Fantastik Yazın

Stok Kodu:
9786054370498
Boyut:
140-200-0
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
11,68
9786054370498
443512
Fantastik Yazın
Fantastik Yazın
11.68
18. ve 19. yüzyıl sonrası Batı dünyasında, etkileşim bağlamında birbirlerinden bağımsız olarak düşünemeyeceğimiz siyasi, toplumsal ve bilimsel gelişmelerin doğal sonucu kuşkusuz kendisini yazın dünyasında da gösterir. Bilinen ve içselleştirilen değerlerin değişmesi beraberinde yeni anlama ve anlamlandırma sorunlarına neden olur. İnsanoğlu, büyük evren ve kendi küçük evreni arasında sıkışır, önemsizleşir. Artık trajedi yazmanın, kahramanlık öyküleri anlatmanın bir önemi kalmaz. Yazar bu ümitsizlik içerisinde fantastik anlatım yoluyla tepkisini dile getirmek, sunulan dünyayı değiştirmek ve gerçeği farklı kılma çabası içerisine girer. Fantastik yazın insan konusunda birçok yazın türünün ilgisiz kaldığı durumda yazarın iç dünyasını yansıttığı bir tür olur. Yazarların çoğu içselliklerini yansıttıkları yapıtları ile kendi doğaüstü sunumlarını yani fantasmagorie?lerini göstermeye çalışırlar. Etkililik açısından çoğunlukla da öykü biçimi yeğlenir. Doğaüstü olayları işin içine katan kurgusal anlatılar Fantastik tür içerisinde değerlendirilirler. Doğaüstü ile dünyada kabul ettiğimiz fizik yasalarının aksini söyleyen görüngüleri anlarız. Anlatı çerçevesi kuşkusuz gerçek olmalıdır. Gerçek hayatta örneğin ölmek doğal ve geri dönüşü olmayan bir sonuçtur. Ölmüş bir kişinin tekrar dirilmesi asla söz konusu olamaz. Bir yapıtın dolaysıyla fantastik sayılabilmesi bu gerçek çerçevenin korunmasına bağlıdır. Anlatıda ölü, ölü olarak kalması gerekirken diriliyorsa fantastikten söz edilebilir. Başka bir deyişle, ölülerin dirilmesinin hiçbir sıra dışılık oluşturmadığı ve normal olarak kabul edildiği yapıtlar doğal olarak fantastik sayılamazlar. Yapıtta o günkü doxa?ya uygun olaylar, varlıklar olmalı sonra bütün bunlarla zıtlık oluşturulmalıdır. Tür, öte yandan bireyin varlıksal sorunlarını; ölüm, yaşam, delilik gibi gerçek ile olan ilişkileri çerçevesinde ele alır ve işler. Varlık nedeni kişinin bizatihi kendisi, iç sorunları ile onu rahatsız eden dış sorunlar ve bilinmeyenlerdir. Ruhsal maraziliklerin birçoğunun nedeninde doxa?ya uyumsuzluk ve bireyin kendisiyle yüzleşemeyip, arınma sağlayamaması vardır. Yine, hiç kuşku yok ki bazen bildiğimiz ve algıladığımızın dışında başka şeylerin olabileceği düşüncesi de bizleri yalnızca meraklandırmaz aynı zamanda da korkutur. Yazın aracılığıyla bunların ortaya çıkarılması, çözülmesi ve aşılması türün amacıdır. Tür iç sıkıntılarına karşı içgüdüsel bir sığınma evi gibidir. İmgelem gücüyle üretilen dünya ile gerçek dünyanın karşılaşması sonucu okur gerçeği ya da kendisine sunulan gerçeğe başka bir gözle bakmaya başlar. Fantastik metinde gerçek dünya vardır. Öyle periler, vampirler, cadılar ortalarda dolanmazlar. Ancak, bu dünyada her şeyin olabilirliği söz konusudur.
18. ve 19. yüzyıl sonrası Batı dünyasında, etkileşim bağlamında birbirlerinden bağımsız olarak düşünemeyeceğimiz siyasi, toplumsal ve bilimsel gelişmelerin doğal sonucu kuşkusuz kendisini yazın dünyasında da gösterir. Bilinen ve içselleştirilen değerlerin değişmesi beraberinde yeni anlama ve anlamlandırma sorunlarına neden olur. İnsanoğlu, büyük evren ve kendi küçük evreni arasında sıkışır, önemsizleşir. Artık trajedi yazmanın, kahramanlık öyküleri anlatmanın bir önemi kalmaz. Yazar bu ümitsizlik içerisinde fantastik anlatım yoluyla tepkisini dile getirmek, sunulan dünyayı değiştirmek ve gerçeği farklı kılma çabası içerisine girer. Fantastik yazın insan konusunda birçok yazın türünün ilgisiz kaldığı durumda yazarın iç dünyasını yansıttığı bir tür olur. Yazarların çoğu içselliklerini yansıttıkları yapıtları ile kendi doğaüstü sunumlarını yani fantasmagorie?lerini göstermeye çalışırlar. Etkililik açısından çoğunlukla da öykü biçimi yeğlenir. Doğaüstü olayları işin içine katan kurgusal anlatılar Fantastik tür içerisinde değerlendirilirler. Doğaüstü ile dünyada kabul ettiğimiz fizik yasalarının aksini söyleyen görüngüleri anlarız. Anlatı çerçevesi kuşkusuz gerçek olmalıdır. Gerçek hayatta örneğin ölmek doğal ve geri dönüşü olmayan bir sonuçtur. Ölmüş bir kişinin tekrar dirilmesi asla söz konusu olamaz. Bir yapıtın dolaysıyla fantastik sayılabilmesi bu gerçek çerçevenin korunmasına bağlıdır. Anlatıda ölü, ölü olarak kalması gerekirken diriliyorsa fantastikten söz edilebilir. Başka bir deyişle, ölülerin dirilmesinin hiçbir sıra dışılık oluşturmadığı ve normal olarak kabul edildiği yapıtlar doğal olarak fantastik sayılamazlar. Yapıtta o günkü doxa?ya uygun olaylar, varlıklar olmalı sonra bütün bunlarla zıtlık oluşturulmalıdır. Tür, öte yandan bireyin varlıksal sorunlarını; ölüm, yaşam, delilik gibi gerçek ile olan ilişkileri çerçevesinde ele alır ve işler. Varlık nedeni kişinin bizatihi kendisi, iç sorunları ile onu rahatsız eden dış sorunlar ve bilinmeyenlerdir. Ruhsal maraziliklerin birçoğunun nedeninde doxa?ya uyumsuzluk ve bireyin kendisiyle yüzleşemeyip, arınma sağlayamaması vardır. Yine, hiç kuşku yok ki bazen bildiğimiz ve algıladığımızın dışında başka şeylerin olabileceği düşüncesi de bizleri yalnızca meraklandırmaz aynı zamanda da korkutur. Yazın aracılığıyla bunların ortaya çıkarılması, çözülmesi ve aşılması türün amacıdır. Tür iç sıkıntılarına karşı içgüdüsel bir sığınma evi gibidir. İmgelem gücüyle üretilen dünya ile gerçek dünyanın karşılaşması sonucu okur gerçeği ya da kendisine sunulan gerçeğe başka bir gözle bakmaya başlar. Fantastik metinde gerçek dünya vardır. Öyle periler, vampirler, cadılar ortalarda dolanmazlar. Ancak, bu dünyada her şeyin olabilirliği söz konusudur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat