9789750278440
723136
https://www.hesapli24.com/ceza-hukukunda-akim-kalmis-azmettirme-ceza-hukuku-monografileri
Ceza Hukukunda Akim Kalmış Azmettirme;– Ceza Hukuku Monografileri –
30.83
Asıl fiilin işlenmediği ve azmettirmenin teşebbüs aşamasında kaldığı akim kalmış azmettirmede, azmettirenin cezalandırılmasına ilişkin bir hüküm 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu'nun genel hükümleri içerisinde düzenlenmemiştir. Doktrinde, başlı başına haksızlık teşkil eden azmettirme hareketlerinin cezalandırılması gerektiği ileri sürülerek kanundaki bu boşluğun varlığı eleştirilmiştir. Azmettirmeye teşebbüs Türk hukukunda cezalandırılamazken, Alman hukuku başta olmak üzere mukayeseli hukukta birçok ülkede cezalandırmaya layık görülmüştür. Alman hukukunda hukuksal değerlere yönelik gerçekleşen tehlike gerekçesiyle yaptırıma bağlanan azmettirmeye teşebbüs, bağımsız bir ceza normuyla iştirakin ön alanında tehlikeli hazırlık hareketi olarak ceza tehdidi altına alınmıştır. Azmettiren, bir kimseyi azmettirmekle bağımsız ve artık üzerinde hakimiyetini kuramayacağı nedensellik sürecini başlatmış ve olay üzerinde hakimiyet kaybı yaşamıştır. Hakimiyet kaybıyla önemli hukuksal değerlere yönelik tehlikeye ve suçun her an işlenebilme tehlikesine neden olan azmettirme fiilinin iştirakin ön alanında cezalandırılabilir alana girdiği kabul edilmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde ceza hukukunda iştirak ve teşebbüs kurumlarının teorik yapısı ortaya konulmuş, ikinci ve üçüncü bölümlerde azmettirmeye teşebbüsün Alman hukukundaki durumu detaylı olarak incelenmiştir. Dördüncü bölümde Almanya dışında birçok ülke inceleme konusu yapılmış ve nihayetinde mukayeseli hukukta azmettirmeye teşebbüsün cezalandırmaya layık görüldüğü tespit edilmiştir. Beşinci bölümde meseleye ilişkin Türk Hukuku bakımından muhtelif öneriler kaleme alınmış, olması gereken hukuk bakımından azmettirmeye teşebbüsün kanunun genel hükümleri içerisinde ve fakat belli ağırlıktaki fiiller bakımından cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Asıl fiilin işlenmediği ve azmettirmenin teşebbüs aşamasında kaldığı akim kalmış azmettirmede, azmettirenin cezalandırılmasına ilişkin bir hüküm 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu'nun genel hükümleri içerisinde düzenlenmemiştir. Doktrinde, başlı başına haksızlık teşkil eden azmettirme hareketlerinin cezalandırılması gerektiği ileri sürülerek kanundaki bu boşluğun varlığı eleştirilmiştir. Azmettirmeye teşebbüs Türk hukukunda cezalandırılamazken, Alman hukuku başta olmak üzere mukayeseli hukukta birçok ülkede cezalandırmaya layık görülmüştür. Alman hukukunda hukuksal değerlere yönelik gerçekleşen tehlike gerekçesiyle yaptırıma bağlanan azmettirmeye teşebbüs, bağımsız bir ceza normuyla iştirakin ön alanında tehlikeli hazırlık hareketi olarak ceza tehdidi altına alınmıştır. Azmettiren, bir kimseyi azmettirmekle bağımsız ve artık üzerinde hakimiyetini kuramayacağı nedensellik sürecini başlatmış ve olay üzerinde hakimiyet kaybı yaşamıştır. Hakimiyet kaybıyla önemli hukuksal değerlere yönelik tehlikeye ve suçun her an işlenebilme tehlikesine neden olan azmettirme fiilinin iştirakin ön alanında cezalandırılabilir alana girdiği kabul edilmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde ceza hukukunda iştirak ve teşebbüs kurumlarının teorik yapısı ortaya konulmuş, ikinci ve üçüncü bölümlerde azmettirmeye teşebbüsün Alman hukukundaki durumu detaylı olarak incelenmiştir. Dördüncü bölümde Almanya dışında birçok ülke inceleme konusu yapılmış ve nihayetinde mukayeseli hukukta azmettirmeye teşebbüsün cezalandırmaya layık görüldüğü tespit edilmiştir. Beşinci bölümde meseleye ilişkin Türk Hukuku bakımından muhtelif öneriler kaleme alınmış, olması gereken hukuk bakımından azmettirmeye teşebbüsün kanunun genel hükümleri içerisinde ve fakat belli ağırlıktaki fiiller bakımından cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.