9786053007319
543812
https://www.hesapli24.com/idari-yargida-hakkaniyete-uygun-yargilanma-ilkesi
İdari Yargıda Hakkaniyete Uygun Yargılanma İlkesi
12.87
2. Dünya Savaşındaki ağır insan hakları ihlallerinden sonra bütün dünya insan haklarının önemini kavramış ve bu haklara verilen değer de her geçen gün arta gelmiştir. Özellikle bu haklardan adil yargılanma hakkı, üzerinde durulması gereken, çok daha özel bir öneme sahiptir. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların orantısal anlamda en büyük yekununu adil yargılanma hakkının ihlali iddiaları ile yapılan başvurular oluşturmaktadır. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından ülkemiz hakkında verilen ihlal kararlarının çoğunluğunu, anılan hakkın ihlal edildiğine ilişkin kararlar oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında adil yargılanma hakkı üzerine odaklanmanın gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Adil yargılanma hakkının bütün unsurlarıyla birlikte hakkıyla ele alınması bir yüksek lisans tezinin hacmini aşacağından, bu çalışmada, bu hakkın çok önemli bir alt ilkesi olan hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ele alınmaktadır. Ancak burada durulmayarak ve daha da özele inilerek, bu ilke, idari yargı anlamında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Danıştay içtihatları ve Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurular üzerine verdiği kararlar ışığında incelenmektedir. Bu sayede idari yargıda hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ile ilgili toplu bilgiler sunulması amaçlanmaktadır. Bu yapılırken, konuya ilişkin doktrindeki bilgiler bir araya getirilmeye ve anılan mahkemelerin konuya ilişkin bakış açısı, söz konusu mahkemelerin içtihatlarından yola çıkılarak, ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Dahası idari yargı uygulamasında ve mevzuatında hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ile ilgili sorunlu alanlar tespit edilmektedir.
Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalında yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış ve 17.09.2018 tarihinde yapılan tez savunma sınavında savunularak başarılı bulunmuştur. Bu çalışma, kollektif bir emeğin ürünüdür.
2. Dünya Savaşındaki ağır insan hakları ihlallerinden sonra bütün dünya insan haklarının önemini kavramış ve bu haklara verilen değer de her geçen gün arta gelmiştir. Özellikle bu haklardan adil yargılanma hakkı, üzerinde durulması gereken, çok daha özel bir öneme sahiptir. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların orantısal anlamda en büyük yekununu adil yargılanma hakkının ihlali iddiaları ile yapılan başvurular oluşturmaktadır. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından ülkemiz hakkında verilen ihlal kararlarının çoğunluğunu, anılan hakkın ihlal edildiğine ilişkin kararlar oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında adil yargılanma hakkı üzerine odaklanmanın gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Adil yargılanma hakkının bütün unsurlarıyla birlikte hakkıyla ele alınması bir yüksek lisans tezinin hacmini aşacağından, bu çalışmada, bu hakkın çok önemli bir alt ilkesi olan hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ele alınmaktadır. Ancak burada durulmayarak ve daha da özele inilerek, bu ilke, idari yargı anlamında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Danıştay içtihatları ve Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurular üzerine verdiği kararlar ışığında incelenmektedir. Bu sayede idari yargıda hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ile ilgili toplu bilgiler sunulması amaçlanmaktadır. Bu yapılırken, konuya ilişkin doktrindeki bilgiler bir araya getirilmeye ve anılan mahkemelerin konuya ilişkin bakış açısı, söz konusu mahkemelerin içtihatlarından yola çıkılarak, ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Dahası idari yargı uygulamasında ve mevzuatında hakkaniyete uygun yargılanma ilkesi ile ilgili sorunlu alanlar tespit edilmektedir.
Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalında yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış ve 17.09.2018 tarihinde yapılan tez savunma sınavında savunularak başarılı bulunmuştur. Bu çalışma, kollektif bir emeğin ürünüdür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.