9786257854061
559056
https://www.hesapli24.com/gen-otesi-insan-sonrasi-epigenetik-felsefesine-giris
Gen Ötesi - İnsan Sonrası; Epigenetik Felsefesine Giriş Epigenetik Felsefesine Giriş
13.62
20 yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, somut meyvelerini ise 21 yüzyıldan itibaren vermeye başlayan
"epigenetic paradigma", 20 yüzyıla neredeyse baştan sona hâkim olan "genetik paradigma"yı
sorgulamakta, onun sınırlarını, eksiklerini, içerdiği sorunları ve çelişkileri gösterirken onu da kapsayan
daha bütünleyici bir çerçeve sunmaktadır.
Epigenetik, genetiğin bir kısmını aynıyla devralma, bir kısmına itiraz etme, bir kısmını ise tashih edip
tamamlama iddiasındadır. Giderek ivme kazanan bu dönüşüm, felsefe-bilimde farklı bir "doğa" ve daha
özelde "insan doğası" tasarımı da teklif etmektedir. Modern fizikte yaşanan devrime nispetle çok daha
sıkıştırılmış bir zamanda gerçekleştiği anlaşılan bu dönüşümün, bir disiplin olarak biyolojinin yapısal
farklarını vurgulamanın ötesinde ne gibi felsefi anlamlar barındırmakta olduğu bu çalışmanın ele aldığı
konular arasındadır.
Özellikle çevreyle etkileşimin kritik rolüne yaptığı vurguyla epigenetik, gen ve genetik merkezli
biyolojiyi, paradigma içi revizyonlardan öte köklü bir dönüşüme zorlamakta; kültür/çevre etkisini hesaba
katan; "gelişim" olgusunu ve "etkileşim ağları"nı merkeze alan; indirgemeciliği "karmaşıklık",
"beliriverme" ve "çoklu-gerçeklenebilirlik" benzeri fenomenlerden hareketle açıklamaya çalışan daha
bütünlemeci bir biyoloji tasarımı önermektedir.
***
Ketebe Yayınları, epigenetik konusunda Türkçedeki bu ilk telif eseri yayımlamakla hususen biyoloji
felsefesine yaptığı katkı dolayısıyla kıvanç duymaktadır.
20 yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, somut meyvelerini ise 21 yüzyıldan itibaren vermeye başlayan
"epigenetic paradigma", 20 yüzyıla neredeyse baştan sona hâkim olan "genetik paradigma"yı
sorgulamakta, onun sınırlarını, eksiklerini, içerdiği sorunları ve çelişkileri gösterirken onu da kapsayan
daha bütünleyici bir çerçeve sunmaktadır.
Epigenetik, genetiğin bir kısmını aynıyla devralma, bir kısmına itiraz etme, bir kısmını ise tashih edip
tamamlama iddiasındadır. Giderek ivme kazanan bu dönüşüm, felsefe-bilimde farklı bir "doğa" ve daha
özelde "insan doğası" tasarımı da teklif etmektedir. Modern fizikte yaşanan devrime nispetle çok daha
sıkıştırılmış bir zamanda gerçekleştiği anlaşılan bu dönüşümün, bir disiplin olarak biyolojinin yapısal
farklarını vurgulamanın ötesinde ne gibi felsefi anlamlar barındırmakta olduğu bu çalışmanın ele aldığı
konular arasındadır.
Özellikle çevreyle etkileşimin kritik rolüne yaptığı vurguyla epigenetik, gen ve genetik merkezli
biyolojiyi, paradigma içi revizyonlardan öte köklü bir dönüşüme zorlamakta; kültür/çevre etkisini hesaba
katan; "gelişim" olgusunu ve "etkileşim ağları"nı merkeze alan; indirgemeciliği "karmaşıklık",
"beliriverme" ve "çoklu-gerçeklenebilirlik" benzeri fenomenlerden hareketle açıklamaya çalışan daha
bütünlemeci bir biyoloji tasarımı önermektedir.
***
Ketebe Yayınları, epigenetik konusunda Türkçedeki bu ilk telif eseri yayımlamakla hususen biyoloji
felsefesine yaptığı katkı dolayısıyla kıvanç duymaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.