İncirlik Üssü; ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye

Stok Kodu:
9789750509940
Boyut:
135-205-0
Sayfa Sayısı:
430
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
15,47
9789750509940
398892
İncirlik Üssü; ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye
İncirlik Üssü; ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye ABD'nin Üs Politikası ve Türkiye
15.47
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle anılıyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeyle hatırlanıyordu. Farklı bölge ve ülkelerde, Amerikan askerî üsleri hızla kurulup yaygınlaştı. Amerika, büyük tehlike Sovyetler'e karşı küçük kardeşlerinin yanındaydı. Soğuk Savaş'la birlikte başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu. İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle anılıyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeyle hatırlanıyordu. Farklı bölge ve ülkelerde, Amerikan askerî üsleri hızla kurulup yaygınlaştı. Amerika, büyük tehlike Sovyetler'e karşı küçük kardeşlerinin yanındaydı. Soğuk Savaş'la birlikte başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarak değiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcı olmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyon yükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmaların merkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, "Türkiye'de üs yok, tesis var," açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu. İncirlik Üssü, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü'nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdaki Amerika'yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat