9786257342001
572717
https://www.hesapli24.com/bir-kadinin-cigligi
Bir Kadının Çığlığı
10.39
Kader korkunç bir canavara dönüşmüş her taraftan saldırıyordu hem de hiç ara vermeden. Saldırı
öylesine şiddetliydi ki ömür billah kendime gelemezdim. O gencecik yaşımda beni acınacak bir
kederle arkadaş yapmıştı. Kalbim bir mezarlığa dönüşmüş, ruhum yavaş yavaş o mezarlığın soğuk
ürkütücü izbeliğinde sönüyordu. Zaman aktıkça daha bir kötüleşiyor, kendimi kaybetmiş bir
duygunun hükmünde buluyordum. Boğazıma yapışmış olan bu kaderden kendimi kurtaracak kadar
güçlü hissetmiyordum. Sabra ve zamana sığınacak akla da sahip değildim. Ölümün gölgesi altında
geleceğe dair ne umudum vardı ne de hayal kurabilecek heyecana sahiptim. Kalın bir sisin içinde
gece gündüz bir hayalet gibi dolanıp duruyordum artık. Ve durmadan da ucu bucağı belirsiz bir
karanlığa sürükleniyor, suskunluk içinde kendi kendimi yiyordum. Ama salt elem keder değildi
yaşamım. Cılızda olsa yüreğimin bir köşesinde yaşayan Haco'nun verdikleri de vardı. Garip bazen
acı, bazen tatlı ufacık kıvılcımlar gibi çakıp çakıp duruyordu. Öylesine küçük ve belirsizdiler ki
sıcaklıklarını henüz hissetmiyordum. Anlamsız bir şekilde dolanıp duruyorlardı içimde. Artık her
şeye kayıtsız bir yaşamın kıyısında dalgalara bırakmıştım kendimi. Çok çok sonraları yavaş yavaş
hayatın dokunuşları beni ayakta tuttu.
Kader korkunç bir canavara dönüşmüş her taraftan saldırıyordu hem de hiç ara vermeden. Saldırı
öylesine şiddetliydi ki ömür billah kendime gelemezdim. O gencecik yaşımda beni acınacak bir
kederle arkadaş yapmıştı. Kalbim bir mezarlığa dönüşmüş, ruhum yavaş yavaş o mezarlığın soğuk
ürkütücü izbeliğinde sönüyordu. Zaman aktıkça daha bir kötüleşiyor, kendimi kaybetmiş bir
duygunun hükmünde buluyordum. Boğazıma yapışmış olan bu kaderden kendimi kurtaracak kadar
güçlü hissetmiyordum. Sabra ve zamana sığınacak akla da sahip değildim. Ölümün gölgesi altında
geleceğe dair ne umudum vardı ne de hayal kurabilecek heyecana sahiptim. Kalın bir sisin içinde
gece gündüz bir hayalet gibi dolanıp duruyordum artık. Ve durmadan da ucu bucağı belirsiz bir
karanlığa sürükleniyor, suskunluk içinde kendi kendimi yiyordum. Ama salt elem keder değildi
yaşamım. Cılızda olsa yüreğimin bir köşesinde yaşayan Haco'nun verdikleri de vardı. Garip bazen
acı, bazen tatlı ufacık kıvılcımlar gibi çakıp çakıp duruyordu. Öylesine küçük ve belirsizdiler ki
sıcaklıklarını henüz hissetmiyordum. Anlamsız bir şekilde dolanıp duruyorlardı içimde. Artık her
şeye kayıtsız bir yaşamın kıyısında dalgalara bırakmıştım kendimi. Çok çok sonraları yavaş yavaş
hayatın dokunuşları beni ayakta tuttu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.