9786052318713
567767
https://www.hesapli24.com/bir-musibet-yeni-turkiyede-erillik-siddet-ve-feminist-siyaset
Bir Musibet; Yeni Türkiye'de Erillik, Şiddet ve Feminist Siyaset Yeni Turkiye'de Erillik, Şiddet ve Feminist Siyaset
11.17
2015 yılı ve sonrası, sadece Türkiyelileri değil, tüm dünyada geniş kitleleri etkileyen
unutulmayacak olaylarla zihnimize kazındı. Suriye savaşı, göçmen krizi olarak
yüzümüze çarpan insanlık dramı, bölgede, Türkiye'de ve Batı ülkelerinde çok can alan
şiddet eylemleri, hepimizi şok eden IŞİD belası, her yerde yükselişe geçen milliyetçi
popülizm dalgası, otoriter rejimlerin ve tek adamların önlenemeyen yükselişi, nükleer
denemelere geri dönüş, küresel kapitalizmin sefaleti ve iklim krizi derken 2020 yılına
koronavirüs salgını ile girdik. Nefret, şiddet, savaş, cinnet halleri, türlü türlü musibetler
etrafımızı sardı. Yaşam, özgürlük, eşitlik, adalet ve gerçek başta olmak üzere tüm
değerlerin ayaklar altına alındığı, değerlerin değersizleştirildiği bir sürece tanıklık ettik.
Bu kitap, yaşamın ve siyasetin her alanında "eril gövde gösterisi"nin hüküm sürdüğü,
aynı zamanda hem ülkede hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve feminizme
karşı reaksiyonların güçlendiği, kadın ve LGBT hareketinin elde ettiği türlü kazanımların
tehlikeye girdiği bu dönemi kavramamız için önümüze ışık tutuyor. Olaylarla onları
kavrayışımız arasına giren kara bulutların yol açtığı özel bir görme ve kavrayış
zorluğunu getiren bu dönemi feminizmin umut veren eleştirel birikimine yaslanarak
analiz ediyor.
Yazmayı bir tür kişisel direniş eylemi olarak tanımlayan yazar, okuru bu direnişe ortak
olmaya çağırıyor.
2015 yılı ve sonrası, sadece Türkiyelileri değil, tüm dünyada geniş kitleleri etkileyen
unutulmayacak olaylarla zihnimize kazındı. Suriye savaşı, göçmen krizi olarak
yüzümüze çarpan insanlık dramı, bölgede, Türkiye'de ve Batı ülkelerinde çok can alan
şiddet eylemleri, hepimizi şok eden IŞİD belası, her yerde yükselişe geçen milliyetçi
popülizm dalgası, otoriter rejimlerin ve tek adamların önlenemeyen yükselişi, nükleer
denemelere geri dönüş, küresel kapitalizmin sefaleti ve iklim krizi derken 2020 yılına
koronavirüs salgını ile girdik. Nefret, şiddet, savaş, cinnet halleri, türlü türlü musibetler
etrafımızı sardı. Yaşam, özgürlük, eşitlik, adalet ve gerçek başta olmak üzere tüm
değerlerin ayaklar altına alındığı, değerlerin değersizleştirildiği bir sürece tanıklık ettik.
Bu kitap, yaşamın ve siyasetin her alanında "eril gövde gösterisi"nin hüküm sürdüğü,
aynı zamanda hem ülkede hem de dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine ve feminizme
karşı reaksiyonların güçlendiği, kadın ve LGBT hareketinin elde ettiği türlü kazanımların
tehlikeye girdiği bu dönemi kavramamız için önümüze ışık tutuyor. Olaylarla onları
kavrayışımız arasına giren kara bulutların yol açtığı özel bir görme ve kavrayış
zorluğunu getiren bu dönemi feminizmin umut veren eleştirel birikimine yaslanarak
analiz ediyor.
Yazmayı bir tür kişisel direniş eylemi olarak tanımlayan yazar, okuru bu direnişe ortak
olmaya çağırıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.