Geleceğin Tarihleri;Ada Lovelace, Tom Paine Ve Paris Komünü Bize Dijital Teknoloji Hakkında Ne Öğretebilir? Ada Lovelace, Tom Paine Ve Paris Komünü Bize Dijital Teknoloji Hakkında Ne Öğretebilir?
Aynı zamanda çok iyi bir yazar olan hukukçu Lizzie O'Shea'ye göre, teknolojiyi anlamanın anahtarı gelecekte değil geçmişte. Geleceğin Tarihleri bunu savunuyor ve bizi dijital çağın pratik ve devrimci olanaklarını keşfetmeye davet ediyor: İnternet bugün teknoloji devleri tarafından hangi amaçlarla kullanılıyor? Sanal âlemin bizi gözetlemesi, hakkımızda veri toplaması ve bu verilerle yalnızca pazarlamacılığın değil, devletlerin denetim tekniklerinin de geliştirilmesi karşısında ne yapabiliriz? Daha da önemlisi, sürekli gelişen dijital teknolojiyi kamu yararına kullanmak mümkün mü, nasıl? O'Shea yeniliğin kaynağında kapitalist hayal tacirlerinin aksine, yalnızca bireysel çıkarları görmüyor; kâr hırsından uzak kolektif çabaların dijital alanın ortaya çıkışında oynadığı rolü de hatırlatıyor. Günümüzün teknoloji CEO'larının ufuksuzluğa ve bayat bir ütopyacılığa saplanmış toplum tasavvurları yerine Paris Komünü'nün bize internet etiği hakkında neler söyleyebileceğini soruyor. Dijital alanı demokratikleştirmek için Karl Marx'ın yanı sıra Thomas Paine ile Frantz Fanon'un devrimci çalışmalarında ilham kaynakları buluyor. Teknoloji sermayedarlarının “kendi suretlerinde yaratmak” istedikleri internet dünyasının karşısına potansiyel özgürlük olanaklarını çıkarıyor. Kısacası Geleceğin Tarihleri, olduğu gibi kabul etmeye meyilli olduğumuz bu dünya karşısında, bizi düşünmeye ve başka bir gelecek kurmaya çağırıyor. YAZAR HAKKINDA: Lizzie O'Shea avukat, yazar ve televizyoncu. Avustralya'da insan hakları ve toplumsal adaleti ileriye taşıyan pek çok davada çalışmıştır. Hukuk, dijital teknoloji, şirketlerin sorumlulukları ve insan haklarıyla ilgili konuşmak üzere ulusal televizyon programlarına düzenli olarak konuk olmakta ve yazıları New York Times, Guardian ve Sydney Morning Herald'da yayımlanmaktadır.
Aynı zamanda çok iyi bir yazar olan hukukçu Lizzie O'Shea'ye göre, teknolojiyi anlamanın anahtarı gelecekte değil geçmişte. Geleceğin Tarihleri bunu savunuyor ve bizi dijital çağın pratik ve devrimci olanaklarını keşfetmeye davet ediyor: İnternet bugün teknoloji devleri tarafından hangi amaçlarla kullanılıyor? Sanal âlemin bizi gözetlemesi, hakkımızda veri toplaması ve bu verilerle yalnızca pazarlamacılığın değil, devletlerin denetim tekniklerinin de geliştirilmesi karşısında ne yapabiliriz? Daha da önemlisi, sürekli gelişen dijital teknolojiyi kamu yararına kullanmak mümkün mü, nasıl? O'Shea yeniliğin kaynağında kapitalist hayal tacirlerinin aksine, yalnızca bireysel çıkarları görmüyor; kâr hırsından uzak kolektif çabaların dijital alanın ortaya çıkışında oynadığı rolü de hatırlatıyor. Günümüzün teknoloji CEO'larının ufuksuzluğa ve bayat bir ütopyacılığa saplanmış toplum tasavvurları yerine Paris Komünü'nün bize internet etiği hakkında neler söyleyebileceğini soruyor. Dijital alanı demokratikleştirmek için Karl Marx'ın yanı sıra Thomas Paine ile Frantz Fanon'un devrimci çalışmalarında ilham kaynakları buluyor. Teknoloji sermayedarlarının “kendi suretlerinde yaratmak” istedikleri internet dünyasının karşısına potansiyel özgürlük olanaklarını çıkarıyor. Kısacası Geleceğin Tarihleri, olduğu gibi kabul etmeye meyilli olduğumuz bu dünya karşısında, bizi düşünmeye ve başka bir gelecek kurmaya çağırıyor. YAZAR HAKKINDA: Lizzie O'Shea avukat, yazar ve televizyoncu. Avustralya'da insan hakları ve toplumsal adaleti ileriye taşıyan pek çok davada çalışmıştır. Hukuk, dijital teknoloji, şirketlerin sorumlulukları ve insan haklarıyla ilgili konuşmak üzere ulusal televizyon programlarına düzenli olarak konuk olmakta ve yazıları New York Times, Guardian ve Sydney Morning Herald'da yayımlanmaktadır.