9786053425267
540845
https://www.hesapli24.com/bos-zaman-figurleri
Boş Zaman Figürleri
9.10
Bir toprak değerinde berraklığın müphemliğe dönüşen yüzüyle teslimiyetten
temsiliyete aktarılan gölge kahramanlar, adı modernleşme olan kısmi dayatılmış bir
davranış praksisini yaşamak zorunda kalmışlardır. Varlığıyla çoğu kezmesut/mutmain
bir gönül coğrafyası, sınır bozukluğunun hoşgörüsüne rağmen zamanla içten içe bir
kırılma yaşamıştır. 1880 ve 1980'li toplumsal boyutta yaşanan değişimler farklı
sebeplerle olsa da benzerlikler gösterir. Erken dönem Türk romanında temsil değerlerini
gördüğümüz yenileşme niyetleri daha çok Batılılaşmanın göze tahakküm eden yapısıyla
veen çok da metinsel ifadelerle anlatılmıştır.Kaynaklarını doğrudan Batılı referanslar
üzerinden pazarlayan dönem romanı, okumanın daha önceden edinilmiş bir kodlama
mantığının tecrübesiyle oluştuğu fikrini atlamış; tercümeler ve (ç)alıntı metinleri
özümsemeden kendi yaşama biçimlerine doğrudan adapte etmiştir.Kabullenme, fark
etme ve imrenme, Tanzimat dönemi sosyal dönüşüm derslerinin hep sabit ana
paydasıdır.
Yeni ekonomik yapılanmaların tekelinde gelişen yeni zaman eğilimleri ve
onun üvey evladı boş zaman, bir yerleşim alanı bularak arzunun sesine kulak
tıkayamamış; yeryüzünün şehvetini keşfetmiştir.Art niyetli tüketim mürebbiyelerinin
elinde eşyaya tutu(l/n)an devir metinlerinin yarım snopları, imrenme ve uyarının çifte
karanlığında anı yaşama gayretine girişmişlerdir. Devrin, zamanın, yapının eşikte
durmanın/kalmanın olanca belirsizliği, karamsarlığı ve kararsızlığı içinde boş zamanları
parlatan ve gösterişe meyyal sanrılı bir değerlendirme kılavuzu yazılmıştır. Direkt
vitrinle, parayla, eşyaya karşılaşmak sürekliliği kışkırtan aynanın karşısında duran
hazırlıksız Tanzimat bireyi ve roman kahramanları içinsoyut bir sadakat sırdaşı gibidir.
Değişimler kavşağında duran medeniyetin ortak elemanları, metinleri,
kahramanları başka bir artçı sarsıntıyı karşılayabilir mi? Belki...
Bir toprak değerinde berraklığın müphemliğe dönüşen yüzüyle teslimiyetten
temsiliyete aktarılan gölge kahramanlar, adı modernleşme olan kısmi dayatılmış bir
davranış praksisini yaşamak zorunda kalmışlardır. Varlığıyla çoğu kezmesut/mutmain
bir gönül coğrafyası, sınır bozukluğunun hoşgörüsüne rağmen zamanla içten içe bir
kırılma yaşamıştır. 1880 ve 1980'li toplumsal boyutta yaşanan değişimler farklı
sebeplerle olsa da benzerlikler gösterir. Erken dönem Türk romanında temsil değerlerini
gördüğümüz yenileşme niyetleri daha çok Batılılaşmanın göze tahakküm eden yapısıyla
veen çok da metinsel ifadelerle anlatılmıştır.Kaynaklarını doğrudan Batılı referanslar
üzerinden pazarlayan dönem romanı, okumanın daha önceden edinilmiş bir kodlama
mantığının tecrübesiyle oluştuğu fikrini atlamış; tercümeler ve (ç)alıntı metinleri
özümsemeden kendi yaşama biçimlerine doğrudan adapte etmiştir.Kabullenme, fark
etme ve imrenme, Tanzimat dönemi sosyal dönüşüm derslerinin hep sabit ana
paydasıdır.
Yeni ekonomik yapılanmaların tekelinde gelişen yeni zaman eğilimleri ve
onun üvey evladı boş zaman, bir yerleşim alanı bularak arzunun sesine kulak
tıkayamamış; yeryüzünün şehvetini keşfetmiştir.Art niyetli tüketim mürebbiyelerinin
elinde eşyaya tutu(l/n)an devir metinlerinin yarım snopları, imrenme ve uyarının çifte
karanlığında anı yaşama gayretine girişmişlerdir. Devrin, zamanın, yapının eşikte
durmanın/kalmanın olanca belirsizliği, karamsarlığı ve kararsızlığı içinde boş zamanları
parlatan ve gösterişe meyyal sanrılı bir değerlendirme kılavuzu yazılmıştır. Direkt
vitrinle, parayla, eşyaya karşılaşmak sürekliliği kışkırtan aynanın karşısında duran
hazırlıksız Tanzimat bireyi ve roman kahramanları içinsoyut bir sadakat sırdaşı gibidir.
Değişimler kavşağında duran medeniyetin ortak elemanları, metinleri,
kahramanları başka bir artçı sarsıntıyı karşılayabilir mi? Belki...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.