Eugene O'Neill ve Haldun Taner Oyunlarında Modern Bir Rahatsızlık

Stok Kodu:
9786253965136
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
207
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
11,78
9786253965136
852359
Eugene O'Neill ve Haldun Taner Oyunlarında Modern Bir Rahatsızlık
Eugene O'Neill ve Haldun Taner Oyunlarında Modern Bir Rahatsızlık
11.78
Eugene O'Neill ve Haldun Taner tiyatrosunu karşılaştırmalı bir bakış açısıyla incelemeyi amaçlayan bu kitap, yazarlardan seçme eserlerle rahatsızlık kavramının izini sürer. Modern bireyin yaşadığı huzursuzluk, toplumsal olan karşısında bireysel kırılmaları, sadece din temelli olmayan inanç ve inançsızlık karmaşası gibi unsurlarla görünür hale gelen rahatsızlık, oyunlarda adeta ‘tekinsiz' bir ısrarla karşımıza çıktığı için döngüselliğin lanetini de yansıtır. Seçilen oyunlardaki karakterlerin içsel yolculuğu, 20. yüzyılın ilk yarısında artık tipik hale gelmiş modern insanın çelişkilerle dolu varoluşu gibi, kaçınılmaz ve ‘uğursuz' bir çatışmaya dönüşür. Aranan huzursa ‘bilinçli' bir teslimiyette kendisini hissettirir. Mağlubiyetin getirdiği huzur aslında yorucu çatışmaların artık bir anlamının kalmadığı atalette gizlidir. Nina, Reuben, Küşat veya Yümnü gibi bir yanılsama içinde yaşamak, o yanılsamayı hayal kırıklığıyla yok etmek ve bile bile bir önceki yanılsamaya geri dönmek: bu denklem modern insanın rahatsızlığı karşısında ‘kahramanca' mücadelesini göstermez mi?
Eugene O'Neill ve Haldun Taner tiyatrosunu karşılaştırmalı bir bakış açısıyla incelemeyi amaçlayan bu kitap, yazarlardan seçme eserlerle rahatsızlık kavramının izini sürer. Modern bireyin yaşadığı huzursuzluk, toplumsal olan karşısında bireysel kırılmaları, sadece din temelli olmayan inanç ve inançsızlık karmaşası gibi unsurlarla görünür hale gelen rahatsızlık, oyunlarda adeta ‘tekinsiz' bir ısrarla karşımıza çıktığı için döngüselliğin lanetini de yansıtır. Seçilen oyunlardaki karakterlerin içsel yolculuğu, 20. yüzyılın ilk yarısında artık tipik hale gelmiş modern insanın çelişkilerle dolu varoluşu gibi, kaçınılmaz ve ‘uğursuz' bir çatışmaya dönüşür. Aranan huzursa ‘bilinçli' bir teslimiyette kendisini hissettirir. Mağlubiyetin getirdiği huzur aslında yorucu çatışmaların artık bir anlamının kalmadığı atalette gizlidir. Nina, Reuben, Küşat veya Yümnü gibi bir yanılsama içinde yaşamak, o yanılsamayı hayal kırıklığıyla yok etmek ve bile bile bir önceki yanılsamaya geri dönmek: bu denklem modern insanın rahatsızlığı karşısında ‘kahramanca' mücadelesini göstermez mi?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat