9786056214738
460439
https://www.hesapli24.com/bizden-olmayanlar-ciltli-samua
Bizden Olmayanlar (Ciltli, Şamua)
18.82
Muhakkak ki dinde hak ile bâtıl arasında kesin çizgiler vardır. Hak ile bâtılın safları birbirinden ayrıdır. Hakka tâbi olmak isteyenler net çizgilere uyarak bâtıldan teberri etmeli, ateşten sakındığı gibi ondan sakınarak uzak durmalıdır. Nitekim Enes radıyallahu anh'ın rivayet ettiği hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Şu üç şey kimde bulunursa imanın tadını bulur: Allah ve rasulunü, bu ikisi dışındaki herşeyden daha fazla seven, bir kimseyi sadece Allah için seven ve Allah kendisini ondan kurtardıktan sonra küfre dönmekten tıpkı ateşe
atılmaktan nefret ettiği gibi nefret eden." Bâtıldan ve bâtıl ehlinden nefret etmeyen, bâtıla hoşgörü duyan, zikrettiğimiz kesin çizgileri koymayan kimse hakkın ehlinden olamaz. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun."(Tevbe 119) Ali radıyallahu anh de şöyle demiştir:"Şayet bir kimse bütün ömrünü oruçla ve namazla geçirse, sonra (Mekke'de) rükn ile makam arasında öldürülse, kıyamet günü elbette Allah onu, doğru yol üzerinde olduklarını düşündüğü kimselerle beraber hasreder" Ali radıyallahu anh'ın bu sözü, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisine muvafıktır: Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh dedi ki: "Bir adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve: "Ey Allah'ın rasulü! Bir topluluğu seven fakat onlara katılamayan kimse hakkında ne dersin?" dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kişi sevdiğiyle beraberdir."
Muhakkak ki bu hadise göre; nebileri, sadıkları, şehitleri, velîleri, Salihleri seven onlarla beraber olduğu gibi, Allah ve rasul düşmanlarını, kafirleri, müşrikleri, münafıkları, bidat ehlini, fasıkları seven de onlarla beraberdir.
Şüphesiz hakkın tarafında olmak için hakkı bilmek, batıldan uzaklaşmak için de batılı bilmek zorunludur.
Ömer b. el-Hattâb radıyallahu anh şöyle demiştir: "Kabe'nin rabbine yemin ederim ki, Arapların (müslümanların) ne zaman helak olacağını anladım. İşlerinin başına Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sahabelik yapmamış
ve Cahiliyye'yi bilmeyen kimseler gelirse, İslam'ın bağları birer birer çözülür."
Muhakkak ki dinde hak ile bâtıl arasında kesin çizgiler vardır. Hak ile bâtılın safları birbirinden ayrıdır. Hakka tâbi olmak isteyenler net çizgilere uyarak bâtıldan teberri etmeli, ateşten sakındığı gibi ondan sakınarak uzak durmalıdır. Nitekim Enes radıyallahu anh'ın rivayet ettiği hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Şu üç şey kimde bulunursa imanın tadını bulur: Allah ve rasulunü, bu ikisi dışındaki herşeyden daha fazla seven, bir kimseyi sadece Allah için seven ve Allah kendisini ondan kurtardıktan sonra küfre dönmekten tıpkı ateşe
atılmaktan nefret ettiği gibi nefret eden." Bâtıldan ve bâtıl ehlinden nefret etmeyen, bâtıla hoşgörü duyan, zikrettiğimiz kesin çizgileri koymayan kimse hakkın ehlinden olamaz. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun."(Tevbe 119) Ali radıyallahu anh de şöyle demiştir:"Şayet bir kimse bütün ömrünü oruçla ve namazla geçirse, sonra (Mekke'de) rükn ile makam arasında öldürülse, kıyamet günü elbette Allah onu, doğru yol üzerinde olduklarını düşündüğü kimselerle beraber hasreder" Ali radıyallahu anh'ın bu sözü, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisine muvafıktır: Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh dedi ki: "Bir adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve: "Ey Allah'ın rasulü! Bir topluluğu seven fakat onlara katılamayan kimse hakkında ne dersin?" dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kişi sevdiğiyle beraberdir."
Muhakkak ki bu hadise göre; nebileri, sadıkları, şehitleri, velîleri, Salihleri seven onlarla beraber olduğu gibi, Allah ve rasul düşmanlarını, kafirleri, müşrikleri, münafıkları, bidat ehlini, fasıkları seven de onlarla beraberdir.
Şüphesiz hakkın tarafında olmak için hakkı bilmek, batıldan uzaklaşmak için de batılı bilmek zorunludur.
Ömer b. el-Hattâb radıyallahu anh şöyle demiştir: "Kabe'nin rabbine yemin ederim ki, Arapların (müslümanların) ne zaman helak olacağını anladım. İşlerinin başına Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e sahabelik yapmamış
ve Cahiliyye'yi bilmeyen kimseler gelirse, İslam'ın bağları birer birer çözülür."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.