücerret karakterin, gayet müşahhas maceralarında onlara yârenlik edecek. Şarabın hizmetinden asla geri durmayan Meze'yi, kahır ateşinde ya­nan Kebab'ı ve daha nicelerini tanıyacak. Onları tanırken de belki sık sık "...evet Şarap tam da kendinden bekleneni yaptı yahut vay hain Boza, zaten mayasının bozukluğundan belliydi..." diyerek sırla­ra vakıf olacak. Ve bütün bunları ancak şairin dehasıyla, bizim için başka bir âlemden, şiirin ülkesinden devşirmesiyle bilece­ğiz. Gidip de toplayana aşk olsun, ama gidemeyen için de çerçinin küfesinde taşıdığı yemiş helâl olsun.
Beng ü Bâde, Fuzûlî'nin 444 beyitlik bir kısa mesnevisi. Mesne­vi sözünden umumiyetle Mevlâna'nın eseri akla gelmekle beraber esasen mesnevi, doğu edebiyat mecrâsının nazım türlerinden biri. Fuzûlî'nin Beng'i (Esrar) ve Bâde'yi (Şarap) kişileştirerek, kendileri ve birbirleri hakkında konu­şturduğu bu küçük mesnevisini daha önce Bal Kaşığım kitabıyla tefekkür âlemine yelken açan Murat Kaymaz Dresden nüshasından hazırladı. Okuyucu, Beng ü Bâde'de, bu ikisi dışında pek çok mücerret karakterin, gayet müşahhas maceralarında onlara yârenlik edecek. Şarabın hizmetinden asla geri durmayan Meze'yi, kahır ateşinde ya­nan Kebab'ı ve daha nicelerini tanıyacak. Onları tanırken de belki sık sık "...evet Şarap tam da kendinden bekleneni yaptı yahut vay hain Boza, zaten mayasının bozukluğundan belliydi..." diyerek sırla­ra vakıf olacak. Ve bütün bunları ancak şairin dehasıyla, bizim için başka bir âlemden, şiirin ülkesinden devşirmesiyle bilece­ğiz. Gidip de toplayana aşk olsun, ama gidemeyen için de çerçinin küfesinde taşıdığı yemiş helâl olsun.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat