9786057603753
535809
https://www.hesapli24.com/bicak-sirti-pamuk-ipligi
Bıçak Sırtı, Pamuk İpliği
8.00
"...Şiddete dair en ufak bir kırıntı onu yaşamdan soğutur, tutunacak bir
sevgi öğesi arar şiddetin içinde bile. Çünkü bilir ki o bir damla sevgiyi bulamazsa, ölecek. Umudu
ölecek önce. ‘Umudun ölümü, beyin fişinin çekilmesi gibidir' der hep Özgür. ‘Umudun ölürse, her gün
kendini fiziksel ölüme hazırlarsın, bahaneler yaratırsın. Zira sevginin, merhametin veya umudun
yokluğundaki karanlıkla yüzleşemez insan. Katiline sen katilsin diyemez...'
O da hiçbir zaman yüzleşemedi potansiyel katil adayıyla. Bu yüzden sevgiler yarattı kendine, kötünün
içindeki cılız iyiyi daha palazlanmış ve görünür kılmak adına. En sonunda baktı ki başkaları değildi
onun varlığının sebebi. Kendisi, varlığının bizzat sebebiydi. O kötünün içinde fellik fellik aradığı iyiyle
vakit kaybetmeyecek; iyiliği kendisi yaparak, dünyadaki iyiliği çoğaltarak hem huzura ulaşacak hem
de varlık misyonunu tamamlayacaktı. Merhamet onun lügatindeki sihirli kelimeydi. Sevgi ise
merhametin yoldaşı... Edineceği mesleği, yaşayacağı hayatı hep bunun ışığında belirleyecek, bunun
için kullanacaktı, bir nevi hayatını vakfedeceği şeydi bu. O yüreğindeki iyilik ağacını daha geniş kitleler
için budarken, akış, bir koğuş mahkûma akıl verirken buldurmuştu kendini."
Özgür henüz üniversite öğrencisiyken üstüne kalan bir cinayetle gençliğini hapishanede geçirmek
zorunda kalmıştır. Senelerine mal olan bu iftirayı aklamak Özgür için hayatı boyunca benimsediği
erdemli olmanın şekil değiştirmiş halidir. Her ne pahasına olursa olsun suçsuzluğunu hem adalet hem
kendisi için kanıtlamayı kafasına koymuştur. Var oluşunu sorgulamanın sancısını ve gelgitlerini içinde
hisseden Özgür için hayatın ona sunduklarıyla elindekilerin yetersizliği, kararlılığıyla çelişecek ve onu zorlu bir yola sokacaktır.
"...Şiddete dair en ufak bir kırıntı onu yaşamdan soğutur, tutunacak bir
sevgi öğesi arar şiddetin içinde bile. Çünkü bilir ki o bir damla sevgiyi bulamazsa, ölecek. Umudu
ölecek önce. ‘Umudun ölümü, beyin fişinin çekilmesi gibidir' der hep Özgür. ‘Umudun ölürse, her gün
kendini fiziksel ölüme hazırlarsın, bahaneler yaratırsın. Zira sevginin, merhametin veya umudun
yokluğundaki karanlıkla yüzleşemez insan. Katiline sen katilsin diyemez...'
O da hiçbir zaman yüzleşemedi potansiyel katil adayıyla. Bu yüzden sevgiler yarattı kendine, kötünün
içindeki cılız iyiyi daha palazlanmış ve görünür kılmak adına. En sonunda baktı ki başkaları değildi
onun varlığının sebebi. Kendisi, varlığının bizzat sebebiydi. O kötünün içinde fellik fellik aradığı iyiyle
vakit kaybetmeyecek; iyiliği kendisi yaparak, dünyadaki iyiliği çoğaltarak hem huzura ulaşacak hem
de varlık misyonunu tamamlayacaktı. Merhamet onun lügatindeki sihirli kelimeydi. Sevgi ise
merhametin yoldaşı... Edineceği mesleği, yaşayacağı hayatı hep bunun ışığında belirleyecek, bunun
için kullanacaktı, bir nevi hayatını vakfedeceği şeydi bu. O yüreğindeki iyilik ağacını daha geniş kitleler
için budarken, akış, bir koğuş mahkûma akıl verirken buldurmuştu kendini."
Özgür henüz üniversite öğrencisiyken üstüne kalan bir cinayetle gençliğini hapishanede geçirmek
zorunda kalmıştır. Senelerine mal olan bu iftirayı aklamak Özgür için hayatı boyunca benimsediği
erdemli olmanın şekil değiştirmiş halidir. Her ne pahasına olursa olsun suçsuzluğunu hem adalet hem
kendisi için kanıtlamayı kafasına koymuştur. Var oluşunu sorgulamanın sancısını ve gelgitlerini içinde
hisseden Özgür için hayatın ona sunduklarıyla elindekilerin yetersizliği, kararlılığıyla çelişecek ve onu zorlu bir yola sokacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.