9786258116854
783590
https://www.hesapli24.com/bes-carpi-bes-dusunmek
Beş Çarpı Beş Düşünmek
13.61
Bu kitapta beş vakit, yani “sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı düşünceleri” adı altında tam beş bölüm halinde ve her bölümde 100 başlıkta fikir, düşünce ve görüş açıkladık. Sonuç bölümünde 1 başlık daha var. Orada da 5 düşünce mevcut. Buna göre ceman 505 düşüncemi, 505 başlıktaki fikirlerimi, bazen nesir (düz yazı), bazen de nazım (şiir) şeklinde okuyacaksınız. Beş vakit dediğimizde elbette anlaşılmıştır ki namaz vakitleridir. Bu vakitler namaz vakti olduğu kadar düşünmek vaktidir de. Her namaz esnasında Müslüman tefekkür ve bilinç halindedir. Buna göre her namaz esasında tefekkür vaktidir de. Bu kitapta çoğunlukla nesir, biraz da şiir şeklinde fikir, görüş ve düşünce paylaşmaktaki maksadımız, elbette ki sizleri tefekküre çağırmaktır. Bu çağırıyla beraber maksadım, sizin de fikir, görüş ve düşünceleriniz ile kendi fikir, görüş ve düşüncelerimi karşılaştırarak, gerekirse çatıştırarak yeni fikir, görüş ve düşüncelere ulaşmak, hakikat kıvılcımlarını zihinlere yaymak suretiyle aydınlık meydana getirmektir. “Zihinler aydınlık olursa Dünya da aydınlık olur.” Karanlık, güneşin ve ışığın olmaması halidir. Zihinlerdeki karanlık hayattaki karanlıktan daha tehlikelidir. O da zihinlerde aydınlık fikirlerin, güzel görüşlerin ve faydalı düşüncelerin olmaması halidir. Bu durum insanlık için felaket meydana getirir. Ünlü Filozof Sokrates, kötülük yapanlar için şu müşahedesini ve tespitini beyan eder: “Bilmiş olsaydı yapmazdı.” Burada bilmek yani bilmiş olmak, elbette ki, kitabi ve zihne doldurulan bilgi yığınları değildir. Bu sözde beyan edilen “bilmiş olmak”, “kendini bilmek ve şuur sahibi olmaktır. Biz de bu kitapta, Üstadımız Filozof Sokrates gibi düşünerek, yanlış yapanlar ve kötülük üzere bulunanlar için “zihinleri aydınlanmış olsaydı, idrakleri geliştirilmiş olsaydı yanlış yapmazlardı ve kötülük üzere değil, iyilik ve doğruluk üzere olurlardı” şeklindeki bir düşünceyi esas alıyoruz. Bu esas üzerine okuyucularımızla birlikte bilinç ve kendini bilmek yolculuğuna çıkıyoruz. Sokrates'in bu bakış açısı zaten bizim bakış açımızdır. “İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen boş yere okumaktır” şeklinde özetlenen görüş, Pirimiz Yunus Emre'nin şiirlerinde de mevcuttur.
Bu kitapta beş vakit, yani “sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı düşünceleri” adı altında tam beş bölüm halinde ve her bölümde 100 başlıkta fikir, düşünce ve görüş açıkladık. Sonuç bölümünde 1 başlık daha var. Orada da 5 düşünce mevcut. Buna göre ceman 505 düşüncemi, 505 başlıktaki fikirlerimi, bazen nesir (düz yazı), bazen de nazım (şiir) şeklinde okuyacaksınız. Beş vakit dediğimizde elbette anlaşılmıştır ki namaz vakitleridir. Bu vakitler namaz vakti olduğu kadar düşünmek vaktidir de. Her namaz esnasında Müslüman tefekkür ve bilinç halindedir. Buna göre her namaz esasında tefekkür vaktidir de. Bu kitapta çoğunlukla nesir, biraz da şiir şeklinde fikir, görüş ve düşünce paylaşmaktaki maksadımız, elbette ki sizleri tefekküre çağırmaktır. Bu çağırıyla beraber maksadım, sizin de fikir, görüş ve düşünceleriniz ile kendi fikir, görüş ve düşüncelerimi karşılaştırarak, gerekirse çatıştırarak yeni fikir, görüş ve düşüncelere ulaşmak, hakikat kıvılcımlarını zihinlere yaymak suretiyle aydınlık meydana getirmektir. “Zihinler aydınlık olursa Dünya da aydınlık olur.” Karanlık, güneşin ve ışığın olmaması halidir. Zihinlerdeki karanlık hayattaki karanlıktan daha tehlikelidir. O da zihinlerde aydınlık fikirlerin, güzel görüşlerin ve faydalı düşüncelerin olmaması halidir. Bu durum insanlık için felaket meydana getirir. Ünlü Filozof Sokrates, kötülük yapanlar için şu müşahedesini ve tespitini beyan eder: “Bilmiş olsaydı yapmazdı.” Burada bilmek yani bilmiş olmak, elbette ki, kitabi ve zihne doldurulan bilgi yığınları değildir. Bu sözde beyan edilen “bilmiş olmak”, “kendini bilmek ve şuur sahibi olmaktır. Biz de bu kitapta, Üstadımız Filozof Sokrates gibi düşünerek, yanlış yapanlar ve kötülük üzere bulunanlar için “zihinleri aydınlanmış olsaydı, idrakleri geliştirilmiş olsaydı yanlış yapmazlardı ve kötülük üzere değil, iyilik ve doğruluk üzere olurlardı” şeklindeki bir düşünceyi esas alıyoruz. Bu esas üzerine okuyucularımızla birlikte bilinç ve kendini bilmek yolculuğuna çıkıyoruz. Sokrates'in bu bakış açısı zaten bizim bakış açımızdır. “İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen boş yere okumaktır” şeklinde özetlenen görüş, Pirimiz Yunus Emre'nin şiirlerinde de mevcuttur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.