Ceza Muhakemesi Hukukunda Sanığın Duruşmada Hazır Bulunması Hakkı

Stok Kodu:
9786052640104
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
218
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-02-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
16,30
9786052640104
762171
Ceza Muhakemesi Hukukunda Sanığın Duruşmada Hazır Bulunması Hakkı
Ceza Muhakemesi Hukukunda Sanığın Duruşmada Hazır Bulunması Hakkı
16.30
Devlet, bireyin hem maddi bütünlüğünü hem manevi bütünlüğünü korur ve gözetir. Suç teşkil edebilecek herhangi bir fiille karşı karşıya kalmış her birey, hakkının korunmasını ve bu saldırıya son verilerek failin cezalandırılmasını devletin yetkili makamlarından isteme hakkına sahiptir. Bu noktada ceza muhakemesi, bireylerin haklarını ihlal etmeden var olan şüpheyi yenerek maddi gerçeğe ulaşmayı amaçlamaktadır. Her birey hakkındaki suçlamalara karşı koyabilmek ve savunma yapabilmek hakkına sahiptir. Sanığın ceza muhakemesinde en önemli hakkı, savunma hakkıdır. Savunma hakkı sanık için, adil bir yargılamanın yapılabilmesinin ve savunma araçlarının etkin bir şekilde kullanabilmesinin teminatını oluşturmaktadır. Ceza muhakemesinin özü ve maddi gerçeğin ortaya çıkarıldığı yer olan duruşma, sanığın savunmasını yaparak meramını anlattığı ve muhakeme ilkelerinin uygulanmasına imkân verildiği aşamadır. İddiaların ve savunmaların bir bütün olarak değerlendirildiği, delillerin tüm yönleriyle tartışıldığı ve sanık hakkında bir hükmün verildiği duruşma ortamı, ceza muhakemesi için bütünün vazgeçilmez parçasıdır. Amacı maddi gerçeğe ulaşmak olan ceza muhakemesi, sanığın hazır bulunduğu her an maddi gerçeğe daha fazla yaklaşmaktadır. Bu açıdan muhakemenin bir kuralı ve şartı sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Duruşmada hazır bulunmak sanık açısından hak iken aynı zamanda ceza muhakemesinin amacı bakımından sanık için bir yükümlülüktür. Sanık için tanınan bu hak kimi zaman sanığa erişilemediğinden kimi zaman ise sanığın bu hakkı kötüye kullanmasından ötürü suistimal edilmektedir. Muhakemenin sürüncemede kalması, şüphenin giderilememesi ve maddi gerçeğe ulaşılamaması toplum nezdindeki yargıya güveni sarsabilecek sonuçları beraberinde getirebilir. Bu açıdan sanığın yokluğunda duruşmanın icrasına, istisnai hallerde ve savunma hakkına azami özen gösterilmek suretiyle müsaade edilmiştir. Var olan durum ve düzenlemeler ışığında ceza muhakemesinde, sanığın duruşmada hazır bulunmasının önemine ve bu durumun muhakeme faaliyetinin seyrine etkisi aktarılmaya çalışılmıştır.
Devlet, bireyin hem maddi bütünlüğünü hem manevi bütünlüğünü korur ve gözetir. Suç teşkil edebilecek herhangi bir fiille karşı karşıya kalmış her birey, hakkının korunmasını ve bu saldırıya son verilerek failin cezalandırılmasını devletin yetkili makamlarından isteme hakkına sahiptir. Bu noktada ceza muhakemesi, bireylerin haklarını ihlal etmeden var olan şüpheyi yenerek maddi gerçeğe ulaşmayı amaçlamaktadır. Her birey hakkındaki suçlamalara karşı koyabilmek ve savunma yapabilmek hakkına sahiptir. Sanığın ceza muhakemesinde en önemli hakkı, savunma hakkıdır. Savunma hakkı sanık için, adil bir yargılamanın yapılabilmesinin ve savunma araçlarının etkin bir şekilde kullanabilmesinin teminatını oluşturmaktadır. Ceza muhakemesinin özü ve maddi gerçeğin ortaya çıkarıldığı yer olan duruşma, sanığın savunmasını yaparak meramını anlattığı ve muhakeme ilkelerinin uygulanmasına imkân verildiği aşamadır. İddiaların ve savunmaların bir bütün olarak değerlendirildiği, delillerin tüm yönleriyle tartışıldığı ve sanık hakkında bir hükmün verildiği duruşma ortamı, ceza muhakemesi için bütünün vazgeçilmez parçasıdır. Amacı maddi gerçeğe ulaşmak olan ceza muhakemesi, sanığın hazır bulunduğu her an maddi gerçeğe daha fazla yaklaşmaktadır. Bu açıdan muhakemenin bir kuralı ve şartı sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Duruşmada hazır bulunmak sanık açısından hak iken aynı zamanda ceza muhakemesinin amacı bakımından sanık için bir yükümlülüktür. Sanık için tanınan bu hak kimi zaman sanığa erişilemediğinden kimi zaman ise sanığın bu hakkı kötüye kullanmasından ötürü suistimal edilmektedir. Muhakemenin sürüncemede kalması, şüphenin giderilememesi ve maddi gerçeğe ulaşılamaması toplum nezdindeki yargıya güveni sarsabilecek sonuçları beraberinde getirebilir. Bu açıdan sanığın yokluğunda duruşmanın icrasına, istisnai hallerde ve savunma hakkına azami özen gösterilmek suretiyle müsaade edilmiştir. Var olan durum ve düzenlemeler ışığında ceza muhakemesinde, sanığın duruşmada hazır bulunmasının önemine ve bu durumun muhakeme faaliyetinin seyrine etkisi aktarılmaya çalışılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat