9789944989800
381551
https://www.hesapli24.com/forum-mu-yapsak-yoksa-devrim-mi
Forum mu Yapsak Yoksa Devrim mi?
10.24
"Sollamalar-2" solun hafızlarda taşınan kaydı tutulmayan tarihinden bir kesiti kayıt altına alma çabasının ikinci ürünü. İlk kitap yaklaşık iki yıl önce "sollamalar" adıyla yayınlanmış, solcuların başından geçmiş daha çok komik ve traji-komik diye nitelendirilebilecek gerçek olayları içeriyordu. Türkiye siyasal tarihin en örselenmiş, en fazla acıya, baskıya maruz kalmış kesimi solcular olduğu konusunda çoğunluk hemfikir. Bu yüzden solun tarihine ve sola dair bir şey anlatmaya başladığımızda ilk akla gelenler acı, keder, gözyaşı dolu motiflerin daha baskın olduğu olaylar oluyor. Bir bakıma bu doğal. Oysa nasıl ki hayatın kendisi sadece acıdan ibaret değilse solcuların hayatları da bütün örselenmişliğine rağmen sadece acı yüklü olaylarla sınırlı değil. Bizi bazen kahkahalara boğan bazen gülümseten en zor şartlar altında gücümüze güç katan hayatla olan bağımızı kuvvetlendiren nice yaşadıklarımız var. Acının gölgesinde kaldığı için umursanmayan, önemsenmeyen bu yaşanmışlıklar, anılar umursanmamayı, önemsenmemeyi hak etmiyor. Çünkü bu tip yaşam hikayeleriyle solun resminin donuk bakışlı, çatık kaşlı, soğuk nevaleler olarak çizilemeyeceğini; solun bir başka yüzünün, gülen bir yüzünün de olduğu ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz uğrakta solun bu yönünü daha fazla öne çıkarmak, toplumun çoğunluğunun algısında sola dair yerleşik imgeleri değiştirmek için gerekli. Bu kitapta da birinci kitapta olduğu gibi solun, solcuların çok bilinmeyen yüzünü becerebildiğim kadarıyla gözler önüne sermeye çalıştım.
"Sollamalar-2" solun hafızlarda taşınan kaydı tutulmayan tarihinden bir kesiti kayıt altına alma çabasının ikinci ürünü. İlk kitap yaklaşık iki yıl önce "sollamalar" adıyla yayınlanmış, solcuların başından geçmiş daha çok komik ve traji-komik diye nitelendirilebilecek gerçek olayları içeriyordu. Türkiye siyasal tarihin en örselenmiş, en fazla acıya, baskıya maruz kalmış kesimi solcular olduğu konusunda çoğunluk hemfikir. Bu yüzden solun tarihine ve sola dair bir şey anlatmaya başladığımızda ilk akla gelenler acı, keder, gözyaşı dolu motiflerin daha baskın olduğu olaylar oluyor. Bir bakıma bu doğal. Oysa nasıl ki hayatın kendisi sadece acıdan ibaret değilse solcuların hayatları da bütün örselenmişliğine rağmen sadece acı yüklü olaylarla sınırlı değil. Bizi bazen kahkahalara boğan bazen gülümseten en zor şartlar altında gücümüze güç katan hayatla olan bağımızı kuvvetlendiren nice yaşadıklarımız var. Acının gölgesinde kaldığı için umursanmayan, önemsenmeyen bu yaşanmışlıklar, anılar umursanmamayı, önemsenmemeyi hak etmiyor. Çünkü bu tip yaşam hikayeleriyle solun resminin donuk bakışlı, çatık kaşlı, soğuk nevaleler olarak çizilemeyeceğini; solun bir başka yüzünün, gülen bir yüzünün de olduğu ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz uğrakta solun bu yönünü daha fazla öne çıkarmak, toplumun çoğunluğunun algısında sola dair yerleşik imgeleri değiştirmek için gerekli. Bu kitapta da birinci kitapta olduğu gibi solun, solcuların çok bilinmeyen yüzünü becerebildiğim kadarıyla gözler önüne sermeye çalıştım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.