9786057885951
565021
https://www.hesapli24.com/culeybib-kissasinin-yapisal-analizi
Cüleybîb Kıssasının Yapısal Analizi
9.32
Kitapta öncelikle Cüleybîb kıssasının modern dönemdeki popülerliğini ve hangi yönleriyle öne
çıkarıldığını açıklamaya, böylece kıssanın günümüz Müslümanları üzerindeki etkileyiciliğini
belirlemeye çalıştım. Sonraki başlıkta Cüleybîb ile ilgili rivayetleri form özelliklerini gözeterek
en eski kaynaklardan itibaren incelemeye, veriler elde etmeye ve onları değerlendirmeye gayret
ettim. Bu çalışmayı analitik bir bakış açısıyla ele aldım. Herhangi bir tezi ispatlama veya
çürütmeye yönelik bir amacım olmadı. Elde ettiğim sonuçlar, tümüyle verilerin yönlendirmesiyle
şekillendi. Cüleybîb kıssasıyla ilgili rivayetler üzerine yaptığım bu araştırma, rivayetler ve rivayet
tarihi hakkındaki bazı bilgilerimi yeniden düşünmeme, onlarca soruyu zihnimde döndürüp
dolaştırmama yol açtı. Aynı etkinin, bu alana ilgi duyan araştırmacılarda da ortaya çıkacağını
umuyorum.
Konu hadis olunca, insanların ister istemez sahîh mi değil mi ikilemine odaklandıkları malumdur.
Bu çalışmada, ele aldığım rivayetlerin klasik usule göre sahîh olup olmadıklarına da işaret
etmekle birlikte asıl hedefimin bu olmadığını belirtmek isterim. Önceki bazı çalışmalarımda
olduğu gibi bu çalışmada da asıl hedefim, sistematik bir yöntem kullanarak rivayetlerin hadis
kaynaklarındaki serüvenini ortaya çıkarmaktır. Kendi açımdan bu çalışmanın hedefine ulaştığını,
buna ilaveten birçok yan kazanımlar sağladığını söyleyebilirim.
Sistematik bir yöntem derken kastım Rivayetlerin Yapısal Analizi (RYA) olarak isimlendirdiğim
yöntemdir. Bu yöntem özünde, rivayet metinlerinin yapısal özelliklerinden ve sened ağlarının şekillenmesinden yararlanarak rivayet formlarını tespit etmeye ve onları temel alarak
değerlendirmeler yapmaya dayanmaktadır. Bu çalışmadaki yöntem uygulaması ve elde edilen
sonuçlar, yöntemin işlevselliği hakkındaki iyimserliğimi güçlendirmiştir. Araştırma neticesinde
geldiğim noktada, biraz iddialı gibi görünse de açıkça şunu söyleyebilirim: Sarmal olarak
isimlendirdiğim rivayet kümeleri üzerinde form çalışması yapılmaksızın onların tariklerine,
tahriclerine, isnad ağlarına, sıhhat durumlarına ve bütünsel anlamlarına yönelik yapılan
değerlendirmeler daima eksik, çoğunlukla hatalıdır. Bu yargıdan kastım klasik dönemde, klasik
usullere göre yapılan değerlendirmelerin eksik veya hatalı olduğu değildir, kesinlikle. Aksine
klasik dönemde tariklerin takibi yoluyla nüsha farklılıklarına azami derecede dikkat edildiğini
düşünüyorum. Asıl kastım modern dönemdeki hadis tahriclerinde görmeye alıştığımız kalabalık
dipnotlar ve hadis tenkitlerinde yer alan karmaşık isnad şemalarıdır.
Bu araştırmanın hadis ilimlerine ve araştırmacılarına yeni ufuklar açmasını diler; başta sevgili
biraderim Prof. Dr. Bekir Kuzudişli olmak üzere değerli görüş, inceleme ve önerileriyle bu kitaba
katkıda bulunan saygıdeğer bilim insanlarına çok teşekkür ederim.
Kitapta öncelikle Cüleybîb kıssasının modern dönemdeki popülerliğini ve hangi yönleriyle öne
çıkarıldığını açıklamaya, böylece kıssanın günümüz Müslümanları üzerindeki etkileyiciliğini
belirlemeye çalıştım. Sonraki başlıkta Cüleybîb ile ilgili rivayetleri form özelliklerini gözeterek
en eski kaynaklardan itibaren incelemeye, veriler elde etmeye ve onları değerlendirmeye gayret
ettim. Bu çalışmayı analitik bir bakış açısıyla ele aldım. Herhangi bir tezi ispatlama veya
çürütmeye yönelik bir amacım olmadı. Elde ettiğim sonuçlar, tümüyle verilerin yönlendirmesiyle
şekillendi. Cüleybîb kıssasıyla ilgili rivayetler üzerine yaptığım bu araştırma, rivayetler ve rivayet
tarihi hakkındaki bazı bilgilerimi yeniden düşünmeme, onlarca soruyu zihnimde döndürüp
dolaştırmama yol açtı. Aynı etkinin, bu alana ilgi duyan araştırmacılarda da ortaya çıkacağını
umuyorum.
Konu hadis olunca, insanların ister istemez sahîh mi değil mi ikilemine odaklandıkları malumdur.
Bu çalışmada, ele aldığım rivayetlerin klasik usule göre sahîh olup olmadıklarına da işaret
etmekle birlikte asıl hedefimin bu olmadığını belirtmek isterim. Önceki bazı çalışmalarımda
olduğu gibi bu çalışmada da asıl hedefim, sistematik bir yöntem kullanarak rivayetlerin hadis
kaynaklarındaki serüvenini ortaya çıkarmaktır. Kendi açımdan bu çalışmanın hedefine ulaştığını,
buna ilaveten birçok yan kazanımlar sağladığını söyleyebilirim.
Sistematik bir yöntem derken kastım Rivayetlerin Yapısal Analizi (RYA) olarak isimlendirdiğim
yöntemdir. Bu yöntem özünde, rivayet metinlerinin yapısal özelliklerinden ve sened ağlarının şekillenmesinden yararlanarak rivayet formlarını tespit etmeye ve onları temel alarak
değerlendirmeler yapmaya dayanmaktadır. Bu çalışmadaki yöntem uygulaması ve elde edilen
sonuçlar, yöntemin işlevselliği hakkındaki iyimserliğimi güçlendirmiştir. Araştırma neticesinde
geldiğim noktada, biraz iddialı gibi görünse de açıkça şunu söyleyebilirim: Sarmal olarak
isimlendirdiğim rivayet kümeleri üzerinde form çalışması yapılmaksızın onların tariklerine,
tahriclerine, isnad ağlarına, sıhhat durumlarına ve bütünsel anlamlarına yönelik yapılan
değerlendirmeler daima eksik, çoğunlukla hatalıdır. Bu yargıdan kastım klasik dönemde, klasik
usullere göre yapılan değerlendirmelerin eksik veya hatalı olduğu değildir, kesinlikle. Aksine
klasik dönemde tariklerin takibi yoluyla nüsha farklılıklarına azami derecede dikkat edildiğini
düşünüyorum. Asıl kastım modern dönemdeki hadis tahriclerinde görmeye alıştığımız kalabalık
dipnotlar ve hadis tenkitlerinde yer alan karmaşık isnad şemalarıdır.
Bu araştırmanın hadis ilimlerine ve araştırmacılarına yeni ufuklar açmasını diler; başta sevgili
biraderim Prof. Dr. Bekir Kuzudişli olmak üzere değerli görüş, inceleme ve önerileriyle bu kitaba
katkıda bulunan saygıdeğer bilim insanlarına çok teşekkür ederim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.