9786256432215
807972
https://www.hesapli24.com/bir-siir-bir-hirka
Bir Şiir Bir Hırka
11.10
Sahabeden Ka‘b b. Züheyr'in, Hz.
Peygamber'in huzurunda okuyup O'nun
mübarek hırkasını armağan olarak almasına
vesile olan Kasîde-i Bürde isimli ünlü şiir, İslâmî
edebiyatın ilk ve en önemli manzum
ürünlerinden biri olarak kabul görmüştür. İlk
kelimelerinden ötürü Kasîde-i Bânet Su‘âd
olarak da tanınan bu eserin asıl cazibesi, bizzat
Resûlullah'a sunulup onun övgü ve ihsanına
mazhar olmasından ileri gelmektedir. Gerek bu
manevi özelliği gerekse edebî kıymeti
dolayısıyla İslâm kültürünün hâkim olduğu
bütün edebiyatlarda büyük bir ilgiyle karşılanan
ve üzerine en fazla ikincil metin (şerh, tercüme,
nazire, tahmis vb.) yazılan eserlerden biri
hâline gelen bu manzume, Osmanlı döneminde
de edebî muhitlerin yakından takip ettiği klasik
bir metin olmayı sürdürmüştür.
Kasîde-i Bürde'nin Türkçe Şerhleri dizisinin
ikinci cildi olarak yayımlanan bu çalışma,
Osmanlı kadılarından Üsküdârî Mustafa
İsâmüddin Efendi ile Mollacıkzâde Mehmed
Râif Efendi tarafından kaleme alınan şerhleri
konu edinmektedir. İsâmüddin şerhi, kaside
üzerine daha önce yazılan şöhretli Arapça
şerhlerden etkin bir şekilde yararlanarak bunları
pratik tek bir kaynak esere dönüştürme
teşebbüsüyle ansiklopedik diyebileceğimiz bir
özelliğe sahip olup bu yönüyle Türkçe okur-
yazar kitle için tertipli bir istifade merciine
dönüşmüş durumdadır. Mollacıkzâde şerhi ise
sadece ilmî-teknik izahlar üzerine kurulu
olmayıp aynı zamanda müzeyyen bir nesir
örneği olarak da boy göstermekte, bu ise
Osmanlı tecrübesinde edebî şerh geleneğinin,
ilim ve edebiyat geleneklerinin tam da kesişim
alanında durduğunu gözler önüne sermektedir.
Sahabeden Ka‘b b. Züheyr'in, Hz.
Peygamber'in huzurunda okuyup O'nun
mübarek hırkasını armağan olarak almasına
vesile olan Kasîde-i Bürde isimli ünlü şiir, İslâmî
edebiyatın ilk ve en önemli manzum
ürünlerinden biri olarak kabul görmüştür. İlk
kelimelerinden ötürü Kasîde-i Bânet Su‘âd
olarak da tanınan bu eserin asıl cazibesi, bizzat
Resûlullah'a sunulup onun övgü ve ihsanına
mazhar olmasından ileri gelmektedir. Gerek bu
manevi özelliği gerekse edebî kıymeti
dolayısıyla İslâm kültürünün hâkim olduğu
bütün edebiyatlarda büyük bir ilgiyle karşılanan
ve üzerine en fazla ikincil metin (şerh, tercüme,
nazire, tahmis vb.) yazılan eserlerden biri
hâline gelen bu manzume, Osmanlı döneminde
de edebî muhitlerin yakından takip ettiği klasik
bir metin olmayı sürdürmüştür.
Kasîde-i Bürde'nin Türkçe Şerhleri dizisinin
ikinci cildi olarak yayımlanan bu çalışma,
Osmanlı kadılarından Üsküdârî Mustafa
İsâmüddin Efendi ile Mollacıkzâde Mehmed
Râif Efendi tarafından kaleme alınan şerhleri
konu edinmektedir. İsâmüddin şerhi, kaside
üzerine daha önce yazılan şöhretli Arapça
şerhlerden etkin bir şekilde yararlanarak bunları
pratik tek bir kaynak esere dönüştürme
teşebbüsüyle ansiklopedik diyebileceğimiz bir
özelliğe sahip olup bu yönüyle Türkçe okur-
yazar kitle için tertipli bir istifade merciine
dönüşmüş durumdadır. Mollacıkzâde şerhi ise
sadece ilmî-teknik izahlar üzerine kurulu
olmayıp aynı zamanda müzeyyen bir nesir
örneği olarak da boy göstermekte, bu ise
Osmanlı tecrübesinde edebî şerh geleneğinin,
ilim ve edebiyat geleneklerinin tam da kesişim
alanında durduğunu gözler önüne sermektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.