9786258123555
812167
https://www.hesapli24.com/etika-1
Etika
13.00
Türkiye'de düşünce çevrelerinin Spinoza ile tanışıklığı –ne mutlu ki– erken yıllara rastlar.
Spinoza'nın Avrupa'da yeniden keşfedildiği yıllardan önce, henüz 1945'te, Etika'nın tam metin
çevirisi Hilmi Ziya Ülken tarafından yapılır. Bu girişim, Spinoza'nın felsefesini anlamaya yönelik
kararlı adımlardan ilkidir ve Spinoza etkisi o gün bugündür neşesini ve canlılığını sürdürmektedir.
Ülken, Etika'ya yazdığı önsözde felsefe tarihinde son derece özgün bir isimle karşı karşıya
olduğumuzu belirtir. Varlıkları sonsuzluğun bakışı altında özgürce tanımayı bize teklif eden birinin
felsefesini herhangi bir şekilde yorumlamak mümkün mü? Belki Etika'nın beş bölümü bir dramın
beş perdesine benzetilebilir. İlk iki bölümde geometrik bir sırayla kavramlar tanımlanır, düzenlenir
ve birbirleriyle ilişkileri gösterilerek, klasik felsefenin temel akıl yürütmeleriyle perde açılır: Tanrı,
insan, tabiat, ruh ve beden... (Önermelerden sonra gelen notlar, kanıtlama ve açıklamalarla
düşünceler pekiştirilir). Üçüncü bölümde –muhtemelen Spinoza'yı günümüze ulaştıran ve Etika'yı
başucu bir kitap kılan– “Duyguların Tanımlanışı” bölümüne geçilir. Sevinç, keder, kin, gurur, alay,
hor görme, haset dolu insanlar, yüce gönüllülük, arzu ve hazlar vb. birçok iyi ve kötü duygu
arasında yaşadığımız dünyanın hakiki özü betimlenir. Dördüncü ve beşinci bölümler, insanı güçsüz
kılan edilgin (pasif) kılan duygulanışlar (passion), sonsuz akıl ve özgürlük üzerinedir.
Etika, özetle, tüm güçlükler ve ruhsal dalgalanışlar (kararsızlıklar) arasında yürüdüğümüz yolun ne
kadar zahmetli olduğunu defalarca hatırlatır fakat yalnızca aklın rehberliğinde erdeme
ulaşabileceğimizi de bize öğütler.
Gözden geçirilmiş 13 basımını sunduğumuz Etika'nın bu ilk çevirisi, Spinoza'nın hiç tükenmeyen
neşesine ortak olma çağrısıdır.
Türkiye'de düşünce çevrelerinin Spinoza ile tanışıklığı –ne mutlu ki– erken yıllara rastlar.
Spinoza'nın Avrupa'da yeniden keşfedildiği yıllardan önce, henüz 1945'te, Etika'nın tam metin
çevirisi Hilmi Ziya Ülken tarafından yapılır. Bu girişim, Spinoza'nın felsefesini anlamaya yönelik
kararlı adımlardan ilkidir ve Spinoza etkisi o gün bugündür neşesini ve canlılığını sürdürmektedir.
Ülken, Etika'ya yazdığı önsözde felsefe tarihinde son derece özgün bir isimle karşı karşıya
olduğumuzu belirtir. Varlıkları sonsuzluğun bakışı altında özgürce tanımayı bize teklif eden birinin
felsefesini herhangi bir şekilde yorumlamak mümkün mü? Belki Etika'nın beş bölümü bir dramın
beş perdesine benzetilebilir. İlk iki bölümde geometrik bir sırayla kavramlar tanımlanır, düzenlenir
ve birbirleriyle ilişkileri gösterilerek, klasik felsefenin temel akıl yürütmeleriyle perde açılır: Tanrı,
insan, tabiat, ruh ve beden... (Önermelerden sonra gelen notlar, kanıtlama ve açıklamalarla
düşünceler pekiştirilir). Üçüncü bölümde –muhtemelen Spinoza'yı günümüze ulaştıran ve Etika'yı
başucu bir kitap kılan– “Duyguların Tanımlanışı” bölümüne geçilir. Sevinç, keder, kin, gurur, alay,
hor görme, haset dolu insanlar, yüce gönüllülük, arzu ve hazlar vb. birçok iyi ve kötü duygu
arasında yaşadığımız dünyanın hakiki özü betimlenir. Dördüncü ve beşinci bölümler, insanı güçsüz
kılan edilgin (pasif) kılan duygulanışlar (passion), sonsuz akıl ve özgürlük üzerinedir.
Etika, özetle, tüm güçlükler ve ruhsal dalgalanışlar (kararsızlıklar) arasında yürüdüğümüz yolun ne
kadar zahmetli olduğunu defalarca hatırlatır fakat yalnızca aklın rehberliğinde erdeme
ulaşabileceğimizi de bize öğütler.
Gözden geçirilmiş 13 basımını sunduğumuz Etika'nın bu ilk çevirisi, Spinoza'nın hiç tükenmeyen
neşesine ortak olma çağrısıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.