9786052818589
771960
https://www.hesapli24.com/emirhan-yenikinin-hikayeciligi
Emirhan Yeniki'nin Hikâyeciliği
19.14
Emirhan Yeniki, Modern Tatar edebiyatında özyaşam öyküsel unsurlarla hikâye kurgulama geleneğini başlatan yazarlar
arasında ismi ilk akla gelenlerdendir. 1960'lı yılların ortalarında Tatar edebiyatında günlük, deneme ve politik yazılarda
başlayan özyaşam öyküsel anlatım, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinde okuyucuyla buluşur. İkinci Dünya Savası yıllarında
yazdığı hikâyelerle geniş kitleler tarafından tanınmaya başlayan yazar, hikâye kişilerini genellikle yakın çevresinden seçer.
"Yazdıklarım, gece yapılan ibadet gibi saf, temiz ve gerçektir." diyen yazarın hikâyelerinde genelde Tatar Türkleri'nin
yaşadıklarından, özelde ise kendi tanıklığından izler bulmak mümkündür. Hikâyelerinde mekânı algısal, zamanı ise
psikolojik boyutlarıyla değerlendiren Emirhan Yeniki, ‘ben' diliyle hikâyelerini kurgular. Sovyet Dönemi'nde kalem tutmaya
korkan pek çok çağdaşının aksine o, sembol dilinin imkânlarını kullanarak egemen gücü eleştirir. Elinizdeki bu kitap,
Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinden hareketle Tatar Türkleri'nin kaybolmaya yüz tutan gelenek-göreneklerini, Rusça
karsısında ikinci dil konumuna düsen Tatar Türkçesi'nin durumunu, cephe gerisinde Tatar kadınının toplumsal ve iktisadi
hayata yaptığı katkıyı ve Tatar toplumunu var eden maddi ve manevî değerleri siz kıymetli okuyucularla buluşturmayı
hedeflemektedir.
Emirhan Yeniki, Modern Tatar edebiyatında özyaşam öyküsel unsurlarla hikâye kurgulama geleneğini başlatan yazarlar
arasında ismi ilk akla gelenlerdendir. 1960'lı yılların ortalarında Tatar edebiyatında günlük, deneme ve politik yazılarda
başlayan özyaşam öyküsel anlatım, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinde okuyucuyla buluşur. İkinci Dünya Savası yıllarında
yazdığı hikâyelerle geniş kitleler tarafından tanınmaya başlayan yazar, hikâye kişilerini genellikle yakın çevresinden seçer.
"Yazdıklarım, gece yapılan ibadet gibi saf, temiz ve gerçektir." diyen yazarın hikâyelerinde genelde Tatar Türkleri'nin
yaşadıklarından, özelde ise kendi tanıklığından izler bulmak mümkündür. Hikâyelerinde mekânı algısal, zamanı ise
psikolojik boyutlarıyla değerlendiren Emirhan Yeniki, ‘ben' diliyle hikâyelerini kurgular. Sovyet Dönemi'nde kalem tutmaya
korkan pek çok çağdaşının aksine o, sembol dilinin imkânlarını kullanarak egemen gücü eleştirir. Elinizdeki bu kitap,
Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinden hareketle Tatar Türkleri'nin kaybolmaya yüz tutan gelenek-göreneklerini, Rusça
karsısında ikinci dil konumuna düsen Tatar Türkçesi'nin durumunu, cephe gerisinde Tatar kadınının toplumsal ve iktisadi
hayata yaptığı katkıyı ve Tatar toplumunu var eden maddi ve manevî değerleri siz kıymetli okuyucularla buluşturmayı
hedeflemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.