9786257987172
548769
https://www.hesapli24.com/degisim-donus-sancisi-2
Değişim Dönüş Sancısı 2
12.63
Her şey hep bir sorgulamayla başlamıştı.
Bu felsefe öğrenimine başlarken, öncelikle ‘kendine amaçlı' istekle bu seçimini yapmıştı. Çünkü
kendisini önce bir arayışın, sonra bir değişimin eşiğinde bulduğundan, gerçekten de öncelikle
kendisinin araştırmalara girmesi biçiminde başlamış ve araştırmaları derinleştikçe her gününün
büyük bir bölümünü araştırmalarına ayırdığından mesleki olarak da buna yönelmeye karar vermişti.
Her şeyden önce üzerinde yaşanılan dünyanın, insanların var olma nedeninin ve farklılıklar üzerine
kafa yoruyordu. Doğumdan ölüme kadar insan ömrünü ‘Tüm bu geçiş anının bir anlamı olmalı' diye
sık sık kendi kendine sorarak düşünüyordu. ‘Bu zaman parçasının mutlaka bir değeri ve anlamı
olmalı. Eğer insanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman bölümünün bir anlamı ve
değerlendirmesi olmasa, insanlar arasındaki her alanda bariz bir şekilde görülen ve
yaşanılan eşit olmayan farklılıkların ne ifade ettiği de anlaşılmazdı. Her materi gibi, her olgu gibi,
her atom gibi insan da her yönden farklı farklı. Renginden, dilinden, düşüncesinden, inanç
sisteminden ta fizik ve biyolojik alanlarına kadar farklılıklarla bürülü. Ama bunca farklılıklar
arasında bile bir denge mutlaka var. Evrende sadece dünyayı düşününce bile, bilimin ölçümlerini
verdiği dengeye şaşmamak ve hayran kalmamak elde değil.'
Bu felsefe yolculuğunda ‘Burada tüm inançsızlıklar geride bırakılmalı / Tüm korkaklıklar burada
ölmeli' diye Dante'den hatırladığı iki dize, âdeta her yerde kulaklarında uğulduyordu. Ulaşılması amaç
edinilen bir en doruk nokta... Önce ne, nasıl, neden ve nerede diye araştırırken; artık ne olduğunu
anladığına, bulduğuna inandığı o en doruk noktaya aşkla gidiyordu.
Her şey hep bir sorgulamayla başlamıştı.
Bu felsefe öğrenimine başlarken, öncelikle ‘kendine amaçlı' istekle bu seçimini yapmıştı. Çünkü
kendisini önce bir arayışın, sonra bir değişimin eşiğinde bulduğundan, gerçekten de öncelikle
kendisinin araştırmalara girmesi biçiminde başlamış ve araştırmaları derinleştikçe her gününün
büyük bir bölümünü araştırmalarına ayırdığından mesleki olarak da buna yönelmeye karar vermişti.
Her şeyden önce üzerinde yaşanılan dünyanın, insanların var olma nedeninin ve farklılıklar üzerine
kafa yoruyordu. Doğumdan ölüme kadar insan ömrünü ‘Tüm bu geçiş anının bir anlamı olmalı' diye
sık sık kendi kendine sorarak düşünüyordu. ‘Bu zaman parçasının mutlaka bir değeri ve anlamı
olmalı. Eğer insanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman bölümünün bir anlamı ve
değerlendirmesi olmasa, insanlar arasındaki her alanda bariz bir şekilde görülen ve
yaşanılan eşit olmayan farklılıkların ne ifade ettiği de anlaşılmazdı. Her materi gibi, her olgu gibi,
her atom gibi insan da her yönden farklı farklı. Renginden, dilinden, düşüncesinden, inanç
sisteminden ta fizik ve biyolojik alanlarına kadar farklılıklarla bürülü. Ama bunca farklılıklar
arasında bile bir denge mutlaka var. Evrende sadece dünyayı düşününce bile, bilimin ölçümlerini
verdiği dengeye şaşmamak ve hayran kalmamak elde değil.'
Bu felsefe yolculuğunda ‘Burada tüm inançsızlıklar geride bırakılmalı / Tüm korkaklıklar burada
ölmeli' diye Dante'den hatırladığı iki dize, âdeta her yerde kulaklarında uğulduyordu. Ulaşılması amaç
edinilen bir en doruk nokta... Önce ne, nasıl, neden ve nerede diye araştırırken; artık ne olduğunu
anladığına, bulduğuna inandığı o en doruk noktaya aşkla gidiyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.