9786254440465
772851
https://www.hesapli24.com/isigin-o-kor-edici-yoklugu-1
Işığın O Kör Edici Yokluğu
9.17
10 Temmuz 1971 gecesinden beri yaşım yok. Ne ihtiyarladım ne gençleştim. Yaşımı yitirdim.
Artık yüzümden okunmuyor. Gerçek şu ki, var olmadığım için kendime bir yüz veremiyorum.
Hiçliğin yanı başında durdum kaldım, orada zaman yok, rüzgâra kapılmış, hafif bir meltemin
dalgalandırdığı beyaz çarşaftan oluşan o uçsuz bucaksız sahile bırakılmış, bağrına sığınan
yıldızların, görüntülerin, çocukluk düşlerinin boşaltıldığı gökyüzüne savrulmuş, zamanın içindeki
her şey yok olmuş, Tanrı bile.
Fas Kralı'na yönelik başarısız bir suikast girişiminden sonra, gözlerden uzak bir zindana kapatılıp
yirmi yıl boyunca yavaş bir ölüme terk edilen askerlerin gerçek hikâyelerinden hareketle yazılmış
Işığın O Kör Edici Yokluğu. Yazar, zifiri karanlık hücrelerinde, hayattan yalıtılıp unutulan
askerlerin kıstırıldıkları yere nasıl dayanabildiklerini, daha doğrusu zaman içinde nasıl heba
olduklarını anlatıyor. Ümitlerini inançlarına, sayarken kaybettikleri zamana, anlatırken
değiştirdikleri öykülere bağlayan, onlara tutunan insanların, unutulmamak ve yok olmamak için
gösterdikleri çaba okura "insanlığın" ne için var olduğunu da düşündürtüyor.
10 Temmuz 1971 gecesinden beri yaşım yok. Ne ihtiyarladım ne gençleştim. Yaşımı yitirdim.
Artık yüzümden okunmuyor. Gerçek şu ki, var olmadığım için kendime bir yüz veremiyorum.
Hiçliğin yanı başında durdum kaldım, orada zaman yok, rüzgâra kapılmış, hafif bir meltemin
dalgalandırdığı beyaz çarşaftan oluşan o uçsuz bucaksız sahile bırakılmış, bağrına sığınan
yıldızların, görüntülerin, çocukluk düşlerinin boşaltıldığı gökyüzüne savrulmuş, zamanın içindeki
her şey yok olmuş, Tanrı bile.
Fas Kralı'na yönelik başarısız bir suikast girişiminden sonra, gözlerden uzak bir zindana kapatılıp
yirmi yıl boyunca yavaş bir ölüme terk edilen askerlerin gerçek hikâyelerinden hareketle yazılmış
Işığın O Kör Edici Yokluğu. Yazar, zifiri karanlık hücrelerinde, hayattan yalıtılıp unutulan
askerlerin kıstırıldıkları yere nasıl dayanabildiklerini, daha doğrusu zaman içinde nasıl heba
olduklarını anlatıyor. Ümitlerini inançlarına, sayarken kaybettikleri zamana, anlatırken
değiştirdikleri öykülere bağlayan, onlara tutunan insanların, unutulmamak ve yok olmamak için
gösterdikleri çaba okura "insanlığın" ne için var olduğunu da düşündürtüyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.