Hitler'in Sığınağında Son Günleri; Bir Çocuk Askerin Tanıklığında Führer'in Son Günleri

Stok Kodu:
9789944326476
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
18,12
9789944326476
795592
Hitler'in Sığınağında Son Günleri; Bir Çocuk Askerin Tanıklığında Führer'in Son Günleri
Hitler'in Sığınağında Son Günleri; Bir Çocuk Askerin Tanıklığında Führer'in Son Günleri
18.12
Hitler'in Berlini'nin son on gününde, otuz bin Alman çocuk asker düşman saldırısına karşı Hitler'in savunmasını üstlenmiştir. Kitabın yazarı Armin Lehmann bu çocuk askerlerden birirdir. Hitler'i korumakla görevlendirilmiş diğer tüm gençler gibi o da lideri için canını siper etme konusunda isteklidir. Ancak o kan gölüne dönen Berlin'de kapı önünde can veren askerlerden biri olmamıştır. Bunun yerine Alman Yüksek Komuta Kademesinin sığınak kompleksinde hizmet vermek için seçilmiştir. O, Bormann, Himmler, Göbbels ve tabii ki Führer'in kendisinin yanı başında olarak bir ideolojinin çöküşüne tanıklık edecektir. Hitler dostça bir şekilde Lehmann'ın yanağına dokunduğu zaman, on altı yaşındaki çocuk asker, tarihteki özel bir yaşam kesitinin içinde olduğunun farkındaydı. Kitap Nazi Kıyametinin büyüleyici bir şekilde gözler önüne serilmesidir. O yaşlarda, karşılıksız sevgi hakkında hiçbir şey duymamıştım. Önderim bana öldürmemi emrediyordu. Savaş bütün uluslar için meşrulaştırılmış bir olaydı. İktidarın sorgulanmasına asla izin verilmiyor, daima anne-babaya, öğretmene, devlete itaat etmek öğretiliyorsa insan ne hale gelir? Gerçek yüzünü gizlemiş birinin hayranı, delirmiş bir soykırımcının hayranı, Adolf Hitler'in hayranı olmaktan başka? Bir zamanların idolü bize üstün bir ırka ait olduğumuzu öğretti. Bizi aldattı. Ne olursa olsun hala yarışı umursamayan üstün nitelikli insanlar var. Onları nerede bulabiliriz? Dünyanın her yerinde İnsanların birbirlerini umursadıkları, hayata saygının, fiziksel ve ruhsal sağlığın her şeyden üstün tutulduğu yerlerde. Tarihin bize öğrettiği üzere mutlak güç çoğunlukla düzensizliğin asıl sebebidir. Ama Hitler'in durumu bunun çok ötesine gitti. Onun sayısız birey üzerindeki mutlak hakimiyeti milyonlarca insanın hayatını yok eden bir yeryüzü cehennemi yarattı. Öldüğü güne kadar Adolf Hitler'e olan inancımı yitirmedim. Ancak başına bir silah dayayıp beynini dağıttıktan sonra, onun, ölümüne savaşmalarını emrettiği Alman halkını terk etmiş olduğunu idrak edebildim. Bir kez bile onun Nazi Partisi'nin delice inançlarına bağlılığımı sorgulamadım. Hatta sığınağın dışında Müttefikler'in kurşunlarının arasında kaldığımda ve onun bin yıllık Reich'ı gözlerimin önünde çökerken bile bir kez olsun biz Almanlar'ın haklı ve düşmanlarımızın haksız olduğundan hiç kuşku duymadım. Ansızın her şeyi fark ettim. İnancım Hitler'in intiharından sonra çöktü. Hayatta kalma içgüdüm yeniden canlandı.
Hitler'in Berlini'nin son on gününde, otuz bin Alman çocuk asker düşman saldırısına karşı Hitler'in savunmasını üstlenmiştir. Kitabın yazarı Armin Lehmann bu çocuk askerlerden birirdir. Hitler'i korumakla görevlendirilmiş diğer tüm gençler gibi o da lideri için canını siper etme konusunda isteklidir. Ancak o kan gölüne dönen Berlin'de kapı önünde can veren askerlerden biri olmamıştır. Bunun yerine Alman Yüksek Komuta Kademesinin sığınak kompleksinde hizmet vermek için seçilmiştir. O, Bormann, Himmler, Göbbels ve tabii ki Führer'in kendisinin yanı başında olarak bir ideolojinin çöküşüne tanıklık edecektir. Hitler dostça bir şekilde Lehmann'ın yanağına dokunduğu zaman, on altı yaşındaki çocuk asker, tarihteki özel bir yaşam kesitinin içinde olduğunun farkındaydı. Kitap Nazi Kıyametinin büyüleyici bir şekilde gözler önüne serilmesidir. O yaşlarda, karşılıksız sevgi hakkında hiçbir şey duymamıştım. Önderim bana öldürmemi emrediyordu. Savaş bütün uluslar için meşrulaştırılmış bir olaydı. İktidarın sorgulanmasına asla izin verilmiyor, daima anne-babaya, öğretmene, devlete itaat etmek öğretiliyorsa insan ne hale gelir? Gerçek yüzünü gizlemiş birinin hayranı, delirmiş bir soykırımcının hayranı, Adolf Hitler'in hayranı olmaktan başka? Bir zamanların idolü bize üstün bir ırka ait olduğumuzu öğretti. Bizi aldattı. Ne olursa olsun hala yarışı umursamayan üstün nitelikli insanlar var. Onları nerede bulabiliriz? Dünyanın her yerinde İnsanların birbirlerini umursadıkları, hayata saygının, fiziksel ve ruhsal sağlığın her şeyden üstün tutulduğu yerlerde. Tarihin bize öğrettiği üzere mutlak güç çoğunlukla düzensizliğin asıl sebebidir. Ama Hitler'in durumu bunun çok ötesine gitti. Onun sayısız birey üzerindeki mutlak hakimiyeti milyonlarca insanın hayatını yok eden bir yeryüzü cehennemi yarattı. Öldüğü güne kadar Adolf Hitler'e olan inancımı yitirmedim. Ancak başına bir silah dayayıp beynini dağıttıktan sonra, onun, ölümüne savaşmalarını emrettiği Alman halkını terk etmiş olduğunu idrak edebildim. Bir kez bile onun Nazi Partisi'nin delice inançlarına bağlılığımı sorgulamadım. Hatta sığınağın dışında Müttefikler'in kurşunlarının arasında kaldığımda ve onun bin yıllık Reich'ı gözlerimin önünde çökerken bile bir kez olsun biz Almanlar'ın haklı ve düşmanlarımızın haksız olduğundan hiç kuşku duymadım. Ansızın her şeyi fark ettim. İnancım Hitler'in intiharından sonra çöktü. Hayatta kalma içgüdüm yeniden canlandı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat