9786057299864
765827
https://www.hesapli24.com/gozlerimde-oykuler
Gözlerimde Öyküler
9.28
Bu sesler, bu karmaşa, bu bitmeyen telaş, insana sığınak olmuş
minibüsler, metrolar, otobüs durakları... Ömrünün sonuna
doğru yol alan insanların kalan ömrü sanırken kendimi, anne
karnında kurduğum bir dünyanın kaç imtihandan geçmiş
yıkılışını gördüm. Okul sıralarına kazıdığım hayatın gerçek olan
tek şey olduğunu biliyorum artık. Bu yüzden denenmiş
hayatlarla gelmeyin bana. Ben yaşanmamış hayatları yalnızca
sularda gördüm. İnsana dair özlediğim kokuları toprak
kokusunda buldum. Bir çiğ tanesine dokununca anladım
ürpermenin ne demek olduğunu. Ölümün bile kaç renginin, kaç
türlüsünün olduğunu fark ettim. Her renkte yaşadım ölümü. En
sevinçli hallerim bile bir beyaz ölüm saklıyormuş içinde. Öfke,
kapkara bir ölümün annesiymiş. Dokunmak, eflatun rengi bir
ölümmüş anladım.
Cam kavanozundan bir çiçek alınınca, kavanozların kendini
yerlere atıp kırılışını gördüm. Kırılmanın ne demek olduğunu bir
çiçek ölünce anladım. Büyücü evlerinde yapılan törenlerde
buhur ve tılsım ne işe yarar anladım. Yaşamayı gözden çıkarınca,
yaşamanın ne olduğunu anladım. Çocukların doğum günü
merasimlerinde yaşlanmanın ne olduğunu anladım. İçinde sevgi
ve aşkın olmadığı hayatların emanetçi depolarından alınan
kiralık elbiselerden ibaret olduğunu anladım.
Bu sesler, bu karmaşa, bu bitmeyen telaş, insana sığınak olmuş
minibüsler, metrolar, otobüs durakları... Ömrünün sonuna
doğru yol alan insanların kalan ömrü sanırken kendimi, anne
karnında kurduğum bir dünyanın kaç imtihandan geçmiş
yıkılışını gördüm. Okul sıralarına kazıdığım hayatın gerçek olan
tek şey olduğunu biliyorum artık. Bu yüzden denenmiş
hayatlarla gelmeyin bana. Ben yaşanmamış hayatları yalnızca
sularda gördüm. İnsana dair özlediğim kokuları toprak
kokusunda buldum. Bir çiğ tanesine dokununca anladım
ürpermenin ne demek olduğunu. Ölümün bile kaç renginin, kaç
türlüsünün olduğunu fark ettim. Her renkte yaşadım ölümü. En
sevinçli hallerim bile bir beyaz ölüm saklıyormuş içinde. Öfke,
kapkara bir ölümün annesiymiş. Dokunmak, eflatun rengi bir
ölümmüş anladım.
Cam kavanozundan bir çiçek alınınca, kavanozların kendini
yerlere atıp kırılışını gördüm. Kırılmanın ne demek olduğunu bir
çiçek ölünce anladım. Büyücü evlerinde yapılan törenlerde
buhur ve tılsım ne işe yarar anladım. Yaşamayı gözden çıkarınca,
yaşamanın ne olduğunu anladım. Çocukların doğum günü
merasimlerinde yaşlanmanın ne olduğunu anladım. İçinde sevgi
ve aşkın olmadığı hayatların emanetçi depolarından alınan
kiralık elbiselerden ibaret olduğunu anladım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.