Firgun

Stok Kodu:
9786257043045
Boyut:
130-195-0
Sayfa Sayısı:
124
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9,57
9786257043045
541515
Firgun
Firgun
9.57
Şiirlerimin insansı olmasına her zaman özen gösteriyorum. Çünkü kutsal kitaplar, önemli buluşlar ve en önemli resimler her zaman insan için var olmuştur. Bu sebepten şiirden insanı çıkaramazdım. Şiir yazmak susamış bir serçe kuşuna avucunuzla su içirebilme becerisidir. Ve daha ilk denemenizde başarılı olamayabilirsiniz. Yazmak, yazmak ve daima yazmak. Sonunda mutlaka olacaktır. İnsan için imkansız yoktur. Ancak pes etmek olabilir. Lakin pes etmek zaten isteksizlik sebebidir ve onun da bizim gönlümüzde yeri yoktur. O sebepledir ki, daha iyi şiirler yazmak için çıktığım bu yolculuk, nefes aldığım müddetçe devam edecek. hâlâ hasırdan yapma iki güneşlikti yüreğin kızgınlığını örten ve herkesin kokladığı tüm çiçekler siyah beyazdı cebinde taşıdığı gül kurusu hariç sadece gül kurusu kırmızıydı eskilerden elde kalan bir de dudağının izi. yüreğinin ateşi gecenin karanlığında yanıyordu ve dudaklarından güller damlıyordu ay düşmüştü maviye mavi geceye sarılmıştı ve bir gül vurmuştu kumsala kumların arasından alıp da koklanası.
Şiirlerimin insansı olmasına her zaman özen gösteriyorum. Çünkü kutsal kitaplar, önemli buluşlar ve en önemli resimler her zaman insan için var olmuştur. Bu sebepten şiirden insanı çıkaramazdım. Şiir yazmak susamış bir serçe kuşuna avucunuzla su içirebilme becerisidir. Ve daha ilk denemenizde başarılı olamayabilirsiniz. Yazmak, yazmak ve daima yazmak. Sonunda mutlaka olacaktır. İnsan için imkansız yoktur. Ancak pes etmek olabilir. Lakin pes etmek zaten isteksizlik sebebidir ve onun da bizim gönlümüzde yeri yoktur. O sebepledir ki, daha iyi şiirler yazmak için çıktığım bu yolculuk, nefes aldığım müddetçe devam edecek. hâlâ hasırdan yapma iki güneşlikti yüreğin kızgınlığını örten ve herkesin kokladığı tüm çiçekler siyah beyazdı cebinde taşıdığı gül kurusu hariç sadece gül kurusu kırmızıydı eskilerden elde kalan bir de dudağının izi. yüreğinin ateşi gecenin karanlığında yanıyordu ve dudaklarından güller damlıyordu ay düşmüştü maviye mavi geceye sarılmıştı ve bir gül vurmuştu kumsala kumların arasından alıp da koklanası.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat