9786258045970
767347
https://www.hesapli24.com/chp-de-milletvekili-adayligi-mucadeleleri-parti-ici-demokrasi-ve-lider-oligarsisi-tartismalarinin-elestirel-bir-analizi
Chp’de Milletvekili Adaylığı Mücadeleleri:; “Parti İçi Demokrasi” ve “Lider Oligarşisi” Tartışmalarının Eleştirel Bir Analizi
17.86
Bu çalışma, Cumhuriyet Halk Partisi'nde milletvekili adaylarının belirlenmesi sürecinde ortaya çıkan
tahakküm ve meşruiyet ilişkileri üzerinedir. CHP'nin, 2007, 2011 ve 2015 seçimlerinde farklı aday
belirleme yöntemleri kullanmasına rağmen, çoğunluğu parti profesyoneli olarak nitelendirilebilecek
kişilerin sürekli seçildiği ve farklı yöntemlerin aday ve milletvekili kompozisyonunda radikal bir
değişiklik yaratmadığı görülmektedir. Bu olgu, parti yayınları ve diğer kaynaklardan yararlanılarak
toplanılan Türkiye geneli istatistiklere dayanarak oluşturulmuş olan çoklu mütekabiliyet analizi
diyagramlarıyla ve Kırklareli'de yürütülen etnografik saha araştırmasının verileriyle ortaya
koyulmaktadır. Örtülü tahakküm mekanizmalarını incelemek üzere Pierre Bourdieu'nün sembolik
şiddet teorisi, Marksist "ideoloji" ve "hegemonya" kavramları ile klasik elit teorilerinin
değerlendirmeleri ile karşılaştırılarak kullanılmaktadır. Çalışma, sembolik şiddet teorisinden,
kavramsal alet kutusunun "ideoloji" ve "hegemonya" kavramlarından farklı bazı özgün açılımlar
sağladığı düşüncesiyle faydalanmaktadır. Çalışma aynı zamanda klasik elit teorilerinin genelleyici,
işlevsel, özcü varsayımlarından farklı olarak Bourdieu'nün pratik teorisinin, tahakküm mekanizmalarını
tarihsel ve ilişkisel temelleriyle değerlendirerek araştırma sorunsalını analiz etmeye olanak sağladığını
göstermektedir. Bu çerçevede aday belirleme yöntemlerinden merkez yoklamasının "lider
oligarşisi"nin, ön seçimlerin de "parti içi demokrasi"nin, göstergesi olduğu yolundaki kanıksanmış
düşünceleri eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutmaktadır. Her üç seçim döneminde de farklı seçici
organlara rağmen (parti genel merkezi, üyeler ve delegeler) parti tarafından aday gösterilen ve
milletvekili seçilen kişilerin aynı pozisyonları işgal eden kişiler olduğunu istatistiki ve etnografik
verilerle ortaya koymaktadır. Böylelikle hem toplumsal teoriye hem de siyaset bilimi literatürüne
milletvekili adaylarının belirlenmesi ve parti içi demokrasi tartışmaları bağlamında teorik ve
metodolojik düzeyde katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Bu çalışma, Cumhuriyet Halk Partisi'nde milletvekili adaylarının belirlenmesi sürecinde ortaya çıkan
tahakküm ve meşruiyet ilişkileri üzerinedir. CHP'nin, 2007, 2011 ve 2015 seçimlerinde farklı aday
belirleme yöntemleri kullanmasına rağmen, çoğunluğu parti profesyoneli olarak nitelendirilebilecek
kişilerin sürekli seçildiği ve farklı yöntemlerin aday ve milletvekili kompozisyonunda radikal bir
değişiklik yaratmadığı görülmektedir. Bu olgu, parti yayınları ve diğer kaynaklardan yararlanılarak
toplanılan Türkiye geneli istatistiklere dayanarak oluşturulmuş olan çoklu mütekabiliyet analizi
diyagramlarıyla ve Kırklareli'de yürütülen etnografik saha araştırmasının verileriyle ortaya
koyulmaktadır. Örtülü tahakküm mekanizmalarını incelemek üzere Pierre Bourdieu'nün sembolik
şiddet teorisi, Marksist "ideoloji" ve "hegemonya" kavramları ile klasik elit teorilerinin
değerlendirmeleri ile karşılaştırılarak kullanılmaktadır. Çalışma, sembolik şiddet teorisinden,
kavramsal alet kutusunun "ideoloji" ve "hegemonya" kavramlarından farklı bazı özgün açılımlar
sağladığı düşüncesiyle faydalanmaktadır. Çalışma aynı zamanda klasik elit teorilerinin genelleyici,
işlevsel, özcü varsayımlarından farklı olarak Bourdieu'nün pratik teorisinin, tahakküm mekanizmalarını
tarihsel ve ilişkisel temelleriyle değerlendirerek araştırma sorunsalını analiz etmeye olanak sağladığını
göstermektedir. Bu çerçevede aday belirleme yöntemlerinden merkez yoklamasının "lider
oligarşisi"nin, ön seçimlerin de "parti içi demokrasi"nin, göstergesi olduğu yolundaki kanıksanmış
düşünceleri eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutmaktadır. Her üç seçim döneminde de farklı seçici
organlara rağmen (parti genel merkezi, üyeler ve delegeler) parti tarafından aday gösterilen ve
milletvekili seçilen kişilerin aynı pozisyonları işgal eden kişiler olduğunu istatistiki ve etnografik
verilerle ortaya koymaktadır. Böylelikle hem toplumsal teoriye hem de siyaset bilimi literatürüne
milletvekili adaylarının belirlenmesi ve parti içi demokrasi tartışmaları bağlamında teorik ve
metodolojik düzeyde katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.