9786052023785
578604
https://www.hesapli24.com/ibn-sinada-bilimsel-yonteme-giris-konu-ilke-ve-mesele
İbn Sina'da Bilimsel Yönteme Giriş; Konu İlke ve Mesele Konu İlke ve Mesele
13.99
Felsefe tarihinin en etkili simalarından biri olan Aristoteles, sistemindeki tüm bilimleri en temelde üç sacayağı üzerinde temellendirmektedir: konu, ilke ve mesele. Bir bütünlük içerisinde ilk kez Aristoteles tarafından vazedilmiş olan bu üç kavram, genel olarak bir bilimin araştırma sahasını ve bu araştırma sırasında dayanması gereken esasları belirlemektedir. Böylece bilimlerin birbirinden ayrılması ve her bilimin var olanların bir kısmını incelemesi mümkün olmakta, ayrıca bir filozofun ontolojisi ile bilimler tasavvuru arasındaki bağ da açığa çıkmaktadır. İşte İbn Sînâ, Aristoteles'in oldukça kısa ve özlü bir biçimde vazettiği, Yeni-Platoncu şarihlerin ve nihayet Fârâbî'nin belirli bir seviyeye getirdiği bu sistemi, büyük bir ustalıkla yoğurarak ve yer yer ekleme ve çıkarmalar yaparak teorik ve pratik tüm felsefî bilimlere tatbik etmiştir. Bu anlamda söz konusu üç kavram, sadece felsefî disiplinlerin değil, şer‘î ilimlerin de kayıtsız kalmadığı veya kalamadığı bir bütünlük arz etmektedir. Öyle ki müteahhir dönem İslâm düşüncesinde bu üçüyle temellendirilmemiş bilgiler topluluğu ilim veya bilim olarak da anılmamış, tefsirden hadise, tarihten dil ilimlerine kadar her bir ilmin konu, ilke ve meseleleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla bu üç kavram, adeta ilmî bir faaliyetin ölçüsü olarak kabul edilmiştir.
Elinizdeki eser ağırlıklı olarak İbn Sînâ'nın Burhân Kitabı merkezinde söz konusu üç kavramı incelemekte, klasik felsefede bilimlerin metodolojisine dair bir resim sunmaya çalışmaktadır.
Felsefe tarihinin en etkili simalarından biri olan Aristoteles, sistemindeki tüm bilimleri en temelde üç sacayağı üzerinde temellendirmektedir: konu, ilke ve mesele. Bir bütünlük içerisinde ilk kez Aristoteles tarafından vazedilmiş olan bu üç kavram, genel olarak bir bilimin araştırma sahasını ve bu araştırma sırasında dayanması gereken esasları belirlemektedir. Böylece bilimlerin birbirinden ayrılması ve her bilimin var olanların bir kısmını incelemesi mümkün olmakta, ayrıca bir filozofun ontolojisi ile bilimler tasavvuru arasındaki bağ da açığa çıkmaktadır. İşte İbn Sînâ, Aristoteles'in oldukça kısa ve özlü bir biçimde vazettiği, Yeni-Platoncu şarihlerin ve nihayet Fârâbî'nin belirli bir seviyeye getirdiği bu sistemi, büyük bir ustalıkla yoğurarak ve yer yer ekleme ve çıkarmalar yaparak teorik ve pratik tüm felsefî bilimlere tatbik etmiştir. Bu anlamda söz konusu üç kavram, sadece felsefî disiplinlerin değil, şer‘î ilimlerin de kayıtsız kalmadığı veya kalamadığı bir bütünlük arz etmektedir. Öyle ki müteahhir dönem İslâm düşüncesinde bu üçüyle temellendirilmemiş bilgiler topluluğu ilim veya bilim olarak da anılmamış, tefsirden hadise, tarihten dil ilimlerine kadar her bir ilmin konu, ilke ve meseleleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla bu üç kavram, adeta ilmî bir faaliyetin ölçüsü olarak kabul edilmiştir.
Elinizdeki eser ağırlıklı olarak İbn Sînâ'nın Burhân Kitabı merkezinde söz konusu üç kavramı incelemekte, klasik felsefede bilimlerin metodolojisine dair bir resim sunmaya çalışmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.