9786254253713
830543
https://www.hesapli24.com/iranin-ortadogu-isgali-yemen-ornegi
İran'ın Ortadoğu İşgali Yemen Örneği
11.38
Hz peygamber ﷺ hayattayken vahyin anlaşılması ve sosyal sorunların çözümü ile ilgili tüm problemlerin giderilmesinde müslümanların başvuracakları mutlak bir kaynakları vardı.Ancak peygamber'ın ﷺ vefatıyla ve islam topraklarının genişleyip islama karşı koyamayıp onlardanmış gibi gözüken küffar, müslümanların arasında farklı fikirler yayarak derin ihtilaflar meydana getirip başlıca Hz Ali ve ehli beyt üzerinden siyasi argüman oluşturmuşlardır. Bu ihtilaflarda islamda pekçok fırka oluşmasına rağmen ana akım olarak Sünni ve Şii düşünce bünyesinde Kuran ve sünnet iki farklı formda yorumlanmıştır.İmamiyye şiası, imameti yani peygamberden ﷺ sonra müslümanların başına geçecek kişiyi 'nass' ve 'tayin' ile belirlendiğini ifade etmişlerdir. Böyle oluncada tarihi, bu okumalar üzerinden reaksyon almışlardır. Geleneksel şii düşüncede ulema sınıfının yetkileri dini alanla sınırlı iken Humeynin ortaya attığı Velayeti Fakih görüşüyle dini, siyasi alana taşımış oldu. Buda İranın topraklarının dışında şii düşünceyi yaymak anlamına geliyordu. Elinizdeki kitap İran'ın devrimle beraber siyasallaşan gücünün ortadoğuya yansımasını, Hz peygamber ﷺ hayattayken islam ile şereflenen ve tarihte mesut Arabistan diye adlandırılan bu güzide yurdun nasıl istikrarsızlaştırıldığını okurlarımıza anlatmaya çalıştık.
Hz peygamber ﷺ hayattayken vahyin anlaşılması ve sosyal sorunların çözümü ile ilgili tüm problemlerin giderilmesinde müslümanların başvuracakları mutlak bir kaynakları vardı.Ancak peygamber'ın ﷺ vefatıyla ve islam topraklarının genişleyip islama karşı koyamayıp onlardanmış gibi gözüken küffar, müslümanların arasında farklı fikirler yayarak derin ihtilaflar meydana getirip başlıca Hz Ali ve ehli beyt üzerinden siyasi argüman oluşturmuşlardır. Bu ihtilaflarda islamda pekçok fırka oluşmasına rağmen ana akım olarak Sünni ve Şii düşünce bünyesinde Kuran ve sünnet iki farklı formda yorumlanmıştır.İmamiyye şiası, imameti yani peygamberden ﷺ sonra müslümanların başına geçecek kişiyi 'nass' ve 'tayin' ile belirlendiğini ifade etmişlerdir. Böyle oluncada tarihi, bu okumalar üzerinden reaksyon almışlardır. Geleneksel şii düşüncede ulema sınıfının yetkileri dini alanla sınırlı iken Humeynin ortaya attığı Velayeti Fakih görüşüyle dini, siyasi alana taşımış oldu. Buda İranın topraklarının dışında şii düşünceyi yaymak anlamına geliyordu. Elinizdeki kitap İran'ın devrimle beraber siyasallaşan gücünün ortadoğuya yansımasını, Hz peygamber ﷺ hayattayken islam ile şereflenen ve tarihte mesut Arabistan diye adlandırılan bu güzide yurdun nasıl istikrarsızlaştırıldığını okurlarımıza anlatmaya çalıştık.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.