İki Yakalı Şehir "Çan"

Stok Kodu:
9786054031634
Boyut:
16-23-0
Sayfa Sayısı:
181
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-05-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
8,00
9786054031634
402517
İki Yakalı Şehir "Çan"
İki Yakalı Şehir "Çan"
8.00
ÖNSÖZ Sakini olarak vardım yamacına sevdiğimin O kızdı Ben sakinleştirdim Ben yazdım O sakinleştirdi Oturduk iki yakasına Kocabaş'ın Seyre daldık birbirimizi Kocabaş Çayı'nın eski adı Granikos'tur. Yaklaşık 80 metre uzunluğunda olan Granikos,Çan'ın güneyindeki Türkmen Deresi'nden doğar.Çan ve Biga topraklarını sulayarak Karabiga'da denize kavuşur.Bazı kaynaklarda adı Biga Çayı ve Barenos Çayı diye de geçmektedir. Çan'ın uzun boylu ,bu bereketli çocuğu ,Çan yerleşim merkezini de ikiye bölerek önümüzden sessizce geçiyor.İçinden geçenleri bilen yok.Yaş'ını bilen yok.Yaşı'nı silen yok. Bir yanı Karşıyaka, bir yanı Çarşı. İki yaka karşı karşı. Tabi bu karşılık, kargaşa anlamında değil. Muhaliflik anlamında hiç değil. İki aşığın seyre dalması gibi birbirini. Hem sonra ikisi de aynı suya döküyor içini. Sırdaşları Kocabaş. Ayakları suya eren bu aşıkların, nişanı üç köprüdür: Koca Köprü, Tahta Köprü, Sanayi Köprüsü Testi içindekini sızdırır. Şehirler de Velhasıl, içimiz nasılsa, Kocabaş da öyle. İki Yakalı Şehir ismi Kocabaş Çayından mülhem. Lakin bu isme karar verdikten sonra çok hoş bir gelişme oldu: Ali Küçükle sohbet halindeyiz. Ali Beyin telefonu çalıyor ve konuşmanın satır arasında Çanakkale Seramik Fabrikalarında şu kadar beyaz yakalı bukadarmavi yakalı personel var diyor muhatabına. O an kitabın ismi bir anlam daha kazanıyor. Çan, 1957 yılında kurulan bu fabrika etrafında teşekkül etmiş, büyümüş ve gelişmiş bir şehirdir. Fabrika, en önemli istihdam sahamızdır. Bu vesile ile mavi yakalı olanlar, işçi; beyaz yakalılar; memurdur tabi bu, bir tasnif değil. Hiyerarşik yapılanma da bir görev dağılımıdır. Bu huzurlu işletme, birçok şiirimize de konu olacaktır. Zira bu şehrin hafızasında erzak günleri, fabrika sirenleri, fabrika bayramları ayrı bir yere sahiptir. Tabi bu isimden mütevellit; Bu şehrin iki yakası ne zaman bir araya gelecek? gibi espriler duyar gibiyim lakin düğmesi de kıravıta da şehrin sakinlerinin elinde. Dileyen sıksın. Dileyen gevşetsin. Şehirleri, sadece yaşadığımız veya tanıklık ettiğimiz dönemle sınırlandırmak, büyük bir haksızlıktır. Süre gelen zenginlikleri, mirasları yine şehrin hafızasına kaydetmek bir mesuliyettir. Acaba yüzyıllar önce hemşerilerimiz ne yer ne içer; ne söyler ne eylerlerdi meraktan ziyade bu alanda Çanla ilgili araştırma yapılmamış olduğu için iş başa düştü. Antik çağdan itibaren çan coğrafyası ile ilgili verileri giriş bölümü de işleyeceğiz. Zira nasıl bir şehirden bahsedeceğiz? Neresini ve kimleri anlatacağız? Bunları takdim edebilmek için şehirle ilgili bazı konularda bilgi sahibi olmakta fayda var. Enerji, maddeden önce hareket eder. Yalnızca fizikte değil, sosyolojide de psikolojide de geçerlidir bu esas. Hissedilir. Anlatacağımız şey söz den evvel varmış olur muhatabımıza Sözler sadece üslubumuzu tanzim eder, estetik bağışlar. Mimarisidir duygunun Toprağımdan yoğrulduğum şehre, elimden geldiğince dilim döndüğünce vefamı ve sevdamı haykırmaktı meramım. Şahitlik ettiğim yıllara ait hatıralarımın yanında, uzun yıllar yaptığım araştırma ve gözlemleri de sunmaya çalıştım. Çanın büyük değeri rahmetli Ali Tümerin anlattıkları ve onun tuttuğu günlükleri de paylaştım. Kendisini rahmetle yad ediyorum. İÇİNDEKİLER GİRİŞ KAZA-İ ÇAN ARETLİĞİM! ÇAN DEDİMSE, DUYDUĞUM İÇİNDİR DAVETİNİ HAYDIR İNŞALLAH ER MEYDANI TELETURADA ESMER KIZLARA BAKSALAR DA SADIK SAYILIRLARDI PAZAR, PAZARTESİDİR HEM AĞLARIM HEM GİDERİM ÖRFENE KÖYLERİN ORTAK İŞLETMELERİ: KAHVEHANE VE BAKKAL HURDACI KALAYCI KAYMAK DONDURMA BOHCACI SUCU VE AYRANCI KÖY EKMEHİ CACALA ALİKOPTER AMCA PADİŞAH KİM? ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA CEPHE GERİSİNDE ZUHRE NİNE BABMI GÖRDÜM ARMUT AĞACI? ALBERTOPİRELLİ KAHVEMİ İÇMEYE GELECEK ELİ KALEM TUTANLAR KIRKAYAK ÜÇ DAL BUYU BU TÜRKÜ BİZİM ÜZÜM HARAM MI, HELAL Mİ? KERANECİ HACI ALİ KESMENİN HAYVANLARI 99 YAŞINDA TAVŞAN YAVRUSU KOMŞU KOMŞU OLMADIKTAN SONRA İLYAS EFENDİNİN HANGİ KARISI SİGARA TABAKAM SENETTİR BODURU BATIRIR BU ADAM AĞIDAĞI EFSANESİ CUMHURİYETİN İLK ASMA KÖPRÜSÜ MACIR ŞARABI BEN BİR AKÇA AĞACIM MENDERES PARKINDA VE BİLMEK İSTEMEDİĞİN GİBİ MENDERES KALDIRIM MUM DİREK VER BEN ORAYI GEÇİNVEREYİM ÇAN BASIMI ÇANCA SÖZLÜĞÜMÜZ ELİMDE BÜYÜDÜ BU ŞEHİR MÜTAREKE DE ÇANAKKALE VE ÇEVRESİ BİGAYA HAMDİ BEYİ GÖREVLENDİRDİLER KUVA-İ MİLLİYEYE KARŞI HİLAFET ORDUSU KURULDU AKBAŞ CEPHANELİĞİ ŞEVK OLDU AĞIR VERGİLER YALNIŞTI MUSTAFA KEMAL DİNSİZDİR KORKULAN OLDU: İŞGAL BAŞLAMIŞTI YUNANLILARIN ÇAN BASKINI YUNANA BİR MEHMET EFE YETTİ YUNANIN İNTİKAM İÇİN GELİŞİ DOĞACILILAR MİNAREYE BEYAZ BİR BEZ ASMIŞLAR BİGAYI DA KURTARALIM ANZAVUR UN KELLESİNİ İLAÇLATTIM ANZAVURUN VURAN EFEYİ TANIRIM NAHİYE BİR İKİ YIL KOCA YAYLAYA TAŞINDI KUMARLARIN ADI MAMURETÜLE AZİZ Dİ EŞKİYA SALKO KOCA YAYLA ÇAN, DAM, KALABALIKTI İLK MUALİMLERDENİM BEN BELEDİYE KATİBİ OLMAMI OSMAN EFENDİ İSTEDİ HOŞGELDİN GAZİ PAŞA GAZİ PAŞA ÇANDA KAZMA KÜREKLE YAPILAN YOL VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ ÇAN HAVA ALANI YANLIŞ YAPILDI İKİNCİ CİHAN HARBİ 1945TE İLÇE OLDUK İLK BELEDİYE BAŞKANI NİYAZİ ÇANERİ ÇAN ELEKTRİKLE TANIŞTI BÜYÜK DEPREM KÖMÜR SİYAH İNCİ SALİM ADALI İSTİFA ETTİ SERAMİK BUDUR 1960 İHTİLALİNDE ÇAN 12 EYLÜLDE ÇAN
ÖNSÖZ Sakini olarak vardım yamacına sevdiğimin O kızdı Ben sakinleştirdim Ben yazdım O sakinleştirdi Oturduk iki yakasına Kocabaş'ın Seyre daldık birbirimizi Kocabaş Çayı'nın eski adı Granikos'tur. Yaklaşık 80 metre uzunluğunda olan Granikos,Çan'ın güneyindeki Türkmen Deresi'nden doğar.Çan ve Biga topraklarını sulayarak Karabiga'da denize kavuşur.Bazı kaynaklarda adı Biga Çayı ve Barenos Çayı diye de geçmektedir. Çan'ın uzun boylu ,bu bereketli çocuğu ,Çan yerleşim merkezini de ikiye bölerek önümüzden sessizce geçiyor.İçinden geçenleri bilen yok.Yaş'ını bilen yok.Yaşı'nı silen yok. Bir yanı Karşıyaka, bir yanı Çarşı. İki yaka karşı karşı. Tabi bu karşılık, kargaşa anlamında değil. Muhaliflik anlamında hiç değil. İki aşığın seyre dalması gibi birbirini. Hem sonra ikisi de aynı suya döküyor içini. Sırdaşları Kocabaş. Ayakları suya eren bu aşıkların, nişanı üç köprüdür: Koca Köprü, Tahta Köprü, Sanayi Köprüsü Testi içindekini sızdırır. Şehirler de Velhasıl, içimiz nasılsa, Kocabaş da öyle. İki Yakalı Şehir ismi Kocabaş Çayından mülhem. Lakin bu isme karar verdikten sonra çok hoş bir gelişme oldu: Ali Küçükle sohbet halindeyiz. Ali Beyin telefonu çalıyor ve konuşmanın satır arasında Çanakkale Seramik Fabrikalarında şu kadar beyaz yakalı bukadarmavi yakalı personel var diyor muhatabına. O an kitabın ismi bir anlam daha kazanıyor. Çan, 1957 yılında kurulan bu fabrika etrafında teşekkül etmiş, büyümüş ve gelişmiş bir şehirdir. Fabrika, en önemli istihdam sahamızdır. Bu vesile ile mavi yakalı olanlar, işçi; beyaz yakalılar; memurdur tabi bu, bir tasnif değil. Hiyerarşik yapılanma da bir görev dağılımıdır. Bu huzurlu işletme, birçok şiirimize de konu olacaktır. Zira bu şehrin hafızasında erzak günleri, fabrika sirenleri, fabrika bayramları ayrı bir yere sahiptir. Tabi bu isimden mütevellit; Bu şehrin iki yakası ne zaman bir araya gelecek? gibi espriler duyar gibiyim lakin düğmesi de kıravıta da şehrin sakinlerinin elinde. Dileyen sıksın. Dileyen gevşetsin. Şehirleri, sadece yaşadığımız veya tanıklık ettiğimiz dönemle sınırlandırmak, büyük bir haksızlıktır. Süre gelen zenginlikleri, mirasları yine şehrin hafızasına kaydetmek bir mesuliyettir. Acaba yüzyıllar önce hemşerilerimiz ne yer ne içer; ne söyler ne eylerlerdi meraktan ziyade bu alanda Çanla ilgili araştırma yapılmamış olduğu için iş başa düştü. Antik çağdan itibaren çan coğrafyası ile ilgili verileri giriş bölümü de işleyeceğiz. Zira nasıl bir şehirden bahsedeceğiz? Neresini ve kimleri anlatacağız? Bunları takdim edebilmek için şehirle ilgili bazı konularda bilgi sahibi olmakta fayda var. Enerji, maddeden önce hareket eder. Yalnızca fizikte değil, sosyolojide de psikolojide de geçerlidir bu esas. Hissedilir. Anlatacağımız şey söz den evvel varmış olur muhatabımıza Sözler sadece üslubumuzu tanzim eder, estetik bağışlar. Mimarisidir duygunun Toprağımdan yoğrulduğum şehre, elimden geldiğince dilim döndüğünce vefamı ve sevdamı haykırmaktı meramım. Şahitlik ettiğim yıllara ait hatıralarımın yanında, uzun yıllar yaptığım araştırma ve gözlemleri de sunmaya çalıştım. Çanın büyük değeri rahmetli Ali Tümerin anlattıkları ve onun tuttuğu günlükleri de paylaştım. Kendisini rahmetle yad ediyorum. İÇİNDEKİLER GİRİŞ KAZA-İ ÇAN ARETLİĞİM! ÇAN DEDİMSE, DUYDUĞUM İÇİNDİR DAVETİNİ HAYDIR İNŞALLAH ER MEYDANI TELETURADA ESMER KIZLARA BAKSALAR DA SADIK SAYILIRLARDI PAZAR, PAZARTESİDİR HEM AĞLARIM HEM GİDERİM ÖRFENE KÖYLERİN ORTAK İŞLETMELERİ: KAHVEHANE VE BAKKAL HURDACI KALAYCI KAYMAK DONDURMA BOHCACI SUCU VE AYRANCI KÖY EKMEHİ CACALA ALİKOPTER AMCA PADİŞAH KİM? ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA CEPHE GERİSİNDE ZUHRE NİNE BABMI GÖRDÜM ARMUT AĞACI? ALBERTOPİRELLİ KAHVEMİ İÇMEYE GELECEK ELİ KALEM TUTANLAR KIRKAYAK ÜÇ DAL BUYU BU TÜRKÜ BİZİM ÜZÜM HARAM MI, HELAL Mİ? KERANECİ HACI ALİ KESMENİN HAYVANLARI 99 YAŞINDA TAVŞAN YAVRUSU KOMŞU KOMŞU OLMADIKTAN SONRA İLYAS EFENDİNİN HANGİ KARISI SİGARA TABAKAM SENETTİR BODURU BATIRIR BU ADAM AĞIDAĞI EFSANESİ CUMHURİYETİN İLK ASMA KÖPRÜSÜ MACIR ŞARABI BEN BİR AKÇA AĞACIM MENDERES PARKINDA VE BİLMEK İSTEMEDİĞİN GİBİ MENDERES KALDIRIM MUM DİREK VER BEN ORAYI GEÇİNVEREYİM ÇAN BASIMI ÇANCA SÖZLÜĞÜMÜZ ELİMDE BÜYÜDÜ BU ŞEHİR MÜTAREKE DE ÇANAKKALE VE ÇEVRESİ BİGAYA HAMDİ BEYİ GÖREVLENDİRDİLER KUVA-İ MİLLİYEYE KARŞI HİLAFET ORDUSU KURULDU AKBAŞ CEPHANELİĞİ ŞEVK OLDU AĞIR VERGİLER YALNIŞTI MUSTAFA KEMAL DİNSİZDİR KORKULAN OLDU: İŞGAL BAŞLAMIŞTI YUNANLILARIN ÇAN BASKINI YUNANA BİR MEHMET EFE YETTİ YUNANIN İNTİKAM İÇİN GELİŞİ DOĞACILILAR MİNAREYE BEYAZ BİR BEZ ASMIŞLAR BİGAYI DA KURTARALIM ANZAVUR UN KELLESİNİ İLAÇLATTIM ANZAVURUN VURAN EFEYİ TANIRIM NAHİYE BİR İKİ YIL KOCA YAYLAYA TAŞINDI KUMARLARIN ADI MAMURETÜLE AZİZ Dİ EŞKİYA SALKO KOCA YAYLA ÇAN, DAM, KALABALIKTI İLK MUALİMLERDENİM BEN BELEDİYE KATİBİ OLMAMI OSMAN EFENDİ İSTEDİ HOŞGELDİN GAZİ PAŞA GAZİ PAŞA ÇANDA KAZMA KÜREKLE YAPILAN YOL VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ ÇAN HAVA ALANI YANLIŞ YAPILDI İKİNCİ CİHAN HARBİ 1945TE İLÇE OLDUK İLK BELEDİYE BAŞKANI NİYAZİ ÇANERİ ÇAN ELEKTRİKLE TANIŞTI BÜYÜK DEPREM KÖMÜR SİYAH İNCİ SALİM ADALI İSTİFA ETTİ SERAMİK BUDUR 1960 İHTİLALİNDE ÇAN 12 EYLÜLDE ÇAN
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat