9786258153439
764920
https://www.hesapli24.com/is-iliskisinde-aski-halleri-ve-pandemiye-iliskin-yasal-duzenlemeler
İş İlişkisinde Askı Halleri ve Pandemiye İlişkin Yasal Düzenlemeler
18.40
Sözleşmeden doğan borçlarda, sözleşmeden doğan borcun ifa edilmemesi, sözleşmeye kusurlu aykırılık oluşturur ve borçlunun sorumluluğunu doğurur. Alacaklı bu durumda borçludan tazminat isteyebileceği gibi bazı hallerde sözleşmeden dönme hakkına da sahiptir.
Borcun ifa edilmemesi, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan sürekli ve kusursuz imkânsızlığa dayanıyorsa, borçlu borcundan kurtulur ve sözleşme kendiliğinden sona erer. Ancak sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan geçici imkânsızlık durumunda sözleşme sona ermez, hukuk dünyasında varlığını devam ettirmekle birlikte askıya alınır. Borçlar Hukuku sözleşmesi olarak iş sözleşmesinin askıya alınmasının temelinde de bu hukuki durum yatar. Ancak iş hukukunun yapısı ve amacı nedeniyle, iş hukukunda iş sözleşmesinin askıya alınması farklı şekillerde farklı hukuki sonuçlarla karşımıza çıkar.
İş sözleşmesi, sürekli edimli, kişisel ilişkiye dayanan ve karşılıklı borç doğuran bir özel hukuk sözleşmesidir. İş sözleşmelerinde işçinin iş görme, özen, sadakat, dürüstlük, rekabet etmeme, sır saklama gibi borçlarının karşısında, işverenin de ücret ödeme, işçiyi gözetme, eşit davranma gibi borçları vardır.
İş sözleşmeleri niteliği gereği sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmeler olduğu için taraflar herhangi bir engelde sözleşmeyi hemen ortadan kaldırmayı değil kural olarak sürdürmeyi amaçlarlar. Sözleşmenin devamı sırasında ortaya çıkabilecek, bazen işçiden veya işverenden kaynaklanan sebeplerle, bazen toplumsal yahut ekonomik olaylar nedeniyle iş sözleşmesi dayanıksızlaşabilir. Örneğin, hastalık, analık, deprem, sel, salgın hastalık, zorlayıcı nedenler gibi hallerde, geçici ve kusursuz sebeplerle işçinin iş görme borcunu yerine getirmesi veya işverenin iş görme borcunu kabulü imkânsızlaşır. Bu durumlarda iş sözleşmesini sona erdirmek, işçiyi koruma amacına, iş güvencesi amacına aykırı olur. Bu nedenle de iş akdi sona erdirilmeyip askıya alınır. Engelin ortadan kalkmasıyla iş sözleşmesi hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam eder.
Askı durumunda iş sözleşmesi hukuken varlığını devam ettirmekle birlikte temel borçlar askıya alınır; işçi iş görme borcunu yerine getirmez, işveren de kural olarak ücret ödeme borcunu yerine getirmez.
İş sözleşmesinin askıya alınması sonucu doğuran nedenlerin bir kısmı mevzuatımızda düzenlenmiştir. Ancak mevzuatta düzenlenmeyen askı halleri de mevcuttur. Zira askı hali şartların oluşması ile kendiliğinden ortaya çıkabilen bir hukuki durumdur.
2019 yılının sonlarında Çin'de ortaya çıkan ve 2020 yılı mart ayı itibariyle Türkiye'de de görülen ve hızla yayılan, tüm dünyada da etkisini gösteren Covid-19 pandemisi de başta iş yaşamında olmak üzere birçok hukuk dalında çeşitli hukuki sorunlara yol açmıştır. Çalışma hayatı, toplumsal ve ekonomik değişimlerden çok fazla etkilendiği için İş Hukuku açısından pandeminin etkisi daha çok olmuştur. Çünkü Türkiye de toplumun büyük bir bölümü hizmet sektöründe işçiişveren ilişkisi kapsamında çalışmaktadır.
Ortaya çıkan sorunların çoğu, iş sözleşmesinin askıya alınması, iş sözleşmesinin askıya alınmasının sonuçları ve bu çerçevede çözüm yolları noktasında karşımıza çıkmıştır.
İstihdam sürekliliğinin, işçilerin yaşam koşullarının ve işverenlerin işletmelerinin geleceğini korunması için sadece Türkiye'de değil, Dünya ülkelerinde çeşitli yasal değişiklikler yapılmıştır. “7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hızlı bir şekilde yasalaşmıştır. Yasal değişiklikler, toplumun acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hızlı bir şekilde yapıldığı için birçok hukuki tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Biz de bu çalışmamızda öncelikle askıya alınma kavramını, askıya alınmanın amacını ve koşullarını, Borçlar Hukuku genel hükümleri açısından sözleşmenin askıya alınmasını, Türkiye'de iş sözleşmesinin askıya alınma hallerini inceleyeceğiz.
İkinci bölümde iş sözleşmesinin askıya alınmasının hukuki sonuçlarını ve etkilerini yasal düzenlemeler ve yargı kararları açısından ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Son olarak üçüncü bölümde ise iş sözleşmesinin askıya alınması sonucu doğuran (iş sözleşmesinin askıya alınma hali olarak hukuk sistemimizde yerini alan) ve tüm Dünyada öncelikle çalışma yaşamına, özellikle iş sözleşmelerine etki eden Covid-19 pandemisinin Türkiye'de İş Hukukuna etkilerini, yapılan yasal değişiklikleri ve bu değişikliklerin hukuki sonuçlarını ve değişikliklerdeki eksiklikleri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Bu incelemeleri yaparken zaman zaman yabancı hukuk sistemlerindeki benzer düzenlemelere de değineceğiz.
Sözleşmeden doğan borçlarda, sözleşmeden doğan borcun ifa edilmemesi, sözleşmeye kusurlu aykırılık oluşturur ve borçlunun sorumluluğunu doğurur. Alacaklı bu durumda borçludan tazminat isteyebileceği gibi bazı hallerde sözleşmeden dönme hakkına da sahiptir.
Borcun ifa edilmemesi, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan sürekli ve kusursuz imkânsızlığa dayanıyorsa, borçlu borcundan kurtulur ve sözleşme kendiliğinden sona erer. Ancak sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan geçici imkânsızlık durumunda sözleşme sona ermez, hukuk dünyasında varlığını devam ettirmekle birlikte askıya alınır. Borçlar Hukuku sözleşmesi olarak iş sözleşmesinin askıya alınmasının temelinde de bu hukuki durum yatar. Ancak iş hukukunun yapısı ve amacı nedeniyle, iş hukukunda iş sözleşmesinin askıya alınması farklı şekillerde farklı hukuki sonuçlarla karşımıza çıkar.
İş sözleşmesi, sürekli edimli, kişisel ilişkiye dayanan ve karşılıklı borç doğuran bir özel hukuk sözleşmesidir. İş sözleşmelerinde işçinin iş görme, özen, sadakat, dürüstlük, rekabet etmeme, sır saklama gibi borçlarının karşısında, işverenin de ücret ödeme, işçiyi gözetme, eşit davranma gibi borçları vardır.
İş sözleşmeleri niteliği gereği sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmeler olduğu için taraflar herhangi bir engelde sözleşmeyi hemen ortadan kaldırmayı değil kural olarak sürdürmeyi amaçlarlar. Sözleşmenin devamı sırasında ortaya çıkabilecek, bazen işçiden veya işverenden kaynaklanan sebeplerle, bazen toplumsal yahut ekonomik olaylar nedeniyle iş sözleşmesi dayanıksızlaşabilir. Örneğin, hastalık, analık, deprem, sel, salgın hastalık, zorlayıcı nedenler gibi hallerde, geçici ve kusursuz sebeplerle işçinin iş görme borcunu yerine getirmesi veya işverenin iş görme borcunu kabulü imkânsızlaşır. Bu durumlarda iş sözleşmesini sona erdirmek, işçiyi koruma amacına, iş güvencesi amacına aykırı olur. Bu nedenle de iş akdi sona erdirilmeyip askıya alınır. Engelin ortadan kalkmasıyla iş sözleşmesi hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam eder.
Askı durumunda iş sözleşmesi hukuken varlığını devam ettirmekle birlikte temel borçlar askıya alınır; işçi iş görme borcunu yerine getirmez, işveren de kural olarak ücret ödeme borcunu yerine getirmez.
İş sözleşmesinin askıya alınması sonucu doğuran nedenlerin bir kısmı mevzuatımızda düzenlenmiştir. Ancak mevzuatta düzenlenmeyen askı halleri de mevcuttur. Zira askı hali şartların oluşması ile kendiliğinden ortaya çıkabilen bir hukuki durumdur.
2019 yılının sonlarında Çin'de ortaya çıkan ve 2020 yılı mart ayı itibariyle Türkiye'de de görülen ve hızla yayılan, tüm dünyada da etkisini gösteren Covid-19 pandemisi de başta iş yaşamında olmak üzere birçok hukuk dalında çeşitli hukuki sorunlara yol açmıştır. Çalışma hayatı, toplumsal ve ekonomik değişimlerden çok fazla etkilendiği için İş Hukuku açısından pandeminin etkisi daha çok olmuştur. Çünkü Türkiye de toplumun büyük bir bölümü hizmet sektöründe işçiişveren ilişkisi kapsamında çalışmaktadır.
Ortaya çıkan sorunların çoğu, iş sözleşmesinin askıya alınması, iş sözleşmesinin askıya alınmasının sonuçları ve bu çerçevede çözüm yolları noktasında karşımıza çıkmıştır.
İstihdam sürekliliğinin, işçilerin yaşam koşullarının ve işverenlerin işletmelerinin geleceğini korunması için sadece Türkiye'de değil, Dünya ülkelerinde çeşitli yasal değişiklikler yapılmıştır. “7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hızlı bir şekilde yasalaşmıştır. Yasal değişiklikler, toplumun acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hızlı bir şekilde yapıldığı için birçok hukuki tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Biz de bu çalışmamızda öncelikle askıya alınma kavramını, askıya alınmanın amacını ve koşullarını, Borçlar Hukuku genel hükümleri açısından sözleşmenin askıya alınmasını, Türkiye'de iş sözleşmesinin askıya alınma hallerini inceleyeceğiz.
İkinci bölümde iş sözleşmesinin askıya alınmasının hukuki sonuçlarını ve etkilerini yasal düzenlemeler ve yargı kararları açısından ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Son olarak üçüncü bölümde ise iş sözleşmesinin askıya alınması sonucu doğuran (iş sözleşmesinin askıya alınma hali olarak hukuk sistemimizde yerini alan) ve tüm Dünyada öncelikle çalışma yaşamına, özellikle iş sözleşmelerine etki eden Covid-19 pandemisinin Türkiye'de İş Hukukuna etkilerini, yapılan yasal değişiklikleri ve bu değişikliklerin hukuki sonuçlarını ve değişikliklerdeki eksiklikleri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Bu incelemeleri yaparken zaman zaman yabancı hukuk sistemlerindeki benzer düzenlemelere de değineceğiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.