9786258209983
762218
https://www.hesapli24.com/cevre-ve-insan-haklari-korumasi
Çevre ve İnsan Hakları Koruması
33.70
Milletlerarası yatırım hukuku, yabancı yatırımcılara karşı ev sahibi devletin tedbirlerinin hukuka uygunluğunu temin etmek amacıyla ihdas edilmiş bir hukuk dalıdır. Dolayısıyla, milletlerarası yatırım hukukunun yargı mercilerinde, ev sahibi devletlerin –acta iure imperii olanlar da dâhil- tüm işlemlerinin hukuka uygunluğunun sorgulanması olağandır. Buna rağmen, ev sahibi devletlerin kamu menfaatlerini koruyan tedbirlerinin hukuka uygunluğunun, milletlerarası yatırım hukukunun yargı mercilerinde muhakeme ediliyor olması ve kimi hâllerde devlet aleyhine yüksek tazminatlara hükmediliyor olması milletlerarası yatırım hukukunun meşruiyetine gölge düşürmüştür. Milletlerarası doktrinde, özellikle son yirmi yıldır, bu meşruiyet eleştirilerinin odak noktası, çevrenin veya insan haklarının korunmasını temin eden ev sahibi devlet tedbirlerinin milletlerarası yatırım hukukunda tazminat ile müeyyidelendirilmesi olmuştur. Çalışmamızda bu meşruiyet eleştirilerine, milletlerarası yatırım hukukunun içinden bir cevap vermeyi amaçladık. Tespit edebildiğimiz kadarıyla, Türkçe literatürde bu meşruiyet krizine cevap vermeye çalışan başka bir eserle karşılaşmadık. Buna mukabil mesele, incelediğimiz İngilizce, Fransızca ve Almanca literatürde etraflıca çalışılmıştır. Çalışmamızda, yalnızca görüşlerine iştirak ettiğimiz eserlere değil, görüşlerine iştirak etmediğimiz eserlere de -karşıt görüş olarak- yer verdik. Böylece okuyucunun meseleyi birçok cepheden görmesini temin etmeye çalıştık. Öte yandan, yabancı literatürdeki birçok görüşe yer veriyor olmamızdan yola çıkılarak, çalışmada bu yaklaşımların basit bir manzumesini sunduğumuz düşünülmemelidir. Bilakis, çalışmamızda ortaya koyduğumuz tezler, meseleyi etraflıca incelemiş olan yabancı literatürde dahi, çalışmamızda sunduğumuz kapsamda ve çalışmada sunduğumuz kurgu ile ve bu açıklıkla ifade edilmemiştir. Bu yönüyle çalışmamız, yalnızca Türk literatürü için değil, milletlerarası literatür için de özgün bir nitelik taşır. Hem güncel, hem de çok çalışılmış bir alanda, özgün bir eser hazırlayabilmek için –hukuk disiplininin içinde kalmakla birlikte- multidisipliner bir çalışma yapmak icap etti. Filhakika, çalışmada sırasıyla milletlerarası özel hukuk, milletlerarası kamu hukuku, norm genel teorisi, milletlerarası yatırım hukuku, milletlerarası çevre hukuku, milletlerarası insan hakları hukuku, normlar ihtilâfı hukuku ve anayasa hukuku disiplinlerinden –zaman zaman ödünç- aldığımız kavramlarla çalıştık. Bu sayede, milletlerarası yatırım uyuşmazlıklarında, çevreyi veya insan haklarını koruyan tedbirlerin hukuka uygunluğunun muhakemesinin, hangi teknik hukukî meseleleri doğurduğunu tespit etmek ve bu meselelerin nasıl çözüldüğünü veya çözülmesi gerektiğini bütüncül bir yaklaşımla açıklamak mümkün oldu.
Milletlerarası yatırım hukuku, yabancı yatırımcılara karşı ev sahibi devletin tedbirlerinin hukuka uygunluğunu temin etmek amacıyla ihdas edilmiş bir hukuk dalıdır. Dolayısıyla, milletlerarası yatırım hukukunun yargı mercilerinde, ev sahibi devletlerin –acta iure imperii olanlar da dâhil- tüm işlemlerinin hukuka uygunluğunun sorgulanması olağandır. Buna rağmen, ev sahibi devletlerin kamu menfaatlerini koruyan tedbirlerinin hukuka uygunluğunun, milletlerarası yatırım hukukunun yargı mercilerinde muhakeme ediliyor olması ve kimi hâllerde devlet aleyhine yüksek tazminatlara hükmediliyor olması milletlerarası yatırım hukukunun meşruiyetine gölge düşürmüştür. Milletlerarası doktrinde, özellikle son yirmi yıldır, bu meşruiyet eleştirilerinin odak noktası, çevrenin veya insan haklarının korunmasını temin eden ev sahibi devlet tedbirlerinin milletlerarası yatırım hukukunda tazminat ile müeyyidelendirilmesi olmuştur. Çalışmamızda bu meşruiyet eleştirilerine, milletlerarası yatırım hukukunun içinden bir cevap vermeyi amaçladık. Tespit edebildiğimiz kadarıyla, Türkçe literatürde bu meşruiyet krizine cevap vermeye çalışan başka bir eserle karşılaşmadık. Buna mukabil mesele, incelediğimiz İngilizce, Fransızca ve Almanca literatürde etraflıca çalışılmıştır. Çalışmamızda, yalnızca görüşlerine iştirak ettiğimiz eserlere değil, görüşlerine iştirak etmediğimiz eserlere de -karşıt görüş olarak- yer verdik. Böylece okuyucunun meseleyi birçok cepheden görmesini temin etmeye çalıştık. Öte yandan, yabancı literatürdeki birçok görüşe yer veriyor olmamızdan yola çıkılarak, çalışmada bu yaklaşımların basit bir manzumesini sunduğumuz düşünülmemelidir. Bilakis, çalışmamızda ortaya koyduğumuz tezler, meseleyi etraflıca incelemiş olan yabancı literatürde dahi, çalışmamızda sunduğumuz kapsamda ve çalışmada sunduğumuz kurgu ile ve bu açıklıkla ifade edilmemiştir. Bu yönüyle çalışmamız, yalnızca Türk literatürü için değil, milletlerarası literatür için de özgün bir nitelik taşır. Hem güncel, hem de çok çalışılmış bir alanda, özgün bir eser hazırlayabilmek için –hukuk disiplininin içinde kalmakla birlikte- multidisipliner bir çalışma yapmak icap etti. Filhakika, çalışmada sırasıyla milletlerarası özel hukuk, milletlerarası kamu hukuku, norm genel teorisi, milletlerarası yatırım hukuku, milletlerarası çevre hukuku, milletlerarası insan hakları hukuku, normlar ihtilâfı hukuku ve anayasa hukuku disiplinlerinden –zaman zaman ödünç- aldığımız kavramlarla çalıştık. Bu sayede, milletlerarası yatırım uyuşmazlıklarında, çevreyi veya insan haklarını koruyan tedbirlerin hukuka uygunluğunun muhakemesinin, hangi teknik hukukî meseleleri doğurduğunu tespit etmek ve bu meselelerin nasıl çözüldüğünü veya çözülmesi gerektiğini bütüncül bir yaklaşımla açıklamak mümkün oldu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.