Harezmşahlar: Ravzatu's - Safa

Stok Kodu:
9786258431582
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-08-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
10,14
9786258431582
750742
Harezmşahlar: Ravzatu's - Safa
Harezmşahlar: Ravzatu's - Safa
10.14
Hârezmşâhlar, 1128-1156 yılları arasında hüküm süren Hârezmşâh Atsız'ın birkaç isyanı dışında Sultan Sencer'in ölümüne kadar Büyük Selçuklulara tabi olarak varlığını sürdürdüler. Sencer'in ölümü üzerine bağımsız hareket etmeye başlayan İl Arslan ve Tekiş dönemlerinde gerçekleşen fetih hareketleriyle sınırlarını genişleten Hârezmşâhlar, Selçukluların yıkılmasından sonra ortaya çıkan boşluğu doldurmaya başladılar. Sultan Alaeddin Muhammed döneminde (1200-1220) ise altın çağlarını yaşadılar. Bu dönemde devletin sınırları; merkez Hârezm olmak üzere Aral Gölü'nün kuzeyinden Umman Denizi'ne, Sirderya'dan Irak-ı Arap ve Azerbaycan'a kadar uzanmıştı. Ancak aynı yıllarda ortaya çıkan Moğol kasırgasının Hârezmşâhları vurmasıyla devlet hızlı bir çöküşe geçti. Moğollara karşı uzun yıllar mücadele eden son Hârezmşâh, Celaleddin Mengüberti'nin ölümüyle de 1231'de Hârezmşâhlar tarihe karıştı. Elinizdeki kitap, Timurlular dönemi müelliflerinden Muhammed bin Hâvendşâh bin Mahmud Mîrhând tarafından kaleme alınan Ravzatu's-Safâ'nın Hârezmşâhlar bahsinin tercümesidir. Mîrhând, Ravzatu's-Safâ'yı İslam dünyasında kendi zamanına kadar yazılmış olan tarih kitaplarının birçoğunu inceleyerek ve bunlardan istifade ederek kaleme almıştır. Sayısı elliyi bulan bu eserlerin bir kısmı günümüze ulaşmamıştır ki bu durum Ravzatu's-Safâ'yı sıradan bir eser olmaktan çıkarmakta ve Türk tarihinin en önemli kaynaklarından biri hâline getirmektedir. Ortaçağ Türk tarihinin Farsça kaleme alınmış birçok ana kaynağını dilimize kazandıran Erkan Göksu'nun nefis Türkçesi ve notlarıyla hazırlanan Hârezmşâhlar, hem tarihçiler hem de konuyla ilgilenenler için oldukça önemli olan bir çalışma. Eser, Hârezmşâhların ortaya çıkışını, Selçuklular ve diğer devletlerle olan ilişkilerini, neredeyse kuruluşlarından itibaren kesintisiz süren siyasi hareketliliği, savaşları, askerî manevraları ve stratejileri, evlilikleri, eğlenceleri, hükümdarların niteliklerini ve bölgenin kendine has özelliklerini, nihayet devletin sonunu tüm detaylarıyla ve eşsiz bir üslupla ortaya koyuyor.
Hârezmşâhlar, 1128-1156 yılları arasında hüküm süren Hârezmşâh Atsız'ın birkaç isyanı dışında Sultan Sencer'in ölümüne kadar Büyük Selçuklulara tabi olarak varlığını sürdürdüler. Sencer'in ölümü üzerine bağımsız hareket etmeye başlayan İl Arslan ve Tekiş dönemlerinde gerçekleşen fetih hareketleriyle sınırlarını genişleten Hârezmşâhlar, Selçukluların yıkılmasından sonra ortaya çıkan boşluğu doldurmaya başladılar. Sultan Alaeddin Muhammed döneminde (1200-1220) ise altın çağlarını yaşadılar. Bu dönemde devletin sınırları; merkez Hârezm olmak üzere Aral Gölü'nün kuzeyinden Umman Denizi'ne, Sirderya'dan Irak-ı Arap ve Azerbaycan'a kadar uzanmıştı. Ancak aynı yıllarda ortaya çıkan Moğol kasırgasının Hârezmşâhları vurmasıyla devlet hızlı bir çöküşe geçti. Moğollara karşı uzun yıllar mücadele eden son Hârezmşâh, Celaleddin Mengüberti'nin ölümüyle de 1231'de Hârezmşâhlar tarihe karıştı. Elinizdeki kitap, Timurlular dönemi müelliflerinden Muhammed bin Hâvendşâh bin Mahmud Mîrhând tarafından kaleme alınan Ravzatu's-Safâ'nın Hârezmşâhlar bahsinin tercümesidir. Mîrhând, Ravzatu's-Safâ'yı İslam dünyasında kendi zamanına kadar yazılmış olan tarih kitaplarının birçoğunu inceleyerek ve bunlardan istifade ederek kaleme almıştır. Sayısı elliyi bulan bu eserlerin bir kısmı günümüze ulaşmamıştır ki bu durum Ravzatu's-Safâ'yı sıradan bir eser olmaktan çıkarmakta ve Türk tarihinin en önemli kaynaklarından biri hâline getirmektedir. Ortaçağ Türk tarihinin Farsça kaleme alınmış birçok ana kaynağını dilimize kazandıran Erkan Göksu'nun nefis Türkçesi ve notlarıyla hazırlanan Hârezmşâhlar, hem tarihçiler hem de konuyla ilgilenenler için oldukça önemli olan bir çalışma. Eser, Hârezmşâhların ortaya çıkışını, Selçuklular ve diğer devletlerle olan ilişkilerini, neredeyse kuruluşlarından itibaren kesintisiz süren siyasi hareketliliği, savaşları, askerî manevraları ve stratejileri, evlilikleri, eğlenceleri, hükümdarların niteliklerini ve bölgenin kendine has özelliklerini, nihayet devletin sonunu tüm detaylarıyla ve eşsiz bir üslupla ortaya koyuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat