9786059899376
564902
https://www.hesapli24.com/bes-terim-sirk-nifak-irtidat-bidat-gunah
Beş Terim Şirk, Nifak, İrtidat, Bidat, Günah
9.29
Hayâtın anlamlandırılmasında vahyin hesâba
katılmadığı siyâsal ortamlarda yaşayan
Müslümanlar küfrün kuşatması altındadır. Bu
kuşatmayı yararak tevhîdî düşüncede ve
amelde istikâmet üzere kalabilmek; hayâtı
îmân üzere sonlandırabilmek ideal olandır.
Kur'ân-ı Kerîm ve sünnet-i Rasûlillâh
Müslümanca yaşamayı ve Müslümanca ölmeyi
tavsiye etmiştir. Bu durumun gerçekleşmesi
için evvelâ mârifetullah üzerinde yoğunlaşıp
sahîh bir îmâna ermek sonra da İslâm'ı bütün
boyutlarıyla ihsan hâlinde yaşamak gerekir.
Ma'rifetullah bilinci üst seviyede olan kimseler
kendilerini küfür, şirk, zulüm, fısk, bid'at ve
nifâka karşı korudukları gibi irtidâd suçunu da
kesinlikle işlemezler. Çünkü irtidât, geçmişteki
sâlih amelleri de yok eden en büyük suçtur.
İnsanlar farkında olmadan da böyle bir
harâma ve sapkınlığa düşebilirler. Özellikle de
ideolojiler çağında bu suçun işlenmesi
kuvvetle muhtemeldir. "Fitne döneminde
insanların sabahtan akşama, akşamdan
sabaha küfre düşebileceklerine" dikkat çeken
Rasûlullah (s.a.v.), bu kötü netîceden ancak
"Allâh'ın (c.c.) kalplerini ilimle ihyâ ettiği
insanların kurtulabileceğini" müjdelemiştir. Bu
durumda Müslümanlara düşen görev Kur'ân-
Sünnet okumalarına devâm edip öğrendikleri
doğrularla hayatlarına anlam vermektir.
Îmânını ibâdetlerle beslemek ve hiçbir kâfiri
velî edinmeden hayâtına anlam vermek de
îmânın en büyük koruyucularıdır.
Herkes Kur'ân-Sünnet okumalarında aynı
derecede yoğunlaşamaz kaygısıyla; yeterince
okuyamayanlar hiç olmazsa Kur'ân ve
sünnetten tarayıp aldıklarımızdan
faydalansınlar diye, çok önemli bulduğumuz
beş terimi bir araya getirdik. Zîrâ bu terimler
îmâna da taalluk eden terimlerdir. Netîcede
insanların hidâyetine vesîle olur veya onların
istikâmetini korur umûdu ile kişiyi şirk, nifak,
irtidâd, bid'at ve büyük günah çıkmazından
uzak tutabilmek amacıyla beş temel kavramı
kaynaklardan; Kur'ân ve sünnetten mülhem
temel İslâm bilimlerinin külliyâtından
araştırarak kitaplaştırdık. Çünkü kavramlar
insanların zihin dilleridir. Bu dili vahiy inşâ
etmiştir. Vahiy döneminden sonra bu dili inşâ
etme ve korumada Rabbânî ulemâya büyük
görevler düşmektedir. Kavramlara ne kadar
vahiy merkezli anlamlar verilebilirse, insanlar
da düşünce kirliliğinden o denli korunmuş
olurlar. Zihinleri kirlenmiş ve ahlâken çökmüş
kişilerle yeni bir Medîne ve medeniyet kurmak
imkânsızdır.
Hayâtın anlamlandırılmasında vahyin hesâba
katılmadığı siyâsal ortamlarda yaşayan
Müslümanlar küfrün kuşatması altındadır. Bu
kuşatmayı yararak tevhîdî düşüncede ve
amelde istikâmet üzere kalabilmek; hayâtı
îmân üzere sonlandırabilmek ideal olandır.
Kur'ân-ı Kerîm ve sünnet-i Rasûlillâh
Müslümanca yaşamayı ve Müslümanca ölmeyi
tavsiye etmiştir. Bu durumun gerçekleşmesi
için evvelâ mârifetullah üzerinde yoğunlaşıp
sahîh bir îmâna ermek sonra da İslâm'ı bütün
boyutlarıyla ihsan hâlinde yaşamak gerekir.
Ma'rifetullah bilinci üst seviyede olan kimseler
kendilerini küfür, şirk, zulüm, fısk, bid'at ve
nifâka karşı korudukları gibi irtidâd suçunu da
kesinlikle işlemezler. Çünkü irtidât, geçmişteki
sâlih amelleri de yok eden en büyük suçtur.
İnsanlar farkında olmadan da böyle bir
harâma ve sapkınlığa düşebilirler. Özellikle de
ideolojiler çağında bu suçun işlenmesi
kuvvetle muhtemeldir. "Fitne döneminde
insanların sabahtan akşama, akşamdan
sabaha küfre düşebileceklerine" dikkat çeken
Rasûlullah (s.a.v.), bu kötü netîceden ancak
"Allâh'ın (c.c.) kalplerini ilimle ihyâ ettiği
insanların kurtulabileceğini" müjdelemiştir. Bu
durumda Müslümanlara düşen görev Kur'ân-
Sünnet okumalarına devâm edip öğrendikleri
doğrularla hayatlarına anlam vermektir.
Îmânını ibâdetlerle beslemek ve hiçbir kâfiri
velî edinmeden hayâtına anlam vermek de
îmânın en büyük koruyucularıdır.
Herkes Kur'ân-Sünnet okumalarında aynı
derecede yoğunlaşamaz kaygısıyla; yeterince
okuyamayanlar hiç olmazsa Kur'ân ve
sünnetten tarayıp aldıklarımızdan
faydalansınlar diye, çok önemli bulduğumuz
beş terimi bir araya getirdik. Zîrâ bu terimler
îmâna da taalluk eden terimlerdir. Netîcede
insanların hidâyetine vesîle olur veya onların
istikâmetini korur umûdu ile kişiyi şirk, nifak,
irtidâd, bid'at ve büyük günah çıkmazından
uzak tutabilmek amacıyla beş temel kavramı
kaynaklardan; Kur'ân ve sünnetten mülhem
temel İslâm bilimlerinin külliyâtından
araştırarak kitaplaştırdık. Çünkü kavramlar
insanların zihin dilleridir. Bu dili vahiy inşâ
etmiştir. Vahiy döneminden sonra bu dili inşâ
etme ve korumada Rabbânî ulemâya büyük
görevler düşmektedir. Kavramlara ne kadar
vahiy merkezli anlamlar verilebilirse, insanlar
da düşünce kirliliğinden o denli korunmuş
olurlar. Zihinleri kirlenmiş ve ahlâken çökmüş
kişilerle yeni bir Medîne ve medeniyet kurmak
imkânsızdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.