Bütün Oyunları

Stok Kodu:
9789753634908
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
756
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2017-03-31
Çeviren:
M. Hamit Çalışkan
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
18,06
9789753634908
415705
Bütün Oyunları
Bütün Oyunları
18.06
Karakterlerinin dünya egemenliğini elde etmeye yönelik sınır tanımaz çabalarından, Rönesans hümanistlerinin bilgiyi ele geçirme hırslarına; para ve mülk arzusunu ilk ve tek amaç sayan kişilerin, tüm sınırları devirip geçen ve tüm bağlarını koparmış bireyselliklerine dek, bireysel eylem-tarihsel süreç bağlantısını tartışmasız ustalığıyla bugüne taşıyan Marlowe, bütün oyunlarıyla ilk kez Türkçede! Arka Kapak İngiliz oyun yazarı Christopher Marlowe'un (1564-1593) yaşamı ve yapıtları, Hıristiyanlık üzerine özgür bir düşünceden kaynaklanan sert eleştirilerinin açık bir göstergesidir; öyle ki Shakespeare'in çağdaşı olan ve ona "yol açan" Marlowe, bu yüzden tehlikeyle iç içe yaşamış ve esrarengiz bir cinayete kurban gitmiştir. Büyük karakterlerin, tehlike dolu tutkularıyla birlikte tespiti, İngiliz edebiyatına Marlowe'la girmiştir. Marlowe, karakterlerinin dünya egemenliğini elde etmeye yönelik sınır tanımaz çabalarından (Büyük Timur, II. Edward Kartaca Kraliçesi Dido) Rönesans hümanistlerinin bilgiyi ele geçirme hırslarına (Doktor Faustus); para ve mülk arzusunu ilk ve tek amaç sayan kişilerin (Malta Yahudisi) tüm sınırları devirip geçen ve tüm bağlarını koparmış bireyselliklerine dek, bireysel eylem-tarihsel süreç bağlantısını tartışmasız ustalığıyla bugüne taşımıştır. Marlowe'un bütün oyunları, M. Hamit Çalışkan'ın özenli çevirisiyle ilk kez Türkçede... Tadımlık Daha çok oyun yazarlığı ile tanınan Marlowe, oyunlarında açık ölçü (blank verse) kullanarak gelişmekte olan İngiliz Tiyatrosunda yepyeni bir çığır açmıştır. "Iambic pentameter" denilen birbirini izleyen bir vurgusuz bir vurgulu on heceden oluşan uyaksız dizeler, Marlowe ve onu izleyen oyun yazarlarının İngiliz dilinin engin olanaklarından sonuna kadar yararlanmalarına olanak tanır. Marlowe bu teknik yenilikle de yetinmeyerek oyunlarında geleneksel tiyatronun dar kalıplarını kırmayı amaçlamış ve başarılı olmuştur. On altıncı yüzyılın ortalarına doğru kurulan İngiliz Kilisesinin koyduğu yasakla yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayan "kilise oyunları" ve "cycle"ların yerini alan "interlude"lar (ara oyunları) ve "morality"ler (ibret oyunları) yazarların kendilerini her açıdan geliştirmeye, yenilikler uygulamaya çalıştıkları birer deneme tahtası olmuştu. Marlowe, "ibret oyunları"nda kullanılan basit ve tekdüze olay örgüsünde değişiklikler yapmakla kalmayıp alt-olay örgülerinin yardımıyla oyunlarının çok boyutlu olmasını sağlar. Oyunlarında "5-perde" kuralını uygulayan Marlowe aynı zamanda yeni ve çekici tipler yaratma uğraşını da sürdürüyordu. Dolayısıyla, Marlowe'un kısa yaşamına sığdırdığı birbirinden ilginç yedi oyunuyla yeni yeni parlamaya başlayan İngiliz tiyatrosuna getirdiği yenilikler arasında karakter betimlemeleri önemli bir yer tutar. Konuşması olmayanlar hariç 198 karakterle, Marlowe, ilk kez bu kadar çok sayıda oyun kişisi yaratan yazar unvanını elinde bulundurmaktadır. Ne var ki, savaşçıdan aşığa, bilim adamından yükselme tutkusuyla yanıp tutuşan politikacıya kadar çok geniş bir yelpazede yer alan bu oyun kişileri, "ibret oyunları"ndaki tiplemelerin etkisinden bir türlü kurtulamamış, bir Hamlet, bir Macbeth, bir Lear ya da bir Coriolanus'un çapına ulaşamamışlardır. Marlowe'un oyunlarına temalar egemendir; karakterler görüşlerin, inançların sözcülüğünü yapar, tutkularıyla yaşar, tutkuları uğruna ölürler. Gelişmezler, kişiliklerinde değişme olmaz, düz bir çizgi üzerinde yürürler ve başladıkları yerde bitirirler oyunları. Marlowe'un karakterleri tutkulu, kararlı, her türlü duyguyu en yoğun biçimde yaşayan yiğit kişilerdir. Bir dünya imparatorluğu kurmaya kararlı Timur; Yahudilerin sevilmediği bir adada dünyanın en zengin kişisi olmayı kafasına koymuş olan Barabas; Kartaca'da geçici bir süre konaklamak zorunda kalan, bir imparatorluk kurmak gibi ağır bir görevi üstlenmiş Aeneas'a delicesine tutulan Dido; siyasal güç uğruna ülkesi Fransa'yı ikiye bölmekten çekinmeyen Guise; sevdiği insan uğruna ülkesini karmaşanın kucağına atmaktan çekinmeyen Edward; aldığı eşsiz üniversite eğitimine karşın, bilgi karşılığında ruhunu şeytana satan Faustus. Ölümlüleri yok edici yoğunluktaki tutkulara sahip bu kişiler, bu özellikleriyle büyür, devleşir izleyiciyi/okuru büyüler, oyunun sonunda yaşamlarını noktalarken geride kendilerine hayran bir sürü kimse bırakırlar.
Karakterlerinin dünya egemenliğini elde etmeye yönelik sınır tanımaz çabalarından, Rönesans hümanistlerinin bilgiyi ele geçirme hırslarına; para ve mülk arzusunu ilk ve tek amaç sayan kişilerin, tüm sınırları devirip geçen ve tüm bağlarını koparmış bireyselliklerine dek, bireysel eylem-tarihsel süreç bağlantısını tartışmasız ustalığıyla bugüne taşıyan Marlowe, bütün oyunlarıyla ilk kez Türkçede! Arka Kapak İngiliz oyun yazarı Christopher Marlowe'un (1564-1593) yaşamı ve yapıtları, Hıristiyanlık üzerine özgür bir düşünceden kaynaklanan sert eleştirilerinin açık bir göstergesidir; öyle ki Shakespeare'in çağdaşı olan ve ona "yol açan" Marlowe, bu yüzden tehlikeyle iç içe yaşamış ve esrarengiz bir cinayete kurban gitmiştir. Büyük karakterlerin, tehlike dolu tutkularıyla birlikte tespiti, İngiliz edebiyatına Marlowe'la girmiştir. Marlowe, karakterlerinin dünya egemenliğini elde etmeye yönelik sınır tanımaz çabalarından (Büyük Timur, II. Edward Kartaca Kraliçesi Dido) Rönesans hümanistlerinin bilgiyi ele geçirme hırslarına (Doktor Faustus); para ve mülk arzusunu ilk ve tek amaç sayan kişilerin (Malta Yahudisi) tüm sınırları devirip geçen ve tüm bağlarını koparmış bireyselliklerine dek, bireysel eylem-tarihsel süreç bağlantısını tartışmasız ustalığıyla bugüne taşımıştır. Marlowe'un bütün oyunları, M. Hamit Çalışkan'ın özenli çevirisiyle ilk kez Türkçede... Tadımlık Daha çok oyun yazarlığı ile tanınan Marlowe, oyunlarında açık ölçü (blank verse) kullanarak gelişmekte olan İngiliz Tiyatrosunda yepyeni bir çığır açmıştır. "Iambic pentameter" denilen birbirini izleyen bir vurgusuz bir vurgulu on heceden oluşan uyaksız dizeler, Marlowe ve onu izleyen oyun yazarlarının İngiliz dilinin engin olanaklarından sonuna kadar yararlanmalarına olanak tanır. Marlowe bu teknik yenilikle de yetinmeyerek oyunlarında geleneksel tiyatronun dar kalıplarını kırmayı amaçlamış ve başarılı olmuştur. On altıncı yüzyılın ortalarına doğru kurulan İngiliz Kilisesinin koyduğu yasakla yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayan "kilise oyunları" ve "cycle"ların yerini alan "interlude"lar (ara oyunları) ve "morality"ler (ibret oyunları) yazarların kendilerini her açıdan geliştirmeye, yenilikler uygulamaya çalıştıkları birer deneme tahtası olmuştu. Marlowe, "ibret oyunları"nda kullanılan basit ve tekdüze olay örgüsünde değişiklikler yapmakla kalmayıp alt-olay örgülerinin yardımıyla oyunlarının çok boyutlu olmasını sağlar. Oyunlarında "5-perde" kuralını uygulayan Marlowe aynı zamanda yeni ve çekici tipler yaratma uğraşını da sürdürüyordu. Dolayısıyla, Marlowe'un kısa yaşamına sığdırdığı birbirinden ilginç yedi oyunuyla yeni yeni parlamaya başlayan İngiliz tiyatrosuna getirdiği yenilikler arasında karakter betimlemeleri önemli bir yer tutar. Konuşması olmayanlar hariç 198 karakterle, Marlowe, ilk kez bu kadar çok sayıda oyun kişisi yaratan yazar unvanını elinde bulundurmaktadır. Ne var ki, savaşçıdan aşığa, bilim adamından yükselme tutkusuyla yanıp tutuşan politikacıya kadar çok geniş bir yelpazede yer alan bu oyun kişileri, "ibret oyunları"ndaki tiplemelerin etkisinden bir türlü kurtulamamış, bir Hamlet, bir Macbeth, bir Lear ya da bir Coriolanus'un çapına ulaşamamışlardır. Marlowe'un oyunlarına temalar egemendir; karakterler görüşlerin, inançların sözcülüğünü yapar, tutkularıyla yaşar, tutkuları uğruna ölürler. Gelişmezler, kişiliklerinde değişme olmaz, düz bir çizgi üzerinde yürürler ve başladıkları yerde bitirirler oyunları. Marlowe'un karakterleri tutkulu, kararlı, her türlü duyguyu en yoğun biçimde yaşayan yiğit kişilerdir. Bir dünya imparatorluğu kurmaya kararlı Timur; Yahudilerin sevilmediği bir adada dünyanın en zengin kişisi olmayı kafasına koymuş olan Barabas; Kartaca'da geçici bir süre konaklamak zorunda kalan, bir imparatorluk kurmak gibi ağır bir görevi üstlenmiş Aeneas'a delicesine tutulan Dido; siyasal güç uğruna ülkesi Fransa'yı ikiye bölmekten çekinmeyen Guise; sevdiği insan uğruna ülkesini karmaşanın kucağına atmaktan çekinmeyen Edward; aldığı eşsiz üniversite eğitimine karşın, bilgi karşılığında ruhunu şeytana satan Faustus. Ölümlüleri yok edici yoğunluktaki tutkulara sahip bu kişiler, bu özellikleriyle büyür, devleşir izleyiciyi/okuru büyüler, oyunun sonunda yaşamlarını noktalarken geride kendilerine hayran bir sürü kimse bırakırlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat